Bir iki gün önce Mağusa’daki Perşembe Pazarına dönmüş masamdaki darmadağınıklıklar arasındaki kâğıtçılara şöyle bir bakıp çöpe atarken bir tanesi dikkatimi çekti tekrar okudum. Şöyle bir şeyler karalamışım.
“Başbakanların en büyük marifetleri sıkıştıkça ya Bakanlarının yerlerini değiştirmeleri ya da yerlerine yenilerini atmalarıdır.” Ve şöyle devam etmişim:
“ASLINDA bu tip siyasi oynamalarla oynatmalar hem Başbakanı rahatlatır hem kamuyu oyalar. Sonuçta her hâlukârda Başbakan kazanır. Şöyle:
“HEM ne kadar dirayetli olduğunun ispatını çakar hem de vatan milletin yüce menfaati için gerektiğinde kelle almaktan asla çekinmediğinin dirayet ve gücünü sergiler...” Falan…
TABİ Kİ ANLADINIZ: Yukarıdakileri Sn. Başbakan Üstel’in hükümet kademelerindeki son operasyonu nedeniyle karalamıştım. Ki gözlerden uzak tutulsa da sanki ayıp olacakmış gibi bu tip yeni atamaların maaşlarına ne kadar yansıyacağının çokluk laflamalarını da yapmadım!”
***
PEKELA nedir derdim? Tabi ki bir Başbakan kendileriyle en iyi ve uyumlu şekilde çalışacak kadrolar oluşturmak hakkındadır.. Bunu anlıyoruz. Ancak bir yandan da bazen “nöbet değişiklikleri” dedikleri bu yeni atamaların memleketin gidişatına ne kadar olumlu ve faydalı yansımaları olduğunu gözlemek ve umut etmek de biz yurttaşların hakkıdır. Ki bugüne kadar öylesi “değişimler” memleketi tırnak kadar değiştirmedi.
***
YANİ anladığımca bu tip icraatlar sadece iktidarda olan siyasi partilerin kendi bünyelerine yönelik siyasi tasarruflarıdır! Nitekim son “değişiklikler” de ne memleketin domates ile hıyarının etinin fiyatlarını düşürdü ne insanların hayatlarını güllük gülistanlık yaptı.
YANİ yine ol alem devam ederken verilen sözlerle vaziyetler idare ediliyor. Yoook! Bir şikâyetimiz yok! Kaderin yarattığı cilveler toplumu olarak yola devam…
***
KISACA TAKILDIĞIM: Ya da hatırladığım: “Okulların açılmasına az bir süre kaldı. Yeni ders yılı için ne yapıldı, nasıl hazırlanıldı, geçmiş yılın sorunları giderildi mi? Bu yıl öğretmen eksiklikleri olmayacak mı?...
Cevaplar hep olumluysa öyleyse bu “ders yılı başında eğitime sorunsuz ya da en az sorunla başlanacak diyebilir miyiz?” Evet mi? Bravooo! Kİ BEN bunları yazarken bir yandan da bir günlük gazetenin manşetindeki haberin fırlayıp beni ısıracakmış gibi üzerime üzerime geldiğini görüyorum. “Bu yıl öğrenci taşımacılığı tehlikedeymiş!”
***
Haberi okumaya bile gerek yok. Taşımacılar zam talebinde bulunuyorlar üstelik bu kez haklılar. Çünkü geçen ders yılından buna köprülerin altından çok sular aktı zamlara zamlar ulandı tutun ki memleket battı!
DİYORUZ ve ekliyoruz: “Her şeye karşın ama ne olursunuz bu ders yılında zaten insanlar canları burunlarında soluyorlar, bir de “öğrencileri taşıdık taşımadık muzırlığı yaratmayın!
VE Sn. ÖZERSAY: Her sabah bir toplumsal sorunu seslendirerek, seslendirmekle kalmayıp önerilerde bulunarak, uyararak, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyerek Milletvekilliği görevinizi layıkıyla yerine getiren ciddi politikacılardan birisiniz de…
SORASIM geliyor: Şayet toplumsal sorunlara bu kadar duyarlı ve yüreği sızlayan bir milletvekili idiyseniz neden icraatın başı sayılacak “Bakanlık” mertebelerine kadar ulaştığınızda yetkileriniz içindeki çözümsel fırsatları kullanmak yerine yarattığınız “siyasi fasaryalarla” heba ettiniz! Başka sözüm yoktur!