Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, trafikle ilgili onlarca eksiklik varken sadece sürücü ile ilgili ağır cezalar uygulamanın, hatta 10 yıla kadar da hapislik cezası ile ilgili yasal değişiklik yapmanın trafik çarpışmalarını durdurmaya yeterli olmayacağını, istenen sonucu getiremeyeceğini belirterek, bunu birçok kez ülke yöneticilerine anlattıklarını vurguladı. 
    Başbakan ile Ulaştırma Bakanının trafik güvenliği konusunda sorumlu olduğunu ve ağır cezalar getirmeden önce trafikteki birçok sorunu çözmeleri gerektiğini ifade eden Yarkıner, “İnsanlar şu andaki cezalar çerçevesinde de bir gün bile hapis yatmak, bir kuruş bile ceza ödemek istemez ama görüyorsunuz ki trafik çarpışmaları aratarak devam ediyor” dedi.

“Ölümlü çarpışmalarda suçlu hep sürücü değildir”

  Yarkıner, olan cezayı artırmak yerine, sorumluluğunu yerine getirmeyen resmi makamları/ kişileri de sorumlu tutacak tedbirler alınmasının, daha önce hiç gündeme alınmamış tedbirler olması nedeniyle daha yararlı olacağını söyledi. 
   Polisin raporlarının çarpışma nedenlerini eksik içerdiğini belirten Yarkıner, “Polis, sürücüde en ufak bir hata bulunca, hemen çarpışmanın nedeni olarak gösterip eksik rapor tanzim ediyor. Ülkemizde ölümle sonuçlanan çarpışmalarda en az dört kusur olduğunu Makina Mühendisleri Odası olarak tespit ettik. Her fırsatta bu tespitlerimizi ilgililere ilettik. Polis trafik şubesini de ziyaret ederek bunları anlatmak istedik. Ancak ilgili şube yetkilisi kendilerine anlatmak istediklerimizin öneminin farkında değildi” dedi

“Sıfır can kaybı hedeflenmelidir”

      Cezaların şu anda da olduğunu belirten Yarkıner, “Trafik güvenliği için cezanın artırılması yeterli olabilir mi? Makina Mühendisleri Odası, ‘sıfır can kaybı’ hedefinin olması gerektiğinde ısrarcıdır. Trafik çarpışmalarında; alkol, hız, dikkatsiz sürüş yegâne sebepler değildir. Hatta ölümlü çarpışmalardaki sebepler arasında da alınması gereken daha önemli ve tehlike boyutu daha yüksek önlemler vardır. Bu önlemlerin alınmasındaki sorumluluk da resmi kurumlara aittir. Bu durumda onlardan kaynaklanan çarpışmalarda nasıl bir tedbir düşünülüyor?” diye sordu. 
   Yarkıner, “Trafik güvensizliği yıllardan beridir vardır. Son iki yılda artmasının sebebi ‘trafik disiplininin daha da bozulmasındandır.’  Can kaybının azalması trafiğin disiplin edilmesi ile mümkündür. Bunun için çağdaş tedbirlere ihtiyaç var. Çağdaş tedbirler almak yerine aşırı ceza uygulaması devletin sorumlu kurumlarının acizliğidir” dedi.

 “Polisin raporları çarpışma 
nedenlerini eksik içeriyor”

   Ayer Yarkıner, konuyla ilgili şu bilgileri de verdi: 
   “Gün geçmiyor ki çarpışma olmasın. Nerede ise haftada bir can kaybı yaşıyoruz. Alkollü, dikkatsiz ve aşırı hız gibi nedenler bahane edilerek hiçbir tedbir alınmıyor. Öncelikle trafikte sıfır can kaybı hedefi kabul edilmeli ve önlemler bu hedefe göre alınmalıdır. Bu önlemler de alkol, dikkatsiz sürüş ve aşırı hız ile sınırlı değildir. 
   Sayın Ulaştırma Bakanı; sizin bakanlığınız döneminde kaybedilen hayatlardan siz sorumlusunuz. Çünkü alkol, aşırı hız ve dikkatsiz sürüş bahanesinin arkasına saklanıyorsunuz ve hiçbir tedbir almıyorsunuz.
    Sayın Polis; raporlarınız çarpışma nedenlerini eksik içeriyor. Sürücüde en ufak bir hata bulsanız hemen çarpışmanın nedeni olarak gösterip eksik rapor tanzim ediyorsunuz. Ülkemizde ölümle sonuçlanan çarpışmalarda en az dört kusur olduğunu KTMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak tespit ettik. Her fırsatta bu tespitlerimizi ilgililere ilettik. Polis trafik şubesini de ziyaret ederek anlatmak istedik. Ancak ilgili şube yetkilisi kendilerine anlatmak istediklerimizin öneminin farkında değildi. Karayolları Müdürü kadrosu mühendisti değiştirildi. Karayollarının güvenliği için kim liderlik ediyor? Bakan mı? Bakan sadece birkaç km yol yaparak siyasi rant toplamakla yetiniyor.
   Mevcut Ulaştırma Bakanlığının ülke mühendislerinden istifade etmemesi normal değildir ve geçerli de değildir.
   Hız tespit radarlarının tadil edilerek ‘hareket halinde ağırlık ve boyut ölçme yeteneği kazandırılması’ yerine devre dışı bırakarak, yeni hız radarları tedariki için görüşmeler yapıyor. Araç muayene istasyonlarının kontrol ve denetimleri için yol güvenlik teknolojilerini yasal hale getirmeden araç muayene istasyonlarını kendi kendine birilerine kazanç için devretmeye çalışıyor. 
    Sayın Ünal Üstel; bu çarpışmalardan ve kan gölüne dönen yollardan kabinenin başı olarak sorumlusunuz ve daha etkin önlemler alınması için devreye girmeniz gerekmektedir. 
   Sayın Tufan Erhürman Hocam; odamızın da içinde bulunacağı ‘trafikte güvenlik’ adı altında bir komisyon oluşturulsun ve trafik güvenliğini yol güvenliğini insan hayatını ve sağlığını, çevreyi koruyabilecek standartlara ulaştıralım. T izni Z izni dağıtımındaki torpil ve güvenlik ihtimam eksiliği de sonlandırılsın.
   Ülke yönetiminden sorumlu olanlar; ülke mühendislerinden istifade edilmediği müddetçe trafik güvenliğini sağlamak mümkün olamayacaktır. Bizden destek almayarak yaratılan boşluğu ne AB heyeti ile ne de Türkiye’deki kurumlar ile telafi edebilirsiniz.”

“Yapılması gerekenlerle 
ilgili 19 maddelik öneri”

   Ulaştırma Bakanlığı’nın daha otoriter olması için alınması gereken ‘Teknik Hususlar’ bulunduğunu ifade eden Ayer Yarkıner, bir kısmını genel olarak derlediklerini, bunların AB, BM ve Türkiye’de yasal hale getirildiğini vurguladı.  
    İhtiyaç duyulan tüm teknik hususların odaları tarafından Ulaştırma Bakanlığı’na 2019 yılında sunulduğunu anımsatan Yarkıner, bunların tadil edilerek güncellenmesi ve yasallaştırılmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.
    Ayer Yarekıner, 19 maddelik tedbirleri şöyle sıraladı:
“1- Öncelikle yolların güvenlik zaafiyeti belirlenerek gerekli uyarı levhaları konması, mevcut risk uyarısı yapılması ve hangi hız limitlerinde kullanılacağı hususunda da bakanlığın tedbir alması gerekmektedir. Ülkemizde bölünmüş yollara da dahi 90 derecelik açı ile uyarı levhası olmadan 100 Km/saat sürat ile bu yolların kullanılması güvenli değildir. Uyarı levhası ve doğru hız limiti tespiti yapılmadan kullanıma müsaade edilen yollardaki güvensizliğin sebebi resmi kurumdur. 

2- Çarpışmalarda Polis Raporları; Sadece bir sebebe bağlanıyor. Aşırı sürat veya dikkatsiz sürüş tespit edildi mi çarpışmanın %100 sebebi buymuş gibi rapor hazırlanıyor, taraflardan en torpilsiz kim ise hapise gönderiliyor (dağ yolu). Hemen hemen ülkemizdeki çarpışmalarda en az 4 sebep olduğu ve bu sebeplerden de çoğunlukla resmi kurumların sorumlu olduğu yaptığımız incelemelerden tespit edilmiştir. 

3- Araçlar yeterli yol güvenliğinde olmadan trafiğe çıkmasına müsaade ediliyor. Araçların sınıfları belirlenmeli ve sınıflarına ait tip onay şartlarını karşılayabilmeli ve muayenelerde ve yol kontrollerinde bu hususlar aranmalıdır. Bu konuda Odamız sempozyum yapmıştır. Ulaştırma Bakanlığı ile de koordine ederek Trafik polislerine, ağır araç kullanıcılarına, araç muayene istasyonundaki Polis personeline, teknik muayene uzmanlarına eğitim vermeye hazırdır. Trafik başıboş denetlenemez hale gelmiştir, toparlanması gerekmektedir. 

4- Ağır araçlarda (kamyon ve otobüslerde) yardımcı fren yasal hale getirilmelidir ve muayenelerde kontrol edilmelidir. Muayenelerde hız limiti uygunluğu için tüm karayolları kontrol edilmeli ve risk oranlarına uygun hız limiti belirlenmelidir.  

5- Genel Güvenlik regülasyonu (dikkatsiz sürüş, alkollü araç kullanma ve aşırı hız)  standartları yasal hale getirilmeli ve araç ithalinde, yol kontrolünde ve periyodik muayenelerde bu regülasyonlara uygunluk aranmalıdır. 

6- Araçlarda kör nokta zafiyeti, ülkemizin haricindeki ülkelerde, özellikle ticari araçlarda (insan ve yük taşıyan) araçlarda kör nokta sorunu ortadan kaldırılmıştır. 

7- Takometre yasallaşmalı ve yol denetimlerinde de araç seyir süresinde hız limiti aşımı olup olmadığı kontrol edilmelidir. 

8- Yük limitleri, araç boyutları, ağırlık, aks ağırlığı, araç yüklü ağırlığı, boş ağırlık gibi tanımlar yapılmalıdır ve kontrol edilmelidir. Mevcut tanımlar doğru değildir. 

9- ATV tanımı doğru değildir. ATV’nin sınıfı da yasalarımızda belirlenmemiştir. ATV’nin tarımsal traktör ehliyeti ile kullanılması da doğru değildir. 

10- Araç sınıflarına göre hız limitleri belirlenmelidir. İnsan ve yük taşıyan araçların hız limitleri 85 km / saat ile sınırlandırılmalıdır. Yoğun trafikte kullanım zamanları ve esasları belirlenmelidir. 

11- Fren etkinlik değeri tip onaylarına uygun olup olmadığı yol ve muayene istasyonlarında kontrol edilmelidir. Fren yetersizliği nedeni ile oluşan çarpışmalar Polis Raporlarında “dikkatsiz sürüş ve/veya aşırı sürat olarak belirleniyor’’. Fren etkinlik testi yol koşullarında da yapılabilen bir testtir, Odamız bu konuda da teknik desteğe hazırdır. 

12- Akaryakıt Tankerleri Güvenliği; Bu araçlar şehir içinde sokak aralarında akaryakıt ikmali yapmaktadır. ADR özelliği yasal hale getirilmemiştir. Çok büyük tehlikedir.

13- Yolcu taşıyan araçlarda yangın riski önlenmelidir. Bununla ilgili BM 118 numaralı regülasyonu bütün dünyada aranmaktadır. Öğrenci servislerinde kamera ve yolcu terk sensörleri kullanılmalıdır. 

14- GSR (genel güvenlik regülasyonu) bu husus 2023 yılından itibaren AB’de, Türkiye ve BM’de yasal hale getirilmiştir. Yaya çarpma önlemi, hız limiti ve hız tabelasına uyma önlemi, fren verimliliği denetimi, öndeki aracı takip mesafesi önlemi, yol takip sistemi, kör nokta zafiyeti gibi sürücülerin yaptığı yaygın hataların giderilmesine yönelik teknolojik sistemler  araçlarda yer almaktadır ve imalatçılar da bu regülasyona uygun araç imal etmektedirler.

15- Üst Yapılı Araçlar; Ülkemize ithal edilen araçlarda ya ülke içerisinde veya ithal sürecinde üstyapısı değiştirilmektedir. Üstyapı aracın statik ve dinamik (yol tutuşunda ) önemli etkendir ve mühendislik tasarım / uygunluk gerektirmektedir. Bu husus yasal hale getirilmelidir. 

16- Egzoz Emisyonu; ithal edilen araçların egzoz emisyonları çağ dışıdır. Ciddi bir çevre kirliliği ve sağlık sorunu içermektedir. 

17- “T” , “Z” ve ithal izinleri; Bu izinler verilirken araçların güncel çağdaş güvenlik regülasyonlarında olması teyit edilmelidir. Aksi halde ülkemiz hiçbir zaman çağdaş güvenlik standardını yakalayamayacak, Japonya / İngiltere vb. ülkelerin çağ dışı kalmış araçlarını ülkemize taşıyacağız. 

18- Hız Radarları; Hız radarları tek başlarına yeterli güvenlik etkinliğinde değildir. Mevcut hız radarlarının tadil edilerek  “hareket halinde hız, aks ağırlığı, toplam ağırlık” ölçümlerini yapabilecek ve raporlayabilecek hale getirilmeleri gerekmektedir. 

19- Takata hava yastığı sorununun giderilmesi gerekmektedir.”