Kıbrıs Türk Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, dünyadaki otomobil imalatçıların sürüş güvenliği için sürekli adım attığını ancak KKTC’de “Nuh’un zamanından kalma araçların” kullanıldığını söyledi.

   İş araçlarında halen takometre olmadığına ve düzgün olmayan otobüslere ‘T’ izni verildiğine dikkat çeken Yarkıner, toplu taşımada kullanılan bazı araçların ne öğrenci taşıyabilecek, ne de trafiğe çıkabilecek türden olduğunu vurguladı.

   Kıbrıs Türk Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk oldu.

   Geçen hafta Lefkoşa’da meydana gelen otobüs yangına işaret eden Yarkıner, söz konusu otobüsün 30 yaşında olduğuna dikkat çekti.

   Otobüs yangınlarında ortalama 3-4 dakikada yolcuların tahliye edilebilmesi gerektiğini ifade eden Yarkıner, defalarca bu konularda madde madde açıklama yaptıklarından söz etti.

   Yarkıner, yıllar önce Dağyolu’nda meydana gelen otobüs kazasının, trafik konusundaki en sarsıcı olay olduğunu kaydederek çocukların can verdiği otobüsle ilgili defalarca görüşlerini anlatmalarına rağmen dikkate alınmadıklarını ifade etti.

“Verilen sözler tutulmadı”

   Bu araçların ne öğrenci taşıyabilecek bir araç, ne de trafiğe çıkabilecek bir araç olduğunu belirten Yarkıner, söz konusu dönemde Ulaştırma Bakanı’na 30 tane önerinin yer aldığı bir önlem paketi sunduklarını ancak verilen sözlerin tutulmadığını, bir önerinin bile hayata geçirilmediğini söyledi.

   Yarkıner, Mağusa yolunda iki TIR’ın yoldan çıktığını, bir aracın ise Girne’de yayaya çarptığını belirterek “Bunlar orta çağ teknolojisi, artık böyle bir şey yok” dedi.

   Artık yeni araçlarda alkolmetre bile olduğunu, direksiyona alkollü biri geçtiğinde motorun çalışmadığını söyleyen Yarkıner, bazı araçların sensörler sayesinde hız limitini de gördüğünü, otomatik olarak araçların yavaşladığını belirtti.

“Regülasyonlar elden geçirilmeli”

   Yarkıner, otomobil imalatçıların sürüş güvenliği için sürekli adım attığını ancak KKTC’de “Nuh’un zamanından kalma araçların” kullanıldığını söyledi.

   İş araçlarında halen takometre olmadığını, kaza yapan araçların hızının ne olduğunu belirlemek için sürekli kendilerinin hesaplama yaptığını belirten Yarkıner, “Tüm araçlarda takometre olmalı” dedi, regülasyonların elden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

“Düzgün olmayan otobüslere ‘T’ izni veriliyor”

   Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın hatasının, dünya kadar “T” izni dağıtması olduğunu dile getiren Yarkıner, düzgün olmayan otobüslere “T” izni verildiğini, daha sonra bu araçların yandığını belirtti.

   Ülkede 400 makine mühendisinin olduğunu ve sürekli bu konuları tartıştığını ifade eden Yarkıner, ithal edilecek araçların “yaya koruma sistemi”, “yoldan kaçma emniyeti” ve “hız limitinin” olması gerektiğini söyledi.

   Yarkıner, 80 kilometre hızla giden yüklü bir kamyonla 100 kilometre hızda giden bir kamyonun kinetik enerjisinin farklı olduğunu, arada 2 misli fark bulunduğunu kaydetti.

“Kamyonların taşıyacağı yükler standartlaşmalı”

   Kamyonların taşıyacağı yüklerin standartlaşması, hız limitlerinin ise binek otomobille aynı olmaması gerektiğini ifade eden Yarkıner, “Ağır araçların azami hızı 89 kilometreyi geçmemeli” diye konuştu.

   Ağır vasıtalarda hız limitinin yakıt tasarrufu ve fren kolaylığı ile lastik tasarrufu da sağladığını belirten Yarkıner, tüm bunların yol güvenliği de sağladığını dile getirdi.

   Trafikteki sabit kameralara da değinen Yarkıner, mevcut kameraların modifiye edilebileceğini ancak şu anda bu kameraların iptal edilerek ASELSAN’dan yeni kamera almaya çalıştıklarını kaydetti.

“Araçlar için asgari güvenlik donanımları istenmeli”

   Ülkede yaşanan trafik kazalarına da dikkat çeken Yarkıner, alkollü araç kullanmak ve dikkatsiz sürüşün kusur olduğunu ancak trafikteki bütün çarpışmaların sebebinin sadece bunlar olmadığını ifade etti.

   Mühendislerin insanların yapacağı hataları önceden görerek regülasyonları geliştirdiğini belirten Yarkıner, şöyle devam etti:

   “Araçlar artık yayaları önceden görüyor, yayalara vurmuyor; yoldan kaçmıyor, kaçacak olursa onu da koruyor… Yaya koruma sistemi sadece yaya geçidindekini değil, kaldırımda giden yayayı da otomatik frenleme sistemiyle koruyor.”

   Ülkeye getirilen araçlar için asgari güvenlik donanımlarının istenmesi gerektiğini ifade eden Yarkıner, araç muayenelerine yangın güvenliğinin bile kontrol edilemediğine dikkat çekti.

“Nitelik ve eğitim kalitesi düştü”

   Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde başlayan “sahte diploma” meselesine de dikkat çeken Yarkıner, sahte diploma almanın doğru olmadığını söyledi.

   Yarkıner, toplumun “bunun yapılmaması” gerektiği bilincinde olması gerektiğini belirterek ülkenin kötüye gidişinin sebebinin de bu olduğunu ifade etti.

   Ülkede nitelik ve eğitim kalitesinin düştüğüne dikkat çeken Yarkıner, insan ticareti konusuna da değindi.

   Yarkıner, bir Bakan’ın zarfla para aldığı iddiasına atıfta bulunarak herkesin sahip olduğu makama göre bir olgunlukta olması gerektiğini, ancak KKTC’de durumun böyle olmadığını söyledi.

“Bu soruşturmayı niye biz yapmıyoruz?”

   Bu kadar ihmalkâr ve sorumsuz olmalarının “kamusal yarar” açısından geçerli bir nedeninin olmadığını belirten Yarkıner, 600 sahte diploma olduğuna yönelik beyanların bulunduğuna dikkat çekti.

   Hükümetin Yükseköğretim Kurulu’nu (YÖK) ülkeye davet etmesine işaret eden Yarkıner, “Bu soruşturmayı bağımsız-eşit egemen devlet olarak niye biz yapmıyoruz?” diye sordu.

   Yarkıner, bazı milletvekillerinin adının “sahte diploma” meselesiyle ilgili anıldığını, bu kapsamda bu kişilerin YÖK’le görüşmesinin suiistimale açık olduğunu söyledi.

“Söyledikleriyle yaptıkları bir değil”

   Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) konusunda Başbakan’ın bir iş adamıyla restoranda görüldüğünü anımsatan Yarkıner, bu pozisyonda görülmenin doğru olmadığını kaydetti.

   Yarkıner, bütün bu olayların içerisinde Kıbrıs Türkü’ne en büyük darbenin KIB-TEK olduğunu belirterek “Söyledikleriyle yaptıkları bir değil; ne federasyonla ne de bağımsız devletle uyuşuyor” diye konuştu.

“Her tarafımız çürüdü, dibe doğru gidiyoruz”

   Diploma konusunun ardından “dibe vuruşun” yaşanmadığını, çünkü istifa eden kimsenin olmadığını söyleyen Yarkıner, kimsenin özeleştiri bile yapmadığını dile getirdi.

   Yarkıner, aylardır 2 eski hurda santral kurulmadan kira verildiğine dikkat çekerek Makine Mühendisleri Odası olarak bunu defalarca söylediklerini, ancak kaale alınmadıklarını belirtti.

   “Her tarafımız çürüdü, dibe doğru gidiyoruz” diyen Yarkıner, Cumhuriyet Meclisi’nde çok fazla insana gerek olmadığını, nitelikli ve liyakatli insanlara ihtiyacın olduğunu ifade etti.

Editör: Erol Kanlıada