İthal ete karşı eylem, ülkeye ithal edilen et miktarını araştırmaya yöneltirken Ticaret Dairesi verilerinde ilginç rakamlara ulaştım.
Eminim bu veriler, herkeste bir şaşkınlık yaratacak. 
Ticaret Dairesi ithalat verilerine göre, KKTC’ye Çin’den bile insan spermi ithal ediliyor.
Sperm ithalinin ana payını Danimarka oluşturmakla birlikte Çin yanında Almanya ve Malta’dan da insan spermi ithal ettiğimiz görülüyor.
Sağlık turizmi alanında en önemli bacağımız olan tüp bebek merkezleri dünyanın birçok ülkesine hizmet veriyor.
Çocuk sahibi olmak isteyen kadının yumurtası ve/veya erkeğin spermi embriyo oluşumu için yetersiz kalması durumunda üçüncü bir şahıstan yumurta ya da sperm alınmasının yasak olduğu birçok ülkeden insanlar çocuk yapmak için ülkemize geliyor. 
Sağlık turizmi olarak ekonomik değeri yüksek tüp bebek merkezlerinin bu hizmetinden benzer durumda olan vatandaşlarımız da yararlanıyor.
Genellikle Çin malları daha ucuz olduğu için birçok tedavide hastaya sunulan seçenekler arasında yer alıyor. İlk anımsadığım kalp damarları tıkalı olan hastalara kullanılan stentlerde önümüze çıkmıştı. Avrupa malına parası yetmeyenler, Çin malı stenti tercih ederdi ve halen devam ediyor.
Spermde de aynı mı bilemiyorum. Hastaya seçenek olarak sunuluyorsa bu benim için sorun değildir. Ancak hastaya bahsetmeden kullanılıyorsa sorundur.
Genellikle faklı bir coğrafyadan yumurta ve sperm kullanılması yaygın bir yöntemdir. Çünkü, genetik yakınlıkların oluşma olasılığı ortadan kaldırılıyor. Bizim gibi küçük bir coğrafyada spermin yurt dışından getirilmesi bu yönde endişesi olanları daha huzurlu edecek bir uygulamadır.
Özellikle Çin’den sperm ithal edilerek tedavide kullanılması kimliğe etnik açıdan bakanlar için sorun olarak görülebilir. 
Şimdi hepimize bir soru, ülkemizde çekik gözlü çocukların çoğalması sorun mu?