Ülkemizde birçok kurum ve kuruluşa güven kalmazken anket yapan araştırma şirketleri de bundan nasibini almıştır.
Ülkemizde en son kamuoyuyla paylaşılan araştırma sonuçları; 3 ayda bir düzenli olarak Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçtüğü Eylül 2023 anket çalışmasına aittir.
Birçok araştırma gibi; bu anket sonuçlarına da şüphe ile bakılabilir. Bu şüphenin temel kaynağı araştırmanın geçerliliği, güvenilirliği ve örnekleme ilişkindir.
Araştırmada geçerlilik, bir testin ölçmek istediği özelliği ölçmesi ile ilgilidir. Bir test ölçmek istediği özelliği doğru ve diğer özelliklerle karıştırmadan ölçüyor ise bu testin geçerli olduğu söylenir
Araştırmanın güvenilirliği, bir testin veya ölçeğin ölçmek istediği şeyi tutarlı ve istikrarlı bir biçimde ölçme derecesidir. Güvenilir bir test veya ölçek, benzeri şartlarda tekrar uygulandığında benzeri sonuçlar verir.
Araştırmanın geçerliliği ve güvenirliği ile doğrudan ilişkili diğer bir unsur, örneklemin evreni temsil edebilme yeteneğidir. Burada önemli olan unsur örneklemin evrenin özelliklerini taşıyabilmesi ve tesadüfi örneklem yönteminin tatbik edilmesidir.
Açıklanan anket için 500 kişi ile yüz yüze mülakat yapıldığı ifade edilmiştir. 500 kişiden oluşan örneklemin nasıl seçildiği ve evreni ne ölçüde temsil ettiği noktasında şüpheci davranabiliriz. Bunun yanında, araştırmanın finansman biçimi ile araştırma şirketinin sahip ve direktörlerinin ideolojik konumlanması bazı kesimlerin araştırmanın nesnelliğine ve objektifliğine şüphe ile bakmalarına neden olabilir.
Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; belirli nedenlerden ötürü açıklanan anket sonuçlarına şüphe ile bakmamız gayet normaldir. Ancak, bazı gerçekler vardır ki; anket yapmasanız dahi herkes tarafından bilinmektedir. İşte açıklanan bu son anket sonuçları sanki de gerçeklerin ilanı gibi olmuştur. Bu çerçevede, en fazla dikkati çeken anket sonuçlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
· İçinde bulunduğumuz enflasyonist ve döviz riskinin devam ettiği ortamda, doğal olarak ülkede işlerin yanlış yönde gittiği düşünülecek ve ülkenin en önemli sorunu “ekonomik” olarak ifade edilecektir. Ekonomik sorunları ise sırasıyla, “Kıbrıs Sorunu”, “Yeteneksiz/beceriksiz siyasi liderler”, “Enflasyon”, “İşsizlik” ve “Yolsuzluk” şeklinde diğer sorunların takip etmesi şaşırılmayacak şekilde her gün karşı karşıya kaldığımız gerçeklerdir.
· İçinde bulunduğumuz kötüleşen ekonomik şartlarda anket sonuçlarına göre; deneklerin kendi mali durumunun daha kötü olacağını düşünmesi ve 2 sene içerisinde ülkenin ekonomik durumunun daha kötü olacağını belirtmesi gayet normaldir.
· En son ara seçimde şahit olduğumuz gibi; seçmen sandığı veto etmiş ve tüm siyasi partilere bir nevi kırmızı kart vermiştir. Bu durumda anket sonuçlarına göre en çok güven duyulan 3 kurumun sırasıyla polis, yargı ve medya; En az güven duyulan kurumların ise sırasıyla hükümet, siyasi partiler, meclis ve cumhurbaşkanlığı olmasını yadırgamamak gerekiyor.
Sonuç olarak, görünen köy için kılavuz gerekmediği gibi; herkesin gözü önünde vuku bulan gerçekler için ise ankete hacet yoktur.