Karma evlilik mağdurlarının örgütlendiği Kimliksizler Derneği, Kıbrıs Cumhuriyeti Tarafından Karma Evlilik/Birliktelik Çocuklarına ilişkin alınan karar hakkında değerlendirmede bulunarak, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin konuyla ilgili harekete geçmek zorunda kalmasının ilerisi için sevindirici ve umutlandırıcı olduğunu açıkladı.
Dernek ayrıca, hakları olanı talep etmeye ve mücadele etmeye devam edeceklerini de bildirdi.
Karma evlilik mağdurlarının örgütlendiği Kimliksizler Derneği’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Tarafından Karma Evlilik/Birliktelik Çocuklarına İlişkin Alınan Karar Hakkında Değerlendirmesi şu şekilde:
“Kimliksizler Derneği ve destekçilerinin son 1.5 yılda yapmış olduğu eylemler ile gerek Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarıyla gerekse de diğer ülke-kurumlarla yapmış olduğu diplomatik görüşmeler ve son olarak AB Parlamentosu Dilekçe Komitesi’nin almış olduğu karar, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetini bu konuda adım atmaya zorlamıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki, aşağıda da değindiğimiz üzere açıklanan paket beklentileri karşılamaktan uzak olsa da son 17 yıldır konuyla hiç ilgilenmeyen KC Hükümetinin tüm bu eylemler ve görüşmeler karşısında karma/evlilik mağdurları ile ilgili harekete geçmek zorunda kalması ilerisi için sevindirici ve umutlandırıcıdır.
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti dün itibarıyla sizlerin de bildiği üzere Kıbrıslı Türklere yönelik 14 maddelik paketini açıkladı. Bu pakette en çok merak edilen noktalardan bir tanesi de “Karma Evlilik/Birliktelik”ten doğan çocukların vatandaşlık durumlarıydı. Paket çerçevesinde alınan karara bakıldığında Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti kısaca, vatandaşlık başvurularının 2007 yılında konuyla ilgili alınmış Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde incelenmeye başlanacağını açıklamıştır. Hali hazırda karma evlilik/birliktelik mağdurlarının ortaya çıkmasına sebep olan karar zaten 2007 yılında alınmış olan bu karardır. Söz konusu karar (2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı), Kıbrıslı Türklerin karma evlilik/birliktelikten sahip oldukları çocuklarının birçoğuna vatandaşlık verilmesini engelleyen temel metindir.  Başka bir ifadeyle, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili yasalara göre vatandaşlık hakkına sahip olan karma evlilik/birliktelik çocukları söz konusu Bakanlar Kurulu kararı nedeniyle on yıllardır mağduriyet yaşamaktadırlar. Resmi Gazetede yayınlanmamasından ötürü ulaşılamayan ancak kendi kaynaklarımız ile ulaştığımız karar şu şekildedir (Türkçe tercüme): “...141(1)/2002 sayılı Nüfus Kayıt Yasası'nın 109(1) maddesine göre, Bakanlar Kurulu tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, ebeveynlerinden birinin Cumhuriyet'e yasadışı yollardan girmiş veya ikamet etmiş olması durumunda bir vatandaşın kaydı yasaktır.
Bu amaçla, Bakanlar Kurulu 14/02/2007 tarihinde, bu tür kişilerin kayıt altına alınmasını kolaylaştırmak için aşağıdaki kriterleri belirlemiştir:
1) 20/07/1974 tarihinde veya daha önce doğan çocuklar.
2) Ebeveynlerinden biri Türk vatandaşı olmayıp başka bir ülkenin (Avrupa ülkesi veya mütekabiliyet rejimi uygulanan herhangi bir ülke) vatandaşı olan çocuklar.
3) Ebeveynleri 20/07/1974 tarihinden önce yurt dışında veya Kıbrıs'ta evlenmiş olan çocuklar.
4) Kıbrıslı Türk babası veya annesi 1974 olaylarından bağımsız olarak bir Türk vatandaşı ile ilişkisi olan çocuklar (Kıbrıs dışında eğitim veya iş nedeniyle).
5) Ebeveynleri karma Pile köyünde yaşayan çocuklar.”
Dolayısıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin paket çerçevesinde açıklamış olduğu bu kararı, ne yazık ki yeni bir açılım olarak değerlendirmek mümkün değildir. Farklı kategoriler öngörerek ayrımcılık uygulamalarının kaynağı olan söz konusu Bakanlar Kurulu kararı ile bu sorunun çözülemeyeceği çok açıktır. 
Her defasında hukuka saygılı bir AB üyesi ülke oldukları vurgusunu yapan Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti başkanı ve üyelerinden beklentimiz; hukuka saygılı her devlet gibi kendi Anayasa ve yasalarını herhangi bir ayrımcılık yapmadan tüm yurttaşlarına eşit uygulamasına engel olan tüm kararları (2007 tarihli Bakanlar Kurulu da dahil olmak üzere) ortadan kaldırmasıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti’nin yapması gereken Kıbrıslı Rum ya da Kıbrıslı Türk fark etmeksizin kendi vatandaşlarının çocuklarına herhangi bir ayrımcı muamele yapmadan vatandaşlık hakkını tanımasıdır. 
Konuyla ilgili olarak Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarıyla ve diğer kurumlarla görüşmelerimiz devam edecektir. Hakkımız olanı talep etmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz”.
 

Editör: Erol Kanlıada