Okuyucular hangi ezberin bozulmadığını kolayca tahmin etmişlerdir. Elbette gündem Cumhurbaşkanlığı seçim sonucu olduğuna göre; seçim sonuçlarına ilişkin mahfuz kader değişmemiştir. Şöyle ki, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’tan sonra hiçbir lider ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmeyi başaramamıştır. Ayrıca, sıra bir sağ bir sol lider şeklinde devam ederken en sonunda Cumhurbaşkanlığı sağ lider Tatar’dan sol lider Erhürman’a geçmiştir. Gelin bir hatırlayalım:
1. Rauf Denktaş (15 Kasım 1983-24 Nisan 2005) Sağ Lider
2. Mehmet Ali Talat (24 Nisan 2005-23 Nisan 2010) Sol Lider
3. Derviş Eroğlu (23 Nisan 2010-30 Nisan 2015) Sağ Lider
4. Mustafa Akıncı (30 Nisan 2015-23 Ekim 2020) Sol Lider
5. Ersin Tatar (23 Ekim 2020 -19 Ekim 2025) Sağ lider
6. Tufan Erhürman (20 Ekim 2025----- ) Sol Lider
Sayın Tatar’ın seçim kaybetmesi seçimlerin karakterine ilişkin mahfuz kadere bağlanabilir. Ancak, sağ cenahın topyekûn ve dıştan destekli ortaya koyduğu her türlü çaba ve motivasyona rağmen yaklaşık %30’luk fark veya hezimet derinlemesine analize muhtaçtır. Bu analiz nesnel ve objektif yapıldığı taktirde; başta UBP’ye olmak üzere birçok mesajların verildiği anlaşılmakta ve aşağıdaki soruların bugünden itibaren özellikle muhalefetin gündemini meşgul edeceği öngörülmektedir:
· Tatar’ın beş yıllık performansı seçmen tarafından başarısız mı bulunmuştur?
· Somut olumlu sonuç vermemesine ve hatta olumsuz değerlendirilebilecek şekilde mülkiyet konulu tutuklamalar ve Türki Cumhuriyetlerinin KKTC’yi tanımasını imkânsız hale getiren tavrına rağmen ısrarla başarılı gösterilmeye çalışılan iki-devletli politika aklıyla alay edilmiş hissedilen KKTC seçmeninin tepkisine mi neden olmuştur?
· Gerçeği saptırarak federasyonun garantörlüğü ortadan kaldıracağı yönündeki söylemler aklıyla alay edilmiş hissedilen KKTC seçmeninin tepkisine mi neden olmuştur?
· Beş yıl boyunca sağlık, eğitim, kamu düzen ve liyakat gibi sorunlara kayıtsız davranan Tatar’ın hükümet sorumluluğunda olan diğer konular gibi Mesarya’ya tarım için su bile getireceği taahhüdünde bulunması KKTC seçmeni tarafından ciddi ve inanılır olarak değerlendirilmemiş midir?
· Sol cenahta yürekten ve gönülden gerçekleşen aktif ittifaka rağmen sağduyu ittifakının göstermelik ve kerhen olarak algılanmasının Tatar’ın hezimetinde payı var mıdır?
· Tatar’a tam destek veren hükümetin icraatlarındaki memnuniyetsizliğin bedeli Tatar’a mı ödetilmiştir?
· Kıbrıs Türk seçmeninin indinde fazla yeri olmayan ithal siyasetçi, futbolcu ve diğer kişilerin seçim sonuçlarını manipüleye çalışması seçmen tarafından paternalistik bulunup tepkisini sandığa mı yansıtmıştır?
· Hükümet tarafından ölçüsü kaçar şekilde imtiyazlılara sunulan istihdam, t-izni, arazi peşkeşi vb. avantalar koalisyondaki partilere üye veya sempatisi olan diğer seçmenleri gücendirmiş, kızdırmış ve birikmiş tepkilerini Tatar’ı desteklememekle mi göstermişlerdir?
· Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın stratejik zekasıyla hazırlanan “Bağımsızlık Bildirgesini” seçim malzemesi yaparak değiştirmeleri başta Serdar Denktaş olmak üzere sağda birçok kesimi rahatsız etmiş ve fatura Tatar’a mı kesilmiştir?
· Demografik farklılıklardan dolayı devamlı olarak sağın maşası olarak gösterilen özellikle Karpaz seçmeni sadece seçimlerde hatırlandıklarına isyan ederek yanıtını/net duruşunu Erhürman’ı birinci çıkararak mı göstermiştir?
Sonuç olarak; yukarıdaki liste daha da uzatılabilir. Ancak, başlayan yeni dönem ile Kıbrıs Türk seçmeni artık maddi, etnik ve mili mülahazalarla kolayca yönlendirilemeyeceğini ispat etmiştir. Ayrıca, seçimlerde özellikle meclis çoğunluğunu oluşturan sağ ile sol arasında kutuplaşma şeklinde geçen cumhurbaşkanlığı seçimini açık ara sol cenahın kazanması mevcut hükümetin seçmenden güvensizlik oyu aldığı, artık meşru olmadığı ve en erken zamanda Cumhuriyet Meclisi’nin yenilenmesi gerektirdiği argümanını kamuoyu nezdinde daha güçlü hale getirmiştir.