Kutay’ın Cuellar Kehaneti...

Abone Ol

Birleşmiş Milletler’in yeni Genel Sekreteri için geri sayım başladı. 1 Ocak günü son görev yılına girecek olan Guterres’in yerine kim gelecek sorusu artık resmi bir soru haline geldi. Latin Amerika’nın öne çıktığı, “bu kez bir kadın olsun” beklentisinin yüksek sesle dillendirildiği bir dönemdeyiz.

Tabii biz Kıbrıslıların aklına, Maria Holguin Cuellar gelir. Dünyanın merkeziyiz ya, o bakımdan. “Sarayönü Sendromu” yine üzerimizde.

Şimdilik ortada üç net aday var: Şili’den Michelle Bachelet, Costa Rika’dan Rebeca Grynspan ve Arjantin’den Rafael Grossi. İlk iki isim kadın. İlk kez “Madam Secretary General” hitabını kullanmak isteyenlerin çok olduğu ve BM’nin imajı için bunun yararlı olacağını söyleyen bir kampanya şimdiden başladı. Dünyanın her köşesindeki diplomatik WhatsApp gruplarında “Artık bir kadın görelim” mesajları dönüyor.

María Ángela Holguín Cuéllar’in adı gerçekten diplomasi koridorlarında fısıldanıyor mu yoksa, Kıbrıslı olduğum için canım mı çekiyor bilemedim. Resmi bir aday değil, ama profilinin gücü nedeniyle “gizli seçenek” olarak masanın kenarında durduğunu ifade edenler var. Sonuçta masanın kenarında durmak bile önemli pozisyon sayılıyor bazen.

Kolombiya’nın deneyimli dışişleri bakanı olarak uluslararası siyasetin en karmaşık dönemlerinde görev yaptı. Ardından BM’nin en hassas ve tehlikeli dosyalarından biri olan Kıbrıs meselesinde Genel Sekreter’in Kişisel Temsilcisi olarak görevlendirildi. Bu tür görevler, bir diplomatın görünürlüğünü artırır; hele Kıbrıs gibi kırk yılı aşkın süredir çözülemeyen bir denklemde başarı gösterebilmek, BM vitrininin en üst rafına çıkmak için önemli bir referans. Ama tam manasıyla da adını bir başarısızlık ile yan yana yazdırmak için eşi benzeri bulunmayan bir reçete. Kıbrıs dosyası öyle bir dosya ki, içine gireni ya kahraman yapar ya da büyük bir hızla tüketir. Gerçi kahraman olanı da göremedik ya. Neyse.

Holguin yeni göreve gelmişti, Kıbrıslı Türk gazetecilerle de görüşmek istemiş. Levent Kutay ile beni çağırdılar. Konuştuk. İyi bir dinleyici olduğunu söylemişlerdi. Ağırlıklı olarak dinledi. Dilimizin döndüğünce, romantizmden uzak, görüşlerimizi anlattık.

Levent, bir adım ileriye gitti ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Holguin Cuellar’a, klasik bir Kıbrıslı gibi, “Be kızım buralara geldin ama buraları öyle senin bildiğin yerlere benzemez” tadında bir tavsiyede bulundu ve “Kıbrıs sorunu sizin yeni BM Genel Sekreteri olma sürecinizi baltalayabilir” dedi. Öyle dümdüz. Kadıncağız, pek de şaşırmışa benzememişti. Bizde nezaket her şeydir. Önce bilgi alışverişi sonra da misafirin BM kariyeri ile ilgili hassasiyet.

Latin Amerika sırası geliyor, diplomatik deneyimi güçlü ve kadın aday arayışı hiç olmadığı kadar yüksek. Üstelik bölgesel dengeleri gözetmek isteyen büyük güçler için “çekişmesiz” bir aday profili sunduğunu söylüyor sorduklarım. Yani, Holguin için potansiyel bir uzlaşı figürü gözüyle bakanlar da var.

Holguín şu an resmen aday değil. Hiçbir ülke onun adını BM’ye bildirmedi, kendisi de herhangi bir beyan vermedi.

Levent’in kehaneti gibi Kıbrıs dosyası, Holguin’i parlatıp “Bayan Genel Sekreter” yapması gerekirken, onu başarısız kılıp, aday dahi olamamasına mı neden olacak göreceğiz. Kısmetse olur, değilse “Kıbrıs onu da yaktı” der geçeriz.

Önümüzdeki birkaç ay gözümüz, kulağımız Birinci Cadde 46’ncı Sokak’ta olacak. Kutay’ın Cuellar Kehaneti’ni test edeceğiz.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }