Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla bildiri yayımladı.

Tıp-İş açıklamasında tütünün tüm dünyada ölüm, hastalık ve yoksulluğun başlıca nedeni vurgulayarak, ülkemizde tütün kullanımını azaltmak hatta yok etmek amacı ile başta devlet olmak üzere herkese sorumluluk düştüğünü ifade etti.

Yapılan açıklamada ülkemizde hastalıklara bağlı can kayıplarının başında gelen kalp ve damar hastalıkları, kanserler ve inme gibi birçok hastalığın nedenleri arasında da tütün kullanımının ilk sıralarda olduğu belirtildi.

Tıp-İş’in tütün, tütününün zararları ve tütün kullanımına karşı alınması gereken önlemler hakkında yayımladığı bildirinin tamamı şöyle:

“Tütün, kullanıp terk etmeyenlerin yaklaşık olarak yarısını öldürmektedir. Dünyada her yıl tütün nedeni ile 8 milyondan fazla insan hayatını kaybetmektedir. Bunlara kendisi tütün kullanmadığı halde ikinci el tütün dumanına maruz kalan yaklaşık 1,3 milyon pasif içici de dahildir. 2020 yılında dünya nüfusunun %22,3’ü tütün kullanmaktaydı. Bu oran erkekler arasında %36,7 kadınlarda ise %7,8’di.

Tütün, 20. yüzyılın en büyük epidemik halk sağlığı sorunlarının başında gelmektedir. Tütünün, sigara, puro, sarma sigara, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünü gibi tüm formları zararlı olup tütün maruziyetinin güvenli olduğu bir seviye veya tür yoktur.

Ülkemizde 2008 yılından beridir Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası yürürlükte olmasına karşın uygulanmasında gerekli irade ortaya konulamamış ve zaman içinde yasanın hiçbir etkisi kalmamıştır. Öyle ki devlet kurumları, hatta eğitim ve sağlık kurumlarında bile kapalı alanlarda tütün ürünleri kullanılmaktadır.

Diğer yandan sağlığa zararları yüzlerce bilimsel çalışma ile defalarca kanıtlanmış olan tütün kullanımına bağlı hastalıkların tedavisi için harcanan kaynaklar ülkemizin sağlığa ayırabildiği kaynakların ciddi bir oranını almaktadır. Daha kötüsü ise ülkemizde hastalıklara bağlı can kayıplarının başında gelen kalp ve damar hastalıkları, kanserler ve inme gibi birçok hastalığın nedenleri arasında da tütün kullanımı ilk sıralarda gelmektedir.

Birçok önlenebilir erken ölümün sebepleri arasında başı çekmektedir.

Zararları bu kadar açık ve çok olan tütün kullanımını ülkemizde azaltmak hatta yok etmek amacı ile başta devlet olmak üzere her birimize sorumluluk düşmektedir.

Başta, mevcut yasanın tadili ve tam anlamıyla uygulamaya girmesi hayati önemdedir.

Halka zararsız diye sunulan elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri gibi yeni nesil tütün ürünlerinin de daha güvenli olduğu gösterilememiş, kanser dahil birçok sağlık sorununa ve hastalığa neden olduğu giderek daha fazla bilimsel çalışma ile ortaya konulmaya başlanmıştır.

Buna rağmen bu tür tütün ürünlerinin ülkemizde satışının serbest olması kabul edilemez. Bu ürünlerin satış, dağıtım ve kullanımının denetimi ve düzenlenmesi için yasada gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Eğitim, tüm zararlı alışkanlıklara başlamada ya da bu zararlı alışkanlıklardan kurtulmada en önemli etkenlerden birisidir. Tütünsüz bir ülke için farkındalık yaratmak, bilinçli bir toplum oluşturulmak isteniyorsa her alanda ve her kesime yönelik doğru bilgilendirme yapılmalı, eğitim verilmelidir.

Aktif denetim yapılarak kullanmayanların tütünün zararlarından korunmasının yanı sıra, kullananların da bu zararlı alışkanlıktan kurtulması için imkanlar yaratılmalıdır.

Ayrıca ülkemizde en sık görülen kanserlerden birisi olan akciğer kanserinin erken tanısına yönelik olarak risk grubundaki kişilerin düşük doz tomografi ile taranmasının planlanarak ivedilikle başlatılması yaşam kurtarıcı olacaktır.

Editör: Yasemin Canbaz