Her halde dünyadaki geri kalmış coğrafyalardan biri de genellikle Arapların çoğunluğunca egemeni olduğu Ortadoğu’dur. Ayni zamanda “çöller diyarı” da diyebileceğimiz bu bölgenin zenginliği ise “tarihi süreci içinde çok önemli yeri olan “peygamberlerin doğduğu ve dinlerini dünyaya bu bölgeden yaydığı” gerçeğidir.. Hz. Muhammed’den İsa’ya, Musa’dan İbrahim’e kadar.. Kuranda adı zikredilenlerin sayısı ise 25’dir..
NE VAR Ki Allah’ın 25 “peygamberini” bu bölgeden çıkartacağı kadar “ilahi” bir tarihe de sahip olan “Ortadoğu,” tarihi süreci içinde halklarının asla barışa ve huzura kavuşamadığı bir coğrafi yerleşim bölgesidir de!
Hz. İsa’yı çarmıha gerdikleri, Hz. Muhammed’i öldürme teşebbüsünde bulundukları bu bölge Akdeniz’e açılan kapıları ile ayni zamanda medeniyetler diyarı da olmasına karşın. Bugüne kadar ne hayır yüzü gördü ne de halkları huzura erdi.. Savaşlar, ölümler, göçlerle gelip geçerken felaketlerini nesillerden nesillere devrederek bugünlere kadar gelmeyi başarması da her halde tek tesellisi olmalı. Diyoruz da şimdilerde içine düştüğü şu hallerine bakın: Resmen Kuranda bile haberi verilen “kıyameti” yaşıyor’ Yada yaşatıyorlar!
AMERİKANIN İSTEDİĞİ. Şu sıralarda yani siz bu yazıyı okuyorken beklenen oldu ve Amerika’nın 20 günü aşkın süredir “karagöz oynatır” gibi dıştan müdahalesi ile devam eden “İsrail Filistin” çarpışmaları yanı sıra, bu kez bölgede bizzat Amerika’nın açtığı yeni bir cephe daha oluştu…
BELLİ olmuştur ki Amerika bölgedeki sınırları değiştirecektir. Bu kez üstünlük “siyonizme” geçerken, sonrası yıllarda “Araplarla Yahudilerin” sürgit çatışmalarını seyreyleyeceğiz!
ŞİMDİ OLANLAR? Bölgede resmen Amerika marifetiyle Yahudi’nin gerçekleştirdiği kıyımları talanları Filistinlilerin yok edilmelerini film seyreder izliyoruz! Ki Amerika bu büyük kıyım ve talan için “Yahud’iyi” görevlendirdi. Zaten bir süredir taraflar gardlarını aldılardı.. Son haberler artık son demlerin yaşandığıdır. Daha doğrusu İsrail’in Gazze’yi bombalarıyla yerle yeksan etme zamanının geldiği!
Ki artık yıkılacak ne binası kaldı ne öldürülecek Filistinli.. Bu asırda dünyanın böyle bir katliam göreceğini ne İncil yazdı ne Kuran haber verdiydi!
“ELBET bu katliam da sonlanır. İyi kötü bir sonuca varılır” diyelim ve dönelim bize:
KISACA TAKILDIĞIM: Dün ucundan kıyısından lafını ettimdi.. Bugün “İsrail-Arap” savaşının nedeni de “toprak” üzerinedir, yarının savaşları da “toprak nedeniyle gerçekleşecektir.. Kaldı ki bunu söylediğimiz yerde hemen yanı başımızda neredeyse top seslerini işiteceğimiz İsrail Filistin çarpışmaları da toprak nedeniyle olagelmektedir..
TOPRAK dediğimiz de bir karışıyla artık o kadar çok önemlidir ki biz bu adada hâlâ kavgasını yapıyoruz.. Kİ daha bir süre önce Pile’de bir yolun üç beş karışlık ihtilafı bile kıyametleri kopardı.. Neredeyse Rum tarafı ile kafa kafaya gelecektik..
VE DİKKAT diyoruz: bu yalın gerçeğe karşın kendi aramızdaki toprak alım satımları yetmezmiş gibi nasıl bir düşünce yada “kalkınma planının” parçasıdır bilinmez, bu kez de (çok yuvarlak ifadesiyle yazayım) aramıza gelen “yabancıları” turizmin nimeti, kalkınmanın gereği olarak safdil düşüncelerde değerlendirirken, bakıyoruz toprak satışları da aramızdaki “yabancılara” yöneldi! Biraz serzenişte bulunulsa “Eee ne yapacaklar, alıp ülkelerine götüremezler ya” denmektedir!
“AMA bu aramızdaki yabancılar gitgide lobiler oluşturuyor, şirketler geliştiriyor” dedikçe de gülüyorlar!..
(Bir zamanlar rahmetlik Suphi eniştem de 1947’lerde Yahudiler tarafından Yafa’dan kovulup halam ve çocukları ile kaçıp Mağusa’ya sığındıklarında anca canlarını kurtarabildikleri gerçeklerde diyordu ki “biz yahudiye topraklarımızı da sattıktı!” Sonradan Yahudiler tarafından kovuldukları vatanları olan topraklardı onlar!
KIBRIS’ta Rumlarla başımıza gelen kanlı olayların içinde de Evkaf mallarımızı bile Ruma kaptırmamızın nedenleri yatır..
Bu nedenle uyaranlar yanı sıra biz de yazıyoruz. “Yabancılara toprak satılmaz!”
(Pazartesi buluşmak üzere..)