Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Türk’ün Ebedi Davası Kıbrıs” başlıklı konferans sırasında sarf ettiği bazı sözlerine sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Avrasya Stratejik Araştırma Kurumu (ASARK) Başkanı Murat Doğanay’ın davetiyle KKTC’ye gelerek, Cumhurbaşkanlığı Konferans Salonu’nda yaklaşık 400 kişilik bir dinleyici kitlesine hitap etti. Ortaylı, bir saat süren konuşmasında Kıbrıs Türkü’nün tarihsel bağlarını, Türkmen kökenine dayanan kültürel mirasını ve bölgedeki stratejik önemini anlattı.
Ancak konuşmanın kamuoyuna yansıyan kısmında, özellikle 2004’teki Annan Planı referandumunda “evet” oyu kullanan Kıbrıslı Türklere yönelik ifadeleri tartışma yarattı. Sosyal medyada çeşitli çevreler tarafından tepkiyle karşılanan bu yorumlara Cumhurbaşkanı Tatar da sessiz kalmadı.
Tatar, sosyal medya paylaşımında şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlber Ortaylı’nın, konferans sırasında Annan Planı’na oy verenlerle ilgili sarf ettiği cümlelerin gereksiz, maksadını aşan ve hatalı olduğu düşüncesindeyim. Kıbrıs Türk Halkı, her zaman olduğu gibi Annan Planı döneminde de Anavatan Türkiye ile yürütülen politikaya güven duymuş ve o yönde iradesini göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı, o dönemin koşullarını ve halkın kararına olan saygısını vurgularken, bugünkü siyasal yaklaşımın bu tecrübeden doğduğuna dikkat çekti:
“Bugün ise o dönemden çıkarılan derslerle ortaya çıkan bambaşka bir konjonktür ve gerçeklik vardır. Seçildiğim ilk günden itibaren bu gerçeklik çerçevesinde, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devlet temelinde bir uzlaşı politikasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı desteği ile sürdürmekteyim. Halkımızın da bu politikayı benimsediğini ve desteklediğini görmekteyim.”
Tatar, açıklamasının sonunda toplumsal birlik ve hassasiyet çağrısında bulunarak, Ortaylı’nın söyleşisinin bütünlüğü içinde değerlendirilmesini önerdi:
“Birlik ve beraberliğe büyük ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, toplumu germek yerine herkesin daha duyarlı olması, söyleşinin baştan sona izlenmesi ve İlber Ortaylı’nın bugüne kadar Kıbrıs Türk Halkı ile ilgili yapmış olduğu saptamaların da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmek isterim.”