Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, mülkiyet meselesi üzerinden yürütülen yeni diplomatik ve hukuki girişimlere dikkat çekti. Rum basınında yer alan haberlere göre, mülkiyet konusunda yeni davaların gündeme gelmesi için bazı hazırlıkların yapıldığını belirten Erhürman, bu sürecin bölgedeki siyasi dengelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Erhürman, kısa süre önce İsrail ve Yunanistan arasında yapılan anlaşmaların da gündeme geldiğini, ardından İsrail’in Somaliland’ı tanıma kararının açıklandığını hatırlatarak, tüm bu gelişmelerin Kıbrıs bağlamında dikkatle okunması gerektiğini ifade etti.
Ehrüman’ın paylaşımı şu şekilde:
“Rum basınına göre mülkiyet ile ilgili yeni davalar açılması konusunda bazı hazırlıklar yapılıyormuş.
Bir süre önce de İsrail ve Yunanistan ile yapılan anlaşma gündemdeydi. Ardından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararı açıklandı!
Elbette Kıbrıs Türk halkının da mülkiyet konusu da aralarında olmak üzere pek çok konuda açabileceği davalar ve uluslararası alanda yapabileceği "stratejik" girişimler var.
Bir noktanın altını çizmek lazım. Kıbrıs Türk halkı çözüm istiyor. Bu çözüm bu halkın eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarını güvence altına alacak bir çözüm olacak.
Hiç kimse Kıbrıs Türk halkını "zarıncatarak" adil olmayan bir çözüme razı edebileceği yanılgısına kapılmasın. Bizim, tek tek insanları hedef tahtasına koyarak ve iki taraftaki insanlar arasındaki ilişkileri gererek bir yerlere varma hedefimiz yok. "Çözüm" iki referanduma, birkaç da imzaya bakar sonuçta. Ama barış, çözümden önce başlaması, çözümden sonra da devam etmesi gereken bir inşa sürecidir.
Barışa zarar vererek veya onu sürekli tehdit ederek çözüme ulaşılmaz. Kıbrıs Türk halkını eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarından vazgeçmeye veya ödün vermeye ne askeri anlaşmalar ne de bireylere veya ekonomiye yönelik tehditler razı edebilir.
Görüşme masası buradadır. Çözüme yardımcı olacak bir iklimi oluşturmaya yönelik öneriler masadadır.
Bilinmelidir ki çözüm ve barış iradesi konusunda, yalnızca masada değil, görüşme masası kurulmuşken o masa dışında yaptıklarımızla da değerlendirileceğiz.”