CTP Milletvekili Fide Kürşat, “Üretici için en büyük felaket Tarım Bakanlığı ve hükümettir” dedi. Fide Kürşat, Güne Dair’de Nazar Erişkin’in sorularını yanıtladı. Kürşat, şap hastalığı sürecinde Tarım Bakanlığı’nı doğrudan hedef alarak, üreticinin en büyük kaybının kamu yönetimindeki zaaflar olduğunu söyledi.
Kürşat, Türkiye ve dünyada şap hastalığı vakaları görülmeye başladığı anda önleyici tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini belirtti. Türkiye’den KKTC’ye ithal ürün akışının sürdüğünü, balıkçılıkta kısıtlama uygulanırken insan, meyve ve sebze girişlerinde ciddi bir denetim boşluğu oluştuğunu vurguladı. Duşlama uygulamasının yalnızca hayvanlarla sınırlı kalmaması gerektiğini ifade eden Kürşat, hava ve deniz yoluyla gelen yolcuların da kapsama alınmasının şart olduğunu söyledi.
Şap hastalığının yalnızca hayvancılığı değil, genel ekonomiyi de derinden sarsacak bir risk olduğuna dikkat çeken Kürşat, Güney Kıbrıs’ta da vaka iddiaları bulunduğunu ancak resmi bir açıklama yapılmadığını hatırlattı. Aşı tedariki ve uygulama sürecini de eleştiren Kürşat, günde 13 bin aşılama hedefi açıklanmasına rağmen dört günde yalnızca 17 bin doz uygulanabildiğini, ikinci ve üçüncü dozların kritik olmasına rağmen sürecin yavaş ilerlediğini kaydetti.
Kürşat, “Yasa gücünde kararname ile ihale yasası by-pass edildi. Bakanlar imza atar, ama nereye imza attığını bilmez, fiyat maddesi de yer aldı, buralarda yarı fiyatına alınacak aşının 2 katına alındığı yönünde ciddi iddialar var. Bu konuyu Tarım Bakanlığı Bütçesinde de söyledim, net cevap istedim. Ama Sayın Bakan, özellikle aşının alınması ile ilgili süreçlere cevap vermedi. Aşıya karşı değilim, ama sürecin doğru yürütülmesi gerek. 24 TL’ye mal olması gereken aşının 49 TL’ye maliyeti olduğu yönünde ciddi iddialar var.
Bize kaynaklardan gelen bilgileri de sorgulamamız gerek.” dedi.
Parti içi süreçlere ilişkin değerlendirmede bulunan Kürşat, Tufan Erhürman’ın genel başkanlıktan ayrılmasının ardından CTP’de kurultay, genel sekreterlik ve MYK süreçlerinin yaşandığını, bu nedenle kamuoyunda “toplumsal mücadele geri plana itildi” algısı oluştuğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kürşat ayrıca kamudaki yapısal sorunlara da dikkat çekti. Kamuda ciddi bir israf olduğunu, kadro şişmesi yaşandığını ve geçici memur istihdamının siyasi rant aracına dönüştüğünü belirtti. Bu uygulamaların ya tamamen kaldırılması ya da net kurallarla düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan oy dağılımının, mevcut yönetsel yapıya yönelik toplumsal bir itiraz niteliği taşıdığını vurgulayan Kürşat, bunun görmezden gelinemeyecek bir mesaj olduğunu söyledi.