Osman Örek Meslek Lisesi öğlencilerinin oluşturduğu “Doğanın Savunucuları” ekibi; arazi restorasyonu ve çölleşme konusu ile ilgili bir makale yazdı.   “Doğanın Savunucuları” ekibi; Çevre Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İme Akanyeti ile röportaj yaptı. Öğlenciler, aynı zamanda KEMA Vakfı’nın, TEMA Vakfı’nın ve UNEP’nin  resmi internet sitelerindeki çalışmalarını  inceledi. 
   Osman Örek Meslek Lisesi “Doğanın Savunucuları” ekibi, “Kurak Topraklar Yeşil Umutlar” başlıklı makalesinde şu bilgileri aktardı:
   “Her geçen gün bozulan ekosistemin dünyaya verdiği zarar hızla artıyor. Bu artış bir çok felaketi de  beraberinde getiriyor. KEMA Vakfı küresel ısınmadan ülkemizin de etkileneceğini bu yüzden ülkemize sahip çıkmamız gerektiğini vurguluyor. TEMA Vakfı da amaçlarının ülke topraklarını tehdit eden erozyon ve çölleşme tehlikesine dikkat çekmek ve bu mücadelenin bir devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamak olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ise, Birleşmiş Milletler’de çevre konusunun eşgüdümünü, çevrenin durumunun küresel düzeyde sürekli gözden geçirilmesini, çevre sorunları hakkında uluslararası toplumun dikkatinin çekilmesini amaçladığını belirtti. 
   Osman Örek Meslek Lisesi öğlencilerinin oluşturduğu “Doğanın Savunucuları” ekibi; arazi restorasyonu ve çölleşme konusu ile ilgili Çevre Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İme Akanyeti ile röportaj yaptı. OÖML öğlencileri aynı zamanda KEMA Vakfı’nın, TEMA Vakfı’nın ve UNEP’nin  resmi internet sitelerindeki çalışmalarını  inceledi. 
    Kurak alanlardaki tahribata uğramış ormanların ve peyzajların restorasyonuna ilişkin küresel kılavuzdan edinilen bilgilere göre; yeryüzünün yüzde 41’ini kaplayan ve 2 milyar insana ev sahipliği yapan kurak alanlar, çölleşmeden, biyolojik çeşitlilik kaybından, yoksulluktan ve gıda güvencesizliğinden yaygın bir şekilde etkilenmektedir. 
 
‘ÇÖLLEŞME RİSKİ VAR’

  Çevre Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı; ülkemizdeki iklim değişiminden dolayı çölleşme riskinin olduğunu vurgulayarak ada ülkesi olmamızdan dolayı toprak miktarımızın belli olduğunu anlattı. Ülkede artan dış yatırımlardan dolayı da tarımsal alanların ve toprak yapısının azalmakta olduğunu belirten Aktolgalı, tarımsal arazilerin yok olmasıyla birlikte tarım ve hayvancılığın da yok olacağını bildikleri için gerekli çalışmalarda bulunduklarını, yasalarla, doğanın sağladığı ekosistem kayıpları dikkate alarak hareket ettiklerini vurguladı. Aktolgalı, arazi tahribatlarını engellemek için dairenin yasa ve tüzükle özel çevre koruma bölgelerini ve su alanlarını koruma altına aldığını da anlattı.

‘ÇÖLLEŞME ARTARSA ARAZİ TAHRİBATI DA ATAR’

   Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İme Akanyeti arazi restorasyonu için ağaç köklerinin toprağı ve suyu bir arada tutamak için çok büyük bir önem sağladığını, çölleşmenin artması durumunda  ister istemez arazi tahribatının  da artacağını belitti.
    TEMA Vakfının açıklamasına göre; dünyada her 1 dakikada 3.5 futbol sahası orman yok ediliyor, her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozuluma uğruyor. Aynı şekilde tarım arazilerinin %23’ü ise verimliliğini kaybetmiş durumda. Bu açıklamayı değerlendiren Akanyeti bu gidiş ile dünyada ilkim değişikliği, hava kirliliği ve yağışlarla bağlantılı birçok olay yaşanacağını açıkladı. İklim değişikliğinin; dünyanın ve doğanın dengesinin bozulmasına sebep olacağına değinen Akanyeti, doğanın korunması için ilk önce ulusal seviyede ciddi planlama yapılması gerektiğini vurgulayarak, ağaç kesiminin engellenmesi ve bu konu ile ilgili çok ciddi adımların atılması gerektiğini belirtti. 

 ‘KUZEY KIBRIS ÇÖL OLMASIN’

   Ülkemizdeki toprakları tehdit eden erozyon tehlikesine dikkat çekmek, erozyonun önlenmesi ve toprakları korumak için çeşitli faaliyetlerde bulunmak ve çalışmalar yapmak amacı ile kurulan Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) da yaptığı açıklamada küresel iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkilerin hissedileceği bölgede bulunduğumuzu belitti. 
   Yıllık ortalama sıcaklık değerinin artacağı ve yağış miktarında azalma olacağını da duyuran KEMA, uzun vadede ise çölleşmenin artacağını belitti.  Bu nedenle ülkemizin yeraltı su kaynaklarının her geçen gün azalmakta, tuzlanmakta veya kirlenmekte olduğunun da altını çizdi. KEMA küresel ısınmadan, Kıbrıs adasının en çok etkilenecek bölgeler arasında yer almakta olduğu, bu yüzden ülkemize sahip çıkmamız gerektiğini belirterek ‘Kuzey Kıbrıs Çöl Olmasın’ sloganı ile ‘Bir fidan da sen dik...’ çağrısında bulundu.”

Editör: Erol Kanlıada