Çevre Platformu Üye Örgütleri, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünde çam köse böceği konusunda adım atılmaması nedeniyle eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

DR. CEMAL MERT: VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

Çevre Platformu adına açıklamada bulunan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Çevre, Halk Sağlığı, İnsan Hakları Sorumlusu Dr. Cemal Mert, Çevre Platformu, Orman Dairesi ve Tarım Bakanlığı ile çam kese böceği ile mücadele konusunda hazırlanan protokolün Bakan Hüseyin Çavuş tarafından rafa kaldırıldığını belirtti.

Mert’in açıklamaları şu şekilde:

 “Çam kese böceğinin yarattığı sessiz yangını, ekolojik yıkımı daha önce dile getirmiştik.

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonrası Orman Dairesi müdürlüğü ile birlikte bir protokol hazırlandı, bütün çevre örgütlerinin, Orman Dairesi ve bakanlığın ortak hareketi ile çam kese böceği mücadelesini hem biyolojik hem de fiziksel yönden tüm imkanları kullanarak ormanlarımızı, doğamızı korumak için birlikte çalışma sözü vermiştik.

Orman Dairesi ve Çevre Platformu olarak biz üzerimize düşeni yaptık protokol taslağı hazırladık ancak Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş sözünü tutmadı. Zamana yayarak protokolü rafa kaldırdı ve kendisiyle yaptığımız görüşmelerde de konuyla ilgileneceğine dair hiçbir sinyal vermedi.

Geçen yıl zarar eşiğinin çok üzerinde, adanın her tarafında zararların görüldüğünü tespit etmiştik.

Bakan Çavuş kulağını gözünü kapatmasın, sesimize, ormanlarımızın çığlına kulak versin. Aksi halde eylemlerimiz artarak devam edecek.”

SARPTEN: BAKAN ÇAVUŞ ORMANA KARŞI İLGİSİZ VE DUYARSIZ

Biyologlar Derneği Sosyal İşler Sorumlusu ve eski Başkanı Hasan Sarpten, Bakan Çavuş’un ormana karşı gösterdiği ilgisizliği ve duyarsızlığı şikâyet edip, kınamak için toplandıklarını açıklayarak hükümete “Ya Bakana ormandan el çektirin, ya da ormanı Bakanın yönetiminden alın” diyerek seslendi.

Sarpten’in açıklamaları şöyle:

“Dumansız yangın olarak da kayıtlara geçen çam kese böceği zararlısı, çam ağaçlarının ibrelerini yemek suretiyle ağaçlarda % 60’lara varan büyüme ve artım kayıplarına yol açar, sağlıksız ve dirençsiz orman alanlarının oluşmasına neden olur.

Direncini kaybetmiş ve hastalanmış ağaçları bu sefer sekonder zararlı böcek olan kabuk böcekleri istila eder ve kitle ölümlerine neden olur. İnsanlarda da astım, bronşit, cilt tahrişleri ve alerjik gibi sağlık sorunları oluşturduğu için bu böcekle her yıl mücadele edilmesi zorunluluk arz etmektedir.”

Sarpten açıklamalarında ayrıca Bakan Çavuş’un taleplerine cevap vermeyip, havadan ilaçlama konusunda adım atmamasına tepki gösterdi.

“Bakan çevre örgütlerinin yoğun baskılar karşısında örgüt temsilcilerinin de içinde olacağı bir komite oluşturup ne yapılacağı konusunda bir yol haritası oluşturacağı sözü vermişti. Aradan aylar geçti, hala daha komite kurulamadı. Bugün havadan mücadele ile ilgili hazırlık süresi çok kısalmış durumdadır.

Ağustos ayına kadar bununla ilgili ihalenin sonuçlanması şarttır. Ağustos ayından sonra ihale yapılması anlamsız olur, çünkü mücadele dönemine kadar uygulamada kullanılacak, araç, gereç ve ilaç temini riske girer.

Çevre Örgütleri olarak bu işi hızlandırmak ve sonuçlandırmak için Nisan ayı içerisinde Orman Dairesi Müdürü ile birlikte çalışarak çam kese böceği entegre mücadele programı ile ilgili ortak bir deklarasyon taslağı oluşturuldu.

Ancak aradan üç ay geçmesine rağmen Sayın Bakan hala daha bu çalışmaya bakmadı, ilgi göstermedi, randevu taleplerimize cevap vermedi, havadan ilaçlama ile ilgili ne Hükümetten ne de başka bir makamdan herhangi bir talepte bulunmadı."

DAVULCU: ÇAM KESE BÖCEKLERİ AĞAÇLARIN GELİŞMELERİNİ ENGELLER

KEEMA Vakfı Genel Sekreteri Mehmet Davulcu ise çam kese böceğinin verdiği zararları açıklayarak protokol taslağını açıkladı.

Davulcu’nun açıklamaları şöyle:

“Geçmişte yapılan yanlış uygulamalar; özellikle kimyasal mücadele ve ağaç türlerinin uygun olmayan yetişme ortamlarında kullanılması bu tür zararlıların daha da etkili olmasına zemin hazırlamıştır.

Çam ağacı ibrelerinden beslenen Çam Kese Böceği larvaları, ağaçların büyümelerini ve sağlıklı bir şekilde gelişmelerini engeller.

Genellikle genç meşçereleri tercih ederek ağaçlandırma ve doğal gençleştirme alanlarındaki ağaçlarda sıklıkla belirgin ve etkilidir ağaçlarda büyüme ve şekil bozukluğuna yol açar, sağlıksız ve dirençsiz orman alanlarının oluşmasına neden olur. Ağaçlandırma çalışmalarına harcanan emek ve bütçelerin de heba olması diğer bir zararıdır.

Bu yüzden kaybedilen değerlerin en aza indirilmesi ve orman alanlarımızın kaybedilmesinin önüne geçilmesi için sivil toplum örgütlerinin de sürece dâhil edileceği etkin mücadele yöntemlerinin planlı ve düzenli bir şekilde uygulanması şarttır. Bu bağlamda, Orman Dairesi tarafından 2024 yılından itibaren aşağıdaki ilkeler çerçevesinde entegre bir mücadele programı uygulanacaktır.”

7 maddelik protokol taslağı şöyle açıklandı:

1. Ekim - Kasım aylarında elle yumurta koçanı toplama, Aralık - Ocak aylarında tel kafes uygulaması için kese toplama ve Mart - Nisan aylarında avcı böcek (Calosoma) üretimi için yem toplama işlemi periyodik olarak sürdürlecektir.

2. Biyoteknik mücadele kapsamında feromon tuzaklar kullanılarak topraktan çıkan kelebekleri yakalama işlemi gerçekleştirilecektir. 2024 yılı sonunda 500 adet kullanılacak olan feromon tuzaklar önümüzdeki yıllarda kademeli olarak 2000 adete çıkarılacaktır.

3. Pyrx caudata sineği çoğaltılmasını sağlamak amacıyla tel kafes uygulaması artırılarak devam ettirilecektir. 25 olan tel kafes sayısı 2024 sonunda 100'e çıkartılacak ve önümüzdeki yıllarda kademeli olarak 1000 adete çıkarılacaktır.

4. Biyolojik mücadelenin ayrılmaz bir parçası olarak kuş yuvaları asılması planlı bir şekilde artırılarak devam ettirilecektir. Bu amaçla asılmış 500 yuva 2024 sonunda 1000 adete çıkarılacak ve önümüzdeki yıllarda kademeli olarak 5000 adete çıkarılması sağlanacaktır.

5. Zararlının çoğalmasındaki sebeplerden bir tanesi de geçmişte yapılan ağaçlandırma çalışmalarının uygun olmayan yetişme ortamları olması ve yeterli bakım yapılmamasıdır. Bu noktadan hareketle, özellikle ağaçlandırma sahalarında silvikültürel bakım çalışmaları için de gerekli bütçenin ayrılıp uygulamaya konması sağlanacaktır.

6. Havadan biyolojik mücadele dünya standartlarında ormancılık alanında kullanılan biyolojik larvasitlerle gerçekleştirlecektir. İçinde bulunduğumuz epidemi koşulları göz önüne alındığında 2024 yılı sonunda bu yöntem En az 10000 hektar alanda "Ana Mücadele Yöntemi" olarak belirlenip ülkemizdeki zararlı popülasyonu zarar eşik seviyesi altına indirilinceye kadar devam edilecektir. Bu doğrultuda gerekli ihale İşlemlerinin en geç Ağustos ayına kadar tamamlanması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

7. Yukarıda sıralanan ilkeler çerçevesinde Entegre Mücadele Programı'nın başarılı bir şekilde yürütülmesi amacıyla paydaş sivil toplum örgütlerinin birer temsilcisinin katılımı ile Orman Dairesi Müdürü başkanlığında bir "Çam Kese Böceği İzleme Komisyonu" oluşturulacak ve komisyon en az ayda bir kez başkanın çağrısıyla toplanacaktır.

Editör: Yasemin Canbaz