Bugün iki şok ölümle sarsıldık yine…

  Biri ani ölümle geldi diğeri de trafik çarpışmasıyla…

  Ülke gerçekleri işte; karşı konulamaz, yakıcı hale gelen ülke gerçekleri…

  “Ani ölüm”, “ani ölüm”, “ani ölüm”, bitmek bilmiyor yaş dinlemiyor.

  Bu ani ölümlerde kaybettiklerimiz arasında, 28’inde olan da var, 35’inde, 40’ında, 51’inde, 63’ünde olan da…

  Erken denilebilecek yaşlarda insanlarımızın patır patır ölmesinin nedeni kalp ve damar hastalıklarına bağlanıyor ama bana yine de pek normal gelmiyor bu ani ölümler.

   Kalp ve damar hastalıkları konusunda halen bilinç eksikliğimiz ve ihmallerimiz olduğu bir gerçek, toplum olarak yaşam tarzımız bu hastalıkları tetikliyor, düzenli sağlık kontrolleri yaptırmıyoruz, bunun için teşvik de edilmiyoruz.

   Sağlık sistemi bu kadar berbatken, devlet hastaneleri yetersiz hale gelmişken, insanlar üç yılı aşkın süredir ilaca ulaşmakta sorunlar yaşarken, reçete yolsuzluğu adı altında başlatılan soruşturma ve tutuklamalarla sigortalılar daha da zor duruma düşürülmüşken, “ani ölümleri araştırın/ çare bulun” demek neye yarayacak ki?

   Üzülmek, başsağlığı dilemek, cenaze törenine gitmek yeterli sayılıyor.

   Ani ölümlerden dün başka bir arkadaşımızı, bugün 51 yaşındaki Sadun Çağlar’ı kaybettik yarın kim bilir kim olacak?

   Bu konuya eğilmeye, araştırmaya, halkı bilinçlendirmeye gerek yok mu sizce?

   Gerek var da kim bakacak değil mi?

   Peki akşam saatlerinde 25 yaşındaki Çağrı Miralay’ı aramızdan alan trafik çarpışmasına ne diyelim?

   Kendi yolunda gitmek, kurallara uymak yetmiyor ki trafikte güvende olmanıza.

   Birisi gelir çarpar ve sizi öldürür, bu akşam da öyle oldu.

   Gencecik bir insan daha trafikte can verdi, birçok benzer trafik çarpışmasında olduğu gibi.

   Sağlık sorunlarını çözemedik de trafikte ölümlerin önüne geçebildik mi?

   Hayır, tam tersine gittikçe daha kötü oluyor, 2023’teki trafikte ölümler, son yılların en yüksek rakamına ulaştı.

    Polis açıklamasında bir sürücüsünün “isimsiz bir yoldan” anayola çıkıp, Çağrı Miralay’ın aracına çarptığı yazıyordu.

    İsimsiz yol… Yani anayola bir şekilde açılmış bir tali yol ve işte o yoldan, karanlıklar içinden anayola fırlamış bir araç ölüme neden oldu.

   O kadar basit yani; “Van araç yolun solunda bulunan isimsiz tali yoldan dikkatsizce anayola giriş yaptı” deniyor.

     Anayollara açılan bu tali yollar, ülkenin her tarafında büyük bir sorun.

     Bırakın yasal tali yolları, bir de böyle keyfi açılan, polisin “isimsiz” dediği tali yollar da var.

     Tali yollar bir sorun, trafikle ilgili bin tane sorun var ama bunu ülke yöneticileri sorun olarak görmüyor, 2023’te son yılların en fazla ölüm rakamına ulaşıldı ama trafikle ilgili bir tedbir, bir seferberlik ilan etmeyi düşünmüyorlar.

     Başsağlığı mesajlarıyla, cenaze törenine katılımlarla ülke yöneticileri görevlerini yaptığını sanıyor.

     Hayır sizden istenen bu değil, tedbir almanızdır ama öyle bir hareket yok, istek yok.

     Ani ölümlerle, trafik çarpışmalarındaki ölümler arasına sıkıştık kaldık, insanlarımızı kaybediyoruz, sosyal medyada ağıtlar yakıyoruz, sevdiğimiz insanları kaybetmenin verdiği hüzünle acımızı satırlara yansıtıyoruz ama bunlar onları geri getirmez.

    Mesele şu ki; olması geren bu ölümlere yol açacak tehlikeleri ortadan kaldırmaktır.

    Ancak bunu yapacak yetkinlikte bir hükümet kadrosu göremiyorum, buna niyet bile etmiyorlar.

    Ölümlü trafik çarpışmaları kronik sorunumuzdu, ani ölümler de kronik sorunlarımız arasına girdi.

     Ülkeyi yönetenlerin kronik sorunları çözmekteki başarısızlığına baktığımız zaman, hepimizin hayatının tehlikede olduğunu söyleyebiliriz.