Trafiği sorun olarak görmeyenler ona nasıl çare bulacak?

Abone Ol

   Kıbrıs Türk halkı gerçekten bunalımda, ruh hali iyi değil…

   Bunun için de aslında gerekçesi çok, “haksızdır” diyemeyiz…

   O kadar sorun, sıkıntı, karmaşa içinde başka türlü olması da beklenemez ama biraz toparlanmamız ve tepkimizi kime yönelteceğimizi iyi bellememiz lazım.

    Öyle bir hale geldik ki sevinirken de kavga ediyoruz, üzülürken de yas tutarken de…

    Anlamsız, gereksiz kavgalar, hiçbir sonuç getirmeyecek bir kuru gürüldü var.

    Herkes suçlu arıyor ama çoğunlukla yanlış yerde arıyor.

    Gerçek suçluyu göremeyip, başka yerde araması, kitlelerin birbirini yemeye çalışması, didişmeye tutuşması akıl alır bir durum değildir.

     Bir bakınız isterseniz duruma; suçlu suçunu kabul etmez, hata yapan “pardon hatalıydım” diyecek özeleştiriyi yapmaz, eleştirilen eleştiriye tahammül etmez, bilgisiz bilgisizliğini, cahilliğini kabullenemez, kimileri kendine görev bilir, gereksiz yerde tavuk ayağı gibi karıştırır…

    Tam bir deli saçması durum… Tam bir çıldırma hali…  

     Nasıl olur da gerçek suçluya tepki koymak varken, hep becerip de alakasız kesimler birbiriyle kavga edecek ortamı bulur, anlamak güç…

    Gerçi neden şaşırıyorum ki? KKTC keşmekeşi içinde farklı olmasını beklemek saflık olur ama bu durum can sıkıcı olmaya başladı.

    Konuyu, Girne’de iki otomobilin çarpışması sonucu bir vatandaşımızın daha hayatını kaybettiği olaya getireceğim.

    Ülkeyi yönetenler, trafiğin, trafikteki çarpışmaların, trafikteki ölümlerin sorun olduğunu kabul etmiyor, bunu önemsemiyor, gündemine almıyor, çözüm üretmek için çaba ortaya koymuyor…

    Bu ilgisizlik, bu umursamazlık içindeki trafik tabii ki ölüm saçıyor.

    Bugün trafiğe çıkanların evine sağ salim dönebileceğini kimse söyleyemez, trafik can alıyor…

    Yönetenler, sürekli “sürücü hatası” diyerek hedef şaşırtmak, sürücülere suç bularak sorumluluktan kaçmak derdinde.

    Bunca tartışma içinde trafikten sorumlu bakan, hayatını kaybeden kişinin kırmızı ışıkta geçtiği konusunda görgü tanıkları olduğunu söylüyor.

    Bunu söylemesi yine sorumluluktan kaçma çabasıdır.

    Bunu bilinçli mi söyledi yoksa içine işledi de artık otomatik dilinden bunlar mı dökülüyor bilmiyorum ama sormazlar mı ona, “Bu mu duymak istediğimiz? Siz tüm bu tartışmalardan bunu mu anladınız? Sorunu yine mi sürücüye yükleyeceğiz?”

    En basiti bu zaten… Bir sürücü kırımızı ışıkta geçti, diğeri de çok süratli geliyordu.

    Hade her ikisine de suç bulduk ve sorun bitti mi?

    Trafik komple, topyekün bir sorundur… Trafiği komple bir sorun olarak, bir sistem sorunu olarak görmez de sürekli bireylere indirgerseniz bu sorun hiç çözülemez.

     Takılıp kaldığınız “sürücü hataları” da o toplam kötü sistemin ya da trafikteki sistemsizliğin bir parçasıdır, onun sorumlusu da yönetenlerdir.

     Sürekli can alan, can yakan bir sorunu ciddiye almazsanız, onunla mücadele edemezsiniz.

     Son ölümlü kazaya trafik ışıklarındaki arızanın yol açtığı iddia ediliyor.

     Trafik ışıklarının bozuk olduğu, hatalı sinyaller verdiği, çok kısa aralıklarla kırımızı, sarı, yeşil ve yeniden kırmızı ışığın yandığı, bunların bir otomobil geçemeyecek kadar çok kısa sürede gerçekleştiği ve sürücülere yanlış yaptırdığı söyleniyor.

     Hatta söylenmekle kalmıyor, bunu videoya çekip belgeliyor insanlar. Bu videolar medyada, sosyal medyada yer aldı. Birçok kişi günlerdir oradaki ışıkların arızalı olduğunu, yetkilileri aradıklarını ama ciddiye alınmadıklarını da belirtiyor. Nihayetinde dün ölüm olduktan sonra bugün tamir edilmiş…

   Böylesine önemli bir caddede bu trafik ışıkları bozuksa ve bir ölüme neden olmuşsa, elbette cezasız kalmamalı.

    Şimdi bu konuda inceleme başlatılmış… Bugüne kadar incelenilen, araştırılan hangi konuda sonuç alındı? Emin olun ki yine bu soruşturmayı kör kuyuya atacaklar.

     KKTC sistemsizliğinin bir parçasıdır işte bu trafik ışıklarındaki tuhaf durum.

     “Neremiz tamam ki trafik ışıklarımız olacak?” diyebiliriz ama bakın canlar gidiyor.

     Toplum olarak her sorunu normal karşılıyoruz, her şeyi kabullendik, kaderimize razıyız resmen…

     Sorunlar çözülsün diye mücadele vereceğimize, yanlış hedefe yöneliyor, kendi kendimizle kavga ediyor, didişiyoruz bize hiçbir faydası olmadığı halde.

     İşte bu kafayla daha çok acılar, çileler çeker, beter duruma düşeriz…

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }