Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası, bir ülkenin elektrik enerjisi stratejik planının bilimsel ve ülke şartlarına göre hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Oda Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, hükümetin, Türkiye ziyaretinden sonra yapılan “ülkenin elektrik sorununun 2026 yılında çözüleceğine” dair açıklama eleştirildi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) santrallerinin eski olduğuna ve Türkiye’de kurulacak bir santralden enerji alınmasına yönelik söylemlerin, bilimsel ve maliyet etkinlik açısından “muteber” olmadığı belirtilen açıklamada, “KIB-TEK’in ‘ICE’ tipi kurulu santralleri AKSA’nın mevcut santrallerinden ortalama 12 yaş daha yenidir.” denildi.

AKSA’nın ekonomik ömrünü doldurmuş santrallerine, üretim yapılmayan günlerde dahi “kira bedeli” şeklinde fahiş ödeme yapılmasını ve üretim için gerekli yakıtın fahiş fiyata alınmasını içeren anlaşmanın iki yıl önce imzalandığı ifade edilen açıklamada, bu anlaşma ile Kıbrıs Türkü’nün sömürüldüğü savunuldu. “Kalecik III Sözleşmesi'nin, KKTC tarihinin en büyük kamu zararına neden olduğu” öne sürülen açıklamada, anlaşmanın, 20/2016 sayılı İhale Yasası’na da aykırı olduğu savunuldu.

2021 yılından itibaren evsafına uygun olmayan yakıt tedariki ile makinelerin hasara uğratıldığı belirtilen açıklamada, ihalesiz, teminatsız sözleşme ve yetkisiz bakım-onarım faaliyetleri ile makinelerin ekonomik ömrüne zarar verildiği ileri sürüldü. Zamanında ve usulüne uygun yapılmayan bakım sözleşmeleri ile KIB-TEK’in sabotaja açık hale getirildiği savunulan açıklamada, 8 numaralı santralin dört yıl hizmet dışı kalması buna örnek olarak gösterildi.

Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin (EÜAŞ), ekonomik ömrünü doldurmuş, motorin santralleri için yılda 7 milyon dolar ödendiği iddia edilen açıklamada, “Bu kira bedelini kim uygun gördü? Hangi mühendis?” soruları soruldu. “EÜAŞ’ın bir yılda ürettiği enerjiyi KIB-TEK 8 numaralı santrali ile üretebilirdi.” denilen açıklamada, “EÜAŞ santrallerinin üretim maliyetinin, KIB-TEK üretim maliyeti ile mukayese edildiğinde ekonomik olmadığı belirtildi.

Kalecik III Sözleşmesi ile verilen zararların gerekirse “halk oturumu” şeklinde kamuoyu ile paylaşılacağı kaydedilen açıklamada, “Ülkenin enerji arz güvenliğini önemseyen vatansever mühendisler bu sorunu azami bir yıl içinde çözebilecek bilgiye, stratejiye ve lojistik vizyona sahiptir.” denildi.