Resmi Gazete’de yayımlanan kararla İçişleri Bakanlığı İskan Müsteşarı Kemal Yılmaz’ın görevden alındığı duyuruldu.
Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı veda paylaşımında dikkat çekici ifadeler kullandı. Kemal Yılmaz’ın sitemlerle dolu mesajında İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’a yönelik olduğu düşünülüyor. Yılmaz’ın mesajında görev yaptığı sırada ciddi sıkıntılar yaşadığına dair ifadeleri, görevden alınmış gibi değil de kendisi istifa etmiş gibi algı yarattı. Kemal Yılmaz, mesajında artık görevin yapılamaz hale geldiğine yönelik sözleri de dikkatlerden kaçmadı.
Görevden ayrılmasının nedenlerini sosyal medyada tartışmak istemediğini belirten Yılmaz, “Sabrımız çok zorlandı, bardak taştı” diyerek istifanın perde arkasında yaşanan sıkıntılara işaret etti.
Müsteşarlık görevinden ayrılırken duygusal bir veda mesajı da paylaşan Yılmaz, birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarına teşekkür ederek, “O güzel yüreklerinizin bir yerlerinde bana da yer ayrıldığını biliyorum” sözleriyle helallik istedi.
Görev süresi boyunca bilmeden kalbini kırdığı kişilerden helallik isteyen Yılmaz, “Bilerek kırdıysam affı istenmez, o sizin gönlünüzün güzelliğine kalmıştır” dedi.
Kemal Yılmaz paylaşımında şunları kaydetti:
“Sevgili Kardeşlerim,
Eylül 2023 tarihinden itibaren yürümekte olduğum İskan Müsteşarlığı görevim fiili olarak 21 Nisan resmi olarak bugün son bulmuştur.
Bu süre zarfında bilmeyerek kırdığım herhangi bir vatandaşım veya personelim olmuş ise affınıza talibim. Hakkınızı helal edin.
Bilerek kırdığım biri olmuşsa onun affı ve hakkın helallik talep edilemez. O ancak sizlerin hoşgörülü ve gönlünüzün güzelliğiyle olur.
Şunu da belirtmeliyim ki, beni kıran, üzenlere karşı herhangi bir kinim, kızgınlığım yoktur. Müsterih olsunlar.
Sevgili kardeşlerim,
Bu almış olduğumuz kararın neden ve niçinlerini sosyal medyada tartışacak değilim.
Ancak şu bilinmelidir ki sabrımız çok zorlanmış ve en sonunda bardak taşırılmıştır.
Biz bir makamı şahsi egolarımız ve menfaatlerimiz için değil halkımıza hizmet için işgal ederiz.
Bunun mümkünatının kalmadığını gördüğümüz an o makamı işgal etmenin halkımızın hakkını yemek olduğuna inanır ve gereğini yaparız.
Hiçbir makam mevki kendi vicdanınızla barışık olarak yaşamaktan daha değerli değildir.
Kendinize olan saygıyı koruyamazsanız başkalarının size saygı duymasını bekleyemezsin. İşte tam da bu noktada böyle bir karar almak kaçınılmaz olmuştur.
Kıymetli Müdürlerim ve Sevgili Personelim
Sizlerle mesai arkadaşı olmak, ekibin bir parçası olarak çalışmak ve sizleri tanımak benim için bir onur ve övünç kaynağı olmuştur
Biliyorum ki her ne şartta, durumda ve nerede olunursa olunsun o güzel yüreklerinizin bir yerlerinde bana da bir yer ayrılmıştır.
Bilesiniz ki bizim yüreğimizde her birinizin yeri özeldir.
Seviliyorsunuz.
HOŞÇAKALIN.......”