23 Nisan ve Siyaset Sanatı

23 Nisan ve Siyaset Sanatı
Abone Ol

Siyaset aslında bilgi, donanım ve vizyon isteyen ciddi bir uğraştır.

Daha doğrusu, siyaseti, ülkeniz küçük, nüfusunuz az da olsa evrensel anlamda yapabilmeniz için bilgi, donanım ve vizyon şarttır.

Elbette, ülkelerin yerel çapta iş yapan, çok fazla bilgi ve vizyon gerektirmeyen yerel siyasetçileri de bulunur.

Ama onlar, çaplarını bilir ve ona uygun konuşup iş yaparlar. Çaplarını bilmek aslında hadlerini bilmek anlamına da gelir.

Siyaset yapma iddiasındaki bir ismin, hele daha fazla sorumluluk üstlenip ülke çapında liderlik yapma iddiası varsa, sahip olması gereken en öncelikli konuların başında iç ve dış güçler dengesini iyi hesaplama becerisi gelir.

23 Nisan 1920’de açılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ulusal egemenliğe dayalı kurtuluş savaşının milli örgütünün oluşumunda öncü rol oynayan Mustafa Kemal Paşa’yı diğer millici paşalardan ayıran en önemli farklardan biri de bu becerisi olmuştur.

Mustafa Kemal Paşa’nın, örneğin kurtuluş savaşından önce Türkiye’yi yöneten Enver, Cemal ve Talat Paşa’dan farkı bu noktada başlar.

Enver Paşa, yorgun, tükenmiş bir orduyu büyük ülküsü uğruna kazanma şansı hiç olmayan büyük bir güce karşı Sarıkamış’ta yok ederken, Mustafa Kemal Paşa Misak-ı Milli diyerek sınırlı ama gerçekçi bir hedef ortaya koyarak başarılı olmuştur.

Kendisine, kendi memleketi “Selanik’i de kurtaralım Paşam” dediklerinde gözleri dolarak bu öneriyi reddetmesi onun siyaset sanatının usta bir virtüözü olduğunu gösterir.

Sonuçta, 105 yıl önce 23 Nisan günü açılan TBMM’ye atfen, Türkiye ve KKTC’de bugün Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı olarak kutlanan gün böylesine vizyonu geniş bir liderliğin ürünüdür.

Küçücük ülkemizde, bazen Mustafa Kemal Atatürk’ün de adını anarak politika yapanlar, sözde değil özde Atatürk’ü anlasalar toplumlarına daha fazla katkıda bulunacaklardır.