Cesaretiniz varsa kamu reformu yapın…

Abone Ol

  Başbakan Ünal Üstel, kamuda, yani devlet daireleri ve kurumlarında yaz ve kış mesaisine son verileceğini, tek mesaiye geçileceğini, bununla ilgili çalışma yapıldığını açıkladı.

    Ülkede tüm işleri hallettik, tüm sorunları çözdük de kamuda tek mesai meselesi mi kaldı?

    Ha, diyecekler ki; “Ticaret Odası, Sanayi Odası gibi bazı meslek örgütleri, yaz mesaisindeki saat kısıtlaması nedeniyle, yani özel sektör ile uyumlu olmadığı için şikâyet ediyordu, o nedenle bu çalışmayı yapıyoruz...”

    Acaba yeni belirlenen tek mesaideki 08.00-15.30, özel sektör ile çok mu uyumludur?

    Özel sektörün çoğunluğu 17.00’ye ve 18.00’e kadar çalışıyor… Daha fazla saat çalışanlar da var ama şimdi onu yazarsam, “Konu ile ne alakası var?” diyecekler? 

     “Tek mesaiye geçilecekse bir orta yol bulunmalıydı. Yaz mesaisi şikâyet konusuyken, yaz mesaisi tek mesai yapılamazdı. Kış mesaisi tek mesai kabul edilirse, bu defa da çalışanlar ile sendikalar isyan edecekti. İşte orta yol budur” gibi bir cevap da verebilirler bize…

     Olan yani ortaya çıkan da budur aslında… Ancak şimdi onca sorun içinde bunu mu ön plana çekecektik?

     Bu mu şimdi sorunumuz? Yani sıralasak sorunları, mesai saatleri mi en önde gelir?

     Mesela Sterlin 25.500 oldu, Euro 22.500, Dolar 20.400… Tedbirleriniz var mı bu döviz krizinin vatandaşı yakmasını önleyecek? Aylardır size, “Pahalılığı azaltıcı tedbir alın, perişanız” diyen halk için ne yaptınız?

       Ülkede ortalık darmadağın, tutar bir taraf kalmadı, halk süratle fakirleşirken, trafikten, çevreye, iş yaşamına, eğitimden, sağlığa, kayıt dışılığa, KIB-TEK’in düşürüldüğü zor duruma kadar yığınla sorun var… Polisiye olaylar da artış gösteriyor.

       Türkiye’deki büyük deprem sonrası ülkemizde birçok okul, hastane ve sağlık ocağı binasının yetersizliği gündeme geldi, ülke önceliklerinin bunlar olduğu ortaya çıktı…   

       Listeyi uzatabiliriz… Hepsini hallettik de tek mesaiye mi sıra geldi?

       Zaten “verimlilik” dediğiniz şey, mesai saatleriyle mi sağlanır? Verimliliğin, düzenin olmadığı, keyfiliğin hüküm sürdüğü yerde mesaiyi 08.00- 14.00 de yapsanız, 08.00- 15.30 da yapsanız, 08.00- 19.00 da hiç fark etmez?

      Mesele şu ki; kamu hizmetleri yetersiz ve kalitesiz… Birkaç daire ve kurum dışında, kamudaki hizmetlerden çok şikâyet var…

      Partizanlık, adam kayırma nedeniyle liyakat diye bir şey kalmadı. Hak etmediği yerde oturan, liyakatsiz müdürler, amirlerle kamuda bir keşmekeş yaşanıyor, kalite her geçen gün düşüyor.

       Partizanca kollanan, arkası sıvazlanan, şımartılan birçok kişi işini tamam yapmıyor, işe gitmeden maaş alan bile var…

      Bakanlar direkt her şeye karıştığı için zaten çoğu liyakatsiz olan müdürler, göstermelik kalıyor, disiplin soruşturması bile açamıyor, vukuatlı kişilerin meseleleri kapatılıyor…

      Liyakatsiz üst düzey yöneticiler, zaten orada hak etmeden bulunduğu için yukarıdan gelen telkinlere “bu istediğiniz olmaz, bunu yapamayız, bu yasaya aykırı” bile diyemiyor.

      Halen dairelere, kurumlara bir yolunu bulup partizanca istihdamlar yapılıyor ama ihtiyaçlı yerlere değil, kişilerin rahat edip, maaş çekeceği yerlere…

      İş yoğunluğu olan dairelerde, kurumlardaki partili kişiler, torpille yerini değişiyor, başka yerlere, rahat edeceği yerlere gidiyor…

      Öte yandan bazı dairelerin, kurumların binaları yetersiz, çalışma ortamları iyi değil, Karayolları Dairesi gibi kimi daireler personel yetersizliğinden işlevini yitirmiş…

      Seçim bildirgelerine yazıyorlar; tüm siyasi partilerin hedefi “Kamu Reformu” yapmaktır ama bugüne kadar bunu elleme cesareti gösteren olmadı, elleyen de elini erken çekti…

      Kamu reformuna elleyemiyorsunuz ama mesai saatlerini bir seçim öncesi değiştirmeye çalışıyorsunuz. Cesaretiniz varsa kamu reformu yapın...

       Şimdi 08.00-15.30 saatleri arası tek mesai olunca tüm sorunlar çözülmüş mü olacak?

       Emin misiniz, özel sektör meslek örgütleri çok memnun mu kalacak? Ben hiç öyle olacağını sanmıyorum. Kamu bu yapısıyla verimli olamaz ve sağlıklı hizmet veremez, veremeyecek…

       Tabii 33 yıldır özel sektörde çalışan birisi olarak; “Ya özel sektör çalışma saatlerine bakacak mısınız?” diye sorsam, “yine özel- kamu tartışması açıyor” diye bana sitem edersiniz değil mi?

         Öyledir, özel sektör çalışanı her zaman kaderine terk edilmiştir, aradaki adaletsizlik, aradaki uçurum, hep devam edecek, çünkü düzen öyle kurulmuş bir kere...

       Hükümetlerin başarı kriterinin “kamu maaşlarını ödeyebilmek” olduğu bir ülkede ne beklerdiniz ki?  

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }