Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) TC-KKTC 2023 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın Meclis’te temsil edilen hiçbir siyasi partinin bilgisine getirilmediğini açıkladı. Partiden yapılan yazılı açıklamada, “TC-KKTC 2023 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, bir kez daha Meclis’te temsil edilen hiçbir siyasi partinin bilgisine getirilmemiş, toplumdan gizlenmiş ve yalnızca imza aşamasında kamuoyuna açıklananlardan ibaret bir şekilde duyurulmuştur” ifadeleri kullandı. Açıklamada, “Uzunca bir dönemden beridir imzalanan ‘protokollerin’ bir tekrarı niteliğinde olan işbirliği anlaşması bir kez daha göstermiştir ki; bu anlaşmalar Kıbrıslı Türklerin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmamaktadır ve uygulanamamaktadır” ifadeleri yer aldı. Yeni Girne Hastanesi ile beş yüz yataklı olacağı söylenen Lefkoşa Hastanesi’nin sürekli olarak kendini tekrar eder bir biçimde imzalanan anlaşmalarda yer almasının bunun en açık göstergesi olduğu belirtilen açıklamada, “Okullar başta olmak üzere bir çok kamu binasının depreme hazırlıklı hale getirilmesi gereken bir dönemde, toplumumuzun talebi olmayan ilahiyat koleji gibi, polis teşkilatına hediye edilen araç ve silahlar ülkemizdeki demokratik iklimi zedelemektedir” ifadeleri kullanıldı. İmzalanan anlaşmalar çerçevesinde KKTC maliyesine sağlanması planlanan mali katkıların gerçekleşmemesinin, kamu maliyesinin öngörülebilirliğini azalttığı ve ekonomiye yarar sağlayacağı yerde ekonomik ve sosyal düzene ciddi zararlar verdiği iddiasında bulunuldu. CTP’nin geçmişten bugüne Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durma hedefinin yalnızca ekonomik bir hedef değil, aynı zamanda toplumsal iradenin tesis edilmesi bakımından da önemli bir hedef olduğunu savunduğu belirtilen açıklamada, TC-KKTC 2023 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın, CTP’nin bu görüşünün ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığı ileri sürüldü. Tüm bu hususların yanı sıra hiçbir toplumsal ihtiyaca dayanmayan, sosyal karşılığı olmayan yeni ilahiyat koleji projesinin de Kıbrıslı Türklere yönelik yeni bir “dayatmanın ürünü” olduğu savunuldu. Toplumsal ihtiyaçların analiz edilerek bu ihtiyaçları karşılayacak insanların yetiştirilmesinin en önemli yolunun eğitim olduğu belirtilirken, eğitim sistemi içerisinde geçmişte açılan gediklere bir yenisinin eklenmesi anlamına gelen bu projenin Kıbrıs Türk halkının benimsediği çağdaş ve demokratik eğitim hedefiyle çeliştiği iddiası ortaya konuldu. Açıklamada, “CTP, toplum mühendisliği çerçevesinde dayatılan bu projenin hayata geçmemesi ve eğitim sisteminin çağdaş ve demokratik değerlerle sürdürülmesi için çalışmaya kararlılıkla devam edecektir. İlerleyen günlerde basın toplantısında açıklananlar dışında imzalanan anlaşmanın içeriği ile ilgili kamuoyunu bilgilendireceğimizi ve toplumun yararına olmayacak unsurların hayat bulmaması için gerek Meclis’te gerekse sokakta mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtmek isteriz” ifadeleri kullanıldı.