30 yıla yakın bir süre Kuzey Kıbrıs’la Güney Kıbrıs arasında kitlesel geçişlere kapalı olan yeşil hat sınırında, 2003 yılından sonra milyonlarca geçiş işlemi yapıldığı biliniyor.
Önce tek kapı ile başlayan geçişler bugün dokuz kapıda mümkün hale gelmiş durumda.
Yeşilırmak’tan Derinya’ya, sınır hattının en batısından en doğusuna kadar geçiş mümkün.
Aslında 2003 yılında Türk tarafının inisiyatifiyle başlayan, Rum tarafının fazla istekli görünmese de kabul ettiği geçişlerin farklı motiflerle yapıldığı biliniyor.
Öncelikle Kıbrıslı Türklerin başlangıçtaki motifi daha çok kendilerinin ya da atalarının doğup büyüdüğü yerleri ziyaretti.
Eski kuşakların bir kısmı bu motifle geçmeye bugün de devam ederken artık bu motif tali bir unsur olmuş durumda.
Çünkü artık temel geçiş motifi marketlerden daha ucuz alışveriş yapmak, cafe-restoran gibi yiyecek içecek mekanlarında daha uygun fiyata eğlenmek, daha güzel yerlerde rekreasyonel faaliyette bulunmak gibi Güney’in Kuzey’den üstün olan yanlarını kullanmak şeklinde sıralanabilir.
Başlangıçta siyasal-ideolojik nedenlerle Kuzey’e geçişte isteksiz davranan Rumlar ise daha sonra bu tutumlarından vazgeçmiş, özellikle yaşadıkları ekonomik krizin etkisini azaltmak için, bir zamanlar daha ucuz olan Kuzey pazarına adeta hücum etmişti.
Ne var ki özellikle son dört yıla yakın bir süredir Kuzey Kıbrıs o denli pahalılaşmıştır ki artık Rum plakalı arabaları bu tarafta görmek istisnalaşırken Kuzey’den Güney’e hücum daha da ivme kazanmıştır.
Rakamlar da bunu somutlaştırıp gösteriyor. Öyle ki 2025 yılının ilk üç çeyreğine, yani dokuz ayın verilerine kısaca bakmak bunu görmeye yetiyor.
Bu sürede Kuzey’den Güney’e 2 milyon 162 bin geçiş olurken, Güney’den Kuzey’e geçen Rum sayısı ise 1 milyon 826 bin 273 oldu.
Dahası bir yıl önceki sayılara göre Türklerin geçişinde yüzde 12,7 artış, Rumlarda ise yüzde 15,3 oranında düşüş söz konusu.
Kıbrıslı Rumların sayısının Kıbrıslı Türk sayısından 3.5 kat daha fazla olduğu düşünüldüğünde, aradaki farkın reel olarak nominal görüntüsünden çok daha büyük olduğu anlaşılabilir.
Üstelik, yılın son çeyreğinde nakite sıkışan KKTC kamu maliyesinin bunu gidermek için zam politikası uyguladığı ve bunun Kuzey’i daha da pahalılaştıracağı aşikarken, geçen hafta Rum yönetimi temel gıda ürünlerindeki KDV’yi sıfırlayarak marketleri daha da uygun fiyata çekecek bir karar aldı.
Kuzey’le Güney arasında müzakereler yeniden başlar mı başlamaz mı, başlarsa nasıl sonuç verir bilinmez.
Ama KKTC yönetiminin pahalılığı önleyecek politikalar üretip uygulamasının kaçınılmaz bir gerçek haline geldiği biliniyor.
