İki Toplumlu Barış İnisiyatifi, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’la İlgili Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in da katıldığı, “önemli bir paydaş olarak Sivil Toplumun Kıbrıs’ta müzakere ve barış sürecine etkin katılımı” konulu yuvarlak masa toplantısı düzenledi.  Etkinlik Dayanışma Evi Konferans Odası’nda yer aldı.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, İki Toplumu Barış İnisiyatifi adına yuvarlak masa toplantısı açılışını gerçekleştirdi: 

Eylem konuşmasında şu ifadelere yer verdi: 

Değerli BM Genel Sekreteri Kıbrıs kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar,

Değerli Yoldaşlar, 

75 örgütten oluşan ve yıllardır adamızda barış, birleşik federal çözüm için mücadele eden Birleşik Kıbrıs- İki Toplumlu Barış İnisiyatifi’nin düzenlemiş olduğu yuvarlak masa tartışmasına hepiniz hoş geldiniz.

Öncelikle, değerli vaktini ayırıp burada bizimle olan, ve 2017’deki Crans Montana konferansından bu yana dondurulan, yarım kalan çalışmaların devam ettirilmesi yönünde çaba ortaya koyan Sayın Cuellar’a inisiyatif adına teşekkür ederim.

Değerli Yoldaşlar, Sn. Cuellar,

Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün bedelini tüm Kıbrıslılar,  ancak Kıbrıs Türk toplumu daha ağır ödemektedir. Yıllardır uluslararası hukukun dışında bırakılan Kıbrıslı Türkler tecrit koşullarında, Türkiye’nin alt yönetim haline getirdiği, her kurumunu ele geçirdiği ada yarısında, yaratılan insan kaçakçılığı, kara para aklama, mafya düzeninde yaşamaya mahkum edilmekte, nüfus politikaları, sistematik asimilasyon, entegrasyon, muhafazakarlaştırma politikaları, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel eğitim alanlarındaki dayatmalar karşısında varoluş mücadelesi vermektedir.

Kıbrıs Türk toplumu 1960’da elde ettiği eşit statüsünü, haklarını talep edemez duruma getirilmiştir. AB vatandaşı olduğu halde müktesebat kuzeyde uygulanmadığından tüm haklarından eşit ve adil bir şekilde yararlanması mümkün olmamaktadır.

Kuzeydeki statükodan ve mevcut bölünmüşlükten nemalanan sermaye ve siyasiler bölücü, ayrılıkçı söylemleri yükselterek  ‘iki devletli’ çözümü dillendirmekte, iki toplumda da faşist provokasyonlarla ayrılıkçı politikalar sürdürmektedir. Ancak bu söylem her iki sivil toplum düzeyinde de gerçeği yansıtmamaktadır. Her iki toplumun çoğunluğu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans Montana’da masaya koyduğu 6 maddelik çerçevenin, Kıbrıs sorununda kapsamlı bir çözüme ulaşmak için ileriye dönük pragmatik bir yol oluşturmaya devam ettiğini düşünmeye devam etmekte, BM kararlarına dayalı siyasi eşitliğe sahip, iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde mutabakata varılmış bir çözümü talep etmektedir.

Bizler, 2017 Crans Montana’dan sonra dondurulan görüşmelerin tekrar başlatılması ve devam ettirilmesi, elde edilen kazanımların ve ortak zeminin korunması gerektiği görüşündeyiz. BM’nin de bu yönde çaba göstereceğine ve  Kıbrıs’taki toplumların gerçek iradesini dikkate alacağına inanmaktayız.

Değerli Yoldaşlar, Sn. Cuellar,

Bu salonda da bulunan sevgili yoldaşımız Takis gibi, adamızda 60 yıldır barış için mücadele eden barış savaşçıları, bugünden itibaren barışı görmek istiyor.

Biz Kıbrıslılar yanı başımızda yaşandığı gibi çocukların katledildiği, insanlığın yok olduğu, acı, yıkım getiren savaşlar içinde bir ülke değil, çocuklarımıza, geleceğimize barış, huzur içinde bir ülke bırakmak istiyoruz. Bunun için,  ülkemizde federal çözümle birlikte barış çiçeklerinin açması için mücadeleye devam edeceğimizin bir kez daha altını çizer hepinize saygılar sunarım."

Editör: Ahmet Karagözlü