Her seçim, hiç kuşkusuz siyasi liderler ve partiler için halk/seçmen nazarında birer sınavdır. Çağdaş ülkelerde seçimler demokratik hukuk devletinin temel enstrümanıdır.
Egemenliği tanrıdan veya örf/adetlerden alan ilkel devlet yapılanmalarının aksine egemenliği ortak iradeden alan KKTC gibi ülkelerdeki iktidarın meşruiyeti ortak iradeyi yansıtması ile ölçülür.
Demokratik hukuk devletlerinde ortak irade tartışmasız seçmenin oylarıyla ile "İspatı vücut" olur. İşte bu bağlamda kavramsal olarak düşünüldüğünde; KKTC’deki mevcut hükümetin meşruluğu veya ortak iradeyi yansıtıp yansıtmadığı veya seçmenin güvensizlik oyu verip vermediği konusu hiç kuşkusuz erken seçim olana kadar gündemi meşgul etmeye devam edecektir.
İşin özü itibariyle ifade edilecek olursa; Cumhurbaşkanlığı seçimini adaylardan ziyade mevcut hükümetin iki devletli politikası için referandum haline getiren koalisyonun bizatihi kendisidir. Halbuki, Erhürman cephesi Türkiye’yi ürkütmemek için seçim kampanyasını federasyon ekseninden Tatar’ın bireysel özelliği olan mizacına ve ciddiyetine dönüştürmüştü.
Hükümet ile beraber yetkisi ve mevkisi net olmayan Hasan Taçoy’un da dahil olduğu UBP propagandistlerinin bugünün bilgi çağını ve Google amcanın yer aldığı sosyal medya gerçeğini unutarak modası geçen veya etkisi kalmayan yöntemlere başvurması hükümeti karanlığa götürecek yolun yapı taşlarını döşemiştir.
Tatar’ın seçim propaganda ekibi, Tatar’dan bağımsız olarak seçimi iki devletliliğe karşı öcüleştirdiği federasyon arasında referanduma dönüştürmüştür. Bunu yaparken ise seçmenin aklı ve bilgisiyle alay edercesine federasyonda garantörlük olmayacağı yalanını propaganda aracı yapmıştır. Üstüne üstlük, sağ iktidarların seçmendeki vatan tutkusunu şaha kaldırmak için genelde başvurdukları “mesele vatan ise gerisi teferruat” söylemi şeklindeki cankurtaranı da değersizleştirerek “mesela makam ve koltuk ise vatan dahil gerisi teferruat” mottosuna maalesef dönüştürdüler. Şöyle ki, Kurucu Cumhurbaşkanın stratejik dehası ile Cumhuriyet Meclisinde oybirliği ile geçirilen Kuruluş Bildirgesi, koltuk uğruna seçime alet edilerek hükümet partilerinin oy çokluğu ile değiştirilmiştir.
Sonuç olarak; hükümetin ve Tatar’ın başarısız propaganda heyetinin işgüzarlığı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimi Tatar’ın seçiminden ziyade federasyon ve iki devletli seçeneklerinin oylandığı referanduma ve dolayısıyla hükümete güvenoyuna dönüştürülünce sonuç hükümet için hüsran ve sonun başlangıcı haline gelmiştir. Çünkü referandumu Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran hükümet kanadı değil %62.76 oy oranına ulaşan muhalefet kazanmıştır. Dolayısıyla, muhalefet eline geçirdiği bu mahreçle sivil toplumu da yanına alarak erken seçim olana kadar artan dozajda söylem ve eylemleriyle mevcut hükümetim meşru olmadığını haykırmaya devam edecektir.