Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Süper Kupa'nın ertelenmemesine değinen İsmail Kartal, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananlarla ilgili de konuştu.

Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Haber Global'de gündeme dair açıklamalar yaptı.

Süper Kupa'nın ertelenmemesiyle ilgili konuşan İsmail Kartal, TFF ve Galatasaray'ın tutumunu anlamadığını belirterek, "3 günde bir maç oynayacağız. Süper Kupa’yla ilgili bugüne kadar birçok sefer maçın ileri bir tarihe kaydırılması için müracaatlarımız olmuştu. Şu anda Türkiye’yi tek temsil eden Fenerbahçe olarak bu maçın neden Avrupa maçı öncesinde oynatılması ısrar ediliyor anlamış değilim. Sonuç olarak ülke puanı... Türkiye Ligi’nin ikincisi olarak biz Konferans Ligi’ne 3 ön eleme oynayarak katıldık. İkinci takımın Şampiyonlar Ligi’ne katılması gerekirken biz bu durumu yaşadık. Şu anda bizim maçların milli maçlardan farkı yok. 4 günde bize iki tane şiddeti yüksek maç oyna diyorlar. Ülke puanı önemsiz mi? Galatasaray’la oynadıktan sonra Yunanistan’a Olympiakos maçına gideceğiz. Galatasaray maçları yüksek stres altında oynanan maçlardır. Bunu oynayıp Avrupa maçına çıkmak ne kadar doğru olur? Biz bu maça daha çok dinlenip çıksak ülkemiz adına iyi olmaz mı? Bizim mücadelemiz bu. Biz bunu defalarca söylememize rağmen hem karşı takımın hem de TFF’nin bu tutumunu anlamış değilim. Daha önce Galatasaray’ın da Avrupa kupalarında mücadele ettiği zaman birçok kez maçlarının ertelendiğini biliyoruz. Neden bu tarihte oynatmaya çalışıyorlar anlamış değilim" ifadelerini kullandı.

"Avrupa kupasını kazanarak tarihi kulübümüzün başarılarını taçlandırmak istiyorum" diyen İsmail Kartal, "İlk günden bu yana Avrupa’da gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz demiştim. Bunun ucu açık. “Biz kupayı alacağız” demek keskin bir konuşmadır. Hayatta keskin konuşmam, yapamama ihtimalinizin olduğu şeylerin sözünü vermemelisiniz. Ben öyle bir insan değilim. Doğruyu söylerim hep. Çeyrek finale kaldık. İki takımı da elediğimiz zaman finaldeyiz. Avrupa kupasını kazanarak tarihi kulübümüzün başarılarını taçlandırmak istiyorum. Camianın bir evladı olarak bunu çok istiyorum. Hem lig hem Avrupa’da oynamak da kolay değil. Futbolcular Avrupa maçlarında seyahatlerden de çok zorlanıyor ama inşallah zor da olsa biz gidebildiğimiz yere kadar gidip günün sonunda da kupayı ülkemize getirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

İsmail Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maç maç gideceğiz. Tek sıkıntı 7’sinde oynayacağımız Süper Kupa. Hem TFF hem de rakibimizin ülke puanı için bize destek olmalarını beklerdik ama maalesef olmadılar.

Yok A planımız, B planımız, C planımız yok diyorlar. Fenerbahçelilik başkanını hocanı futbolcunu masörünü linç etmek değil, destek olmak. Onların hakkını aramak. Her beraberlikte, en ufak bir şeyde hepimize bel altı vuruyorsunuz. Eleştiriler olacak ama biraz da pozitif, yapıcı olması lazım. Böyle Fenerbahçelilik olmaz.

Trabzon’da yaşananları da herkes gördü. Beni parlatın demiyorum, ihtiyacım yok. Ne yapacağımı biliyorum. İlk geldiğim ve kurşunlandığımız sene de aldığımız puan da futbol da ortada. İkinci geldiğimde de her şey ortada. Her geldiğimde ben puan rekorları kırmışım, istatistikleri paramparça etmişiz. Her şey güzel giderken içerideki Fenerbahçeli dostlarımızın daha sağ duyulu olması lazım. Bugün ben varım, yarın siz gelirsiniz. Fenerbahçelilik böyle olmaz. Başkanına, hocasına, futbolcusuna, armasına sahip çıkmaktır Fenerbahçelilik. Haksızlıklara uğruyoruz. Bir günde çıkın hakem şunu yaptı, Fenerbahçe şöyle haksızlığa uğradı deyin. Bunlar olmasaydı bizim takımımız 10 puan önde olması gerekirdi deyin. Bu algıyı kıramadığımız gibi bir de içerideki insanlar bize vurunca sanki Fenerbahçe’de işler kötüymüş gibi algı yapılıyor. Sonra da camiamız çok kırılgan oluyor. Tabi böyle olur.

Sezon başından bugüne kadar objektif olarak futbol adamları her iki takımın maçlarını izlesinler. Bizim en az 8-10 puan önde olmamız gerekiyordu.

Herkesin bir hesabı var, Allah’ın da var. Biz kendimize inanıyoruz. Sezon sonunda biz şampiyon olacağız. Hiç kimsenin puan kaybetmesine de ihtiyacımız yok, 8 maçın 8’ini de kazanarak şampiyon olacağız.

Editör: Erol Kanlıada