Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, elektrik fiyatlarına yapılan zam konusunda açıklamalarda bulunarak hükümeti eleştirdi.

CTP Genel Sekreteri Akansoy, son bir yıl içerisinde elektrik satış fiyatı döviz bazında yüzde 50 arttığını açıklayarak, zamlı elektrik fiyatlarının döviz bazında ülke tarihinde tüm zamanların en yüksek rakamları olduğunu belirtti.

Akansoy, Kıb-Tek’in doğru yönetilememesi, yanlış yatırım uygulamaları, gününde doğru kararların alınamamasından dolayı maliyetlerin ve satış fiyatları artığını belirttiği açıklamasında çarenin erken seçim olduğunu belirtti.

Akansoy, “Kamu yararı odaklı bir enerji planlaması ile halkın tüm kesimlerinin rahatlatılması mümkündür” diyerek hükümeti istifaya çağırdı.

CTP Genel Sekteri Asım Akansoy’un açıklamasının tamamı şöyle:

“Atanmış Hükümet, 1 Haziran 2024 tarihi itibarı ile elektrik fiyatlarına %13 zam yapılacağını açıklamıştır.

 Buna göre 6,8305 TL/kWh olan ortalama birim elektrik satış fiyatı 7,7185 TL/kWh yükselmiştir. Bu veriler ile ortalama elektrik satış fiyatı 24 Cent$/kWh’a yükselmiştir.

Yani son bir yıl içerisinde elektrik satış fiyatı döviz bazında 50% artmıştır.

1 Haziran 2023 de 16 cent$/kWh (3,3237 TL/kWh) olan satış fiyatı 24 dolar cent’ine yükselmiştir.

Dün açıklanan zamlı elektrik fiyatları döviz bazında ülke tarihinde tüm zamanların en yüksek rakamlarıdır.

Son yıllarda enerji satış fiyatları sadece Türk Lirası bazında değil döviz bazında da sürekli olarak artırılmaktadır. Satış fiyatlarında oluşan bu artışın esas sebebi enerjinin kötü yönetilmesi ve yanlış uygulamalardır.

Zamanında yapılmayan yatırımlar ve neticesinde ülkeye getirilen 2 adet Mobil Gaz Türbini santralının yakıtı motorin olmasından ve motorinin fiyatının fuel oil’e göre daha yüksek olmasından dolayı bu santrallerin çalıştırılması toplam enerji üretim maliyetini artırmaktadır.

Aksa ile imzalanmış olan Kalecik III sözleşmesinde artırılan alım garantisi ve fatura ödemelerinde firmaya sunulan avantajlar enerji üretim maliyetlerini artırmaktadır.

Şebekede en ucuz üretimi yapan Kıbtek Dizel Santralı’na ait 2 makinenin arızalı durumda olması bu arızalarının uzun zamandır tamir edilmemiş olması bu santrallerin üretimdeki payını düşürmekte ve dolayısı ile üretim maliyetlerini artırmaktadır.

Yaz döneminde mevcut santraller ile ihtiyaç duyulan arz miktarı sıcak ve soğuk yedek kapasiteler karşılanamayacaktır. Mevcut yönetimin 2 Gaz Türbini Santralini daha Türkiye’den getirip kurma yönünde çalışma yaptığı bilgimizdedir. Uzmanlar bu durumun mevcut maliyetleri daha da artıracağı iddia etmektedir. Ayrıca oluşacak enerji açığının karşılanması için Güney Kıbrıs’tan enerji satın alınması halinde enerji maliyetleri daha da artacaktır. Son iki yıldır yaz döneminde Güney Kıbrıs’tan enerji satın alındığı bilinmektedir.

Sonuç olarak kurumun doğru yönetilememesi, yanlış yatırım uygulamaları, gününde doğru kararların alınamaması yani özetle KıbTek’in kötü yönetilmesinden dolayı maliyetler ve satış fiyatları artmaktadır. Bu yönde bugüne dek verdiğimiz mücadele ile KıbTek’in nasıl batırılmak istendiğini, gerek ihalesiz yakıt alımları, gerek anlamsız mobil santral alımları, gerek yatırım planlaması yapılmayarak kurumun zayıflatılması ve KıbTek’in özerk bir yapıya kavuşturulmaması gerekse AKSA için yaratılan büyük ayrıcalıklar, özellikle Kalecik III sözleşmesi bağlamında net bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Bu durum toplumun tüm kesimlerini ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir. Bu zam ile asgari ücret artışı anlamını yitirmiş, maliyet girdileri artmış, dar ve orta gelirlinin alım gücü daha da azalmış, yatırımcı ve sanayicilerin rekabet gücü ciddi anlamda zayıflamış olacaktır. Maliyet girdilerinin artması, hayatın her alanında pahalılığı beraberinde getirecektir.

Enerji politikası olmayan, plan ve programdan uzak bir hükümetin insanlarımızı getirdiği yer daha da fakirleşme, gelir adaletinin daha da bozulması ve üretememe olacaktır.

“Bayram öncesi ucuz et” popülizmi ile halka yalan söyleyen hükümetin, yarattığı kaos tahammül edilebilir noktada değildir.

Çare erken seçim ile, hükümet ettiğini zannedenlerin bir an önce görevlerini halk iradesine devretmesi olacaktır.Kamu yararı odaklı bir enerji planlaması ile halkın tüm kesimlerinin rahatlatılması mümkündür. Yalanın, liyakatsızlığın ve yolsuzluğun temsilcilerinin bir an önce hükümetten istifa etmesinden başka çıkış yolu yoktur.”

Editör: Yasemin Canbaz