Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, “BM çerçevesinden en ufak bir sapmanın yıkıcı olacağı"nı söyledi.
Fileleftheros gazetesi, Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, “Türk işgalinin 50’nci yılı” sebebiyle düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada “Kıbrıs sorununa gerçekçi yaklaşım ve Türk dezenformasyonları” hakkında mesaj verdiğini yazdı.
Habere göre, “BM çerçevesinden en ufak bir sapmanın yıkıcı sonuçları olacağı” iddiasında bulunan Kombos, Türk tarafının "Kıbrıs’ta barış olduğu, Kıbrıslı Türklere izolasyon uygulandığı ve Kıbrıs’ta bir yasadışılık olmadığı" şeklindeki tezlerinin “dezenformasyon olduğu” iddiasında bulundu.
Kombos, "Türk askerinin ara bölgeyi sürekli ihlal etmesi, Maraş’ın yerleşime açılması, eski Rum mallarının büyük miktarlarla satışı ve KKTC’nin düzeyinin yükseltilmesi" yönünde sürekli çaba harcanması gibi tehlikelerle karşı karşıya olduklarını öne sürdü. Kombos, iki devletli çözüm politikasının hem Kıbrıslı Türkler, hem de uluslararası toplum için zararlı olduğunu iddia etti.
Kombos, iki devletli çözüm mantığından en çok zarar görecek olanın Kıbrıslı Türkler olduğunu iddia ederek, böyle bir durumda Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşlığıyla bunun faydaları ve avantajlarını kaybedeceklerini ve “şu anda Ukrayna’da olduğu gibi, saldırganlığın ödüllendirilmesi anlamına da geleceğinden uluslararası toplum için de yıkıcı sonuçları olacağını” öne sürdü.
Uluslararası hukukun ve Güvenlik Konseyi’nin öngördüklerinden uzaklaşmanın bizzat uluslararası toplum için fayda sağlamayacağı iddiasını yineleyen Kombos, Türk tarafına, müzakerelere geri dönmesi için teşvikler verilmesi gerektiği görüşüne değinerek, “teşvikleri verdik" dedi.
Kombos, “verilen teşviklerin, karşı tarafın reddedişlerinin bahanesi ve Kıbrıs sorununun özünün aleyhine olmaması gerektiğini” belirterek “orta yol bulunması” tezinin de tehlikeler içerdiğini savundu.
Kombos, müzakerelerle orta yol bulunması tezinin, tarafların başlangıç noktalarını görmezden gelmesi sebebiyle “çok tehlikeli olduğunu” öne sürdü.
Kıbrıs Rum tarafının başlangıç noktasının Güvenlik Konseyi’nin koyduğu çerçeve olduğunu, diğer tarafın ise bu çerçevenin tamamen dışında olduğunu savunan Kombos, orta yol bulunması mantığıyla müzakere edilmesi durumunda, yasallıkla yasadışılık arasında bir yerde buluşulacağını, ulaşılan şeyin yarı-yasal bir şey olacağını iddia etti. Kombos: “Yarı yasallık yasadışılıktan başka bir şey değildir” ifadesini kullandı.
Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununun çözümü çabalarına bağlı kalmayı sürdürdüğünü ve bu yönde girişimler gerçekleştirdiğini de öne süren Kombos şunları söyledi:
“Yedi yıl sonra süreçte bir başlangıç oldu. Bizim tamamen bağlı olduğumuz bir süreç. Tek bir temel şartımız var; müzakerelerin sadece Birleşmiş Milletlerin çözüm çerçevesi temelinde gerçekleşmesi. Bu çerçevenin dışında hiçbir şey olmamalı”.
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in BM Genel Kurulu konuşmasını 25 Eylül tarihinde New York saatiyle sabah saatlerinde yapmasının beklendiğini yazdı.
Gazete, diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre, Hristodulidis’in BM Genel Kurul çalışmalarına katılmak amacıyla 21 Eylül tarihinde New York’a hareket edeceğini ve 23 Eylül’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmesinin beklendiğini de aktardı.
Habere göre Hristodulidis’in diğer temaslarına ilişkin açıklama daha sonra yapılacak.