Eğitim

KTÖS: “KGS dışlayıcı ve ekonomik ayrıcalıklara dayalı bir sistem”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kolej Giriş Sınavı (KGS) sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, mevcut sınav sisteminin çocukları etiketleyen ve dışlayıcı bir yapıya büründüğünü vurguladı.

Abone Ol

KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener tarafından yapılan açıklamada, sınavın öğrencilerin potansiyelini değerlendirmekten uzak olduğunu, çocukları yapay bir rekabet ortamına sokarak büyük çoğunluğunu başarısız ilan ettiğini ifade etti. Gelener, bu sistemin kamusal eğitimi zayıflattığını ve ekonomik ayrıcalıklara dayalı bir eleme mekanizmasına dönüştüğünü söyledi.

“Sınav Sistemi Pedagojik Değil, İstatistiksel”

Gelener, sınav sonuçlarına ilişkin verileri de kamuoyuyla paylaştı:

  • Türk Maarif Koleji’ne giren öğrencilerin yalnızca %49’u yerleşebildi.

  • Güzelyurt TMK’da bu oran %31’e düştü.

  • Kolejlere yerleşen öğrencilerin %71’i kamu okulu mezunu olmasına rağmen, birçok devlet okulundan sınava giren öğrencilerin yerleşme oranı %30’un altında kaldı.

  • Türk Maarif Koleji’ne yerleşenlerin %67’si özel okul geçmişine sahip.

  • Çağ nüfusunun sadece %17’si kolej programlarına kabul edilirken, %83’lük kesim sistem dışında kaldı.

Bu istatistiklerin, KGS’nin pedagojik bir değerlendirme olmaktan çıkarak, katı bir eleme sistemine dönüştüğünü gösterdiğini belirten Gelener, Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne uygulanan ayrıcalıklı yaklaşımı da eleştirdi.

En düşük taban puanla (50.0) ve en düşük ortalama puanla (58.3) öğrenci kabul eden bu okulun, 77 kişilik kontenjanla en fazla yerleştirme yapan kurumlardan biri olması, KTÖS’e göre pedagojik değil, siyasi bir tercih.

KTÖS’ten Alternatif Öneriler

KTÖS, açıklamasında sınav sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayarak şu çözüm önerilerini sıraladı:

  • KGS, süreç odaklı ve pedagojik temelli hale getirilmeli.

  • Kolej programları esnek geçişe, yönlendirmeye ve uluslararası denkliğe uygun olarak yeniden tasarlanmalı.

  • Kamusal okullar güçlendirilmeli; başarı, ekonomik ayrıcalıklara bağlı olmamalı.

  • Kontenjanlar bölgesel ihtiyaçlara göre adil şekilde planlanmalı.

  • Eğitim politikaları, öğretmen sendikaları ve toplumsal paydaşların katılımıyla demokratik şekilde belirlenmeli.

Gelener, “Eğitim bir ayrıcalık değil, haktır” diyerek KTÖS’ün sosyal adaletin sağlanması ve kamu eğitiminin güçlendirilmesi yönündeki mücadelesinin süreceğini belirtti.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }