Tatil bitti, artık ağır ağır bizim mahalleye dönelim…

   Tatil diyorum da “kime tatil?” o da tartışılır, çünkü birçok emekçi bayram tatilinde çalıştı.

   Maalesef herkes o kadar şanslı değil ki bayramı ya da ekstradan verilen günleri tatil olarak kutlasın.

    Memleket, “devlet çalışanlarına güzel” olduğu için, dokuz gün tatil verilirken, ekonomiye, iş yaşamına ya da genel olarak toplumun tamamına ne faydası var pek bakılmıyor maalesef.

   “Türkiye 9 gün tatil vermiş, hade biz da verelim” mantığıyla hareket edilmiş…

    Neyse, bu aslında apayrı ve uzunca konuşulacak bir mesele ama biz yine “memleket meseleleri” denilen ve bayram arasıyla bir süre rafa kaldırılan diğer konular arasındaki önemli bir meseleye bakalım…

     Mademki bayram tatili bitti, şu “sahte diploma/ rüşvet” meseleleri ne oldu, birileri bize söyleyecek mi?

     Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki skandalla ilgili başka bir gelişme olmayacak mı?

     Sahte diploma alıp tedavüle süren başka birisi yok mu? Topu topu bu kadar mıydı?

     Sahte diploma alıp da tedavüle sürmeyenler masum mudur, masum mu sayılacak, onlarla ilgili herhangi bir yaptırım olmayacak mı?

     Henüz sahte diplomalarını tedavüle sürmeyenler ya da sürecek vakit bulmayanlarla ilgi “niyet okuması” yapıp “zaten tedavüle sürmeyeceklerdi” mi diyeceksiniz?

    Ne biliyoruz ki bu skandal açığa çıkmasa diplomaları tedavüle sürmeyeceklerini?

    Suç olduğunu, etik olmadığını bile bile bu diplomaları alanlar için “suçsuz” muamelesi yapmak, KKTC’deki çürümeye kayıtsız kalmak anlamına gelmiyor mu?

    “Sahte diploma/ rüşvet/ sahtekarlıkla hesaba para geçirme” meselelerinin kapatılması için siyasi yöneticilerin baskı yaptığı, bunların bazı pazarlık konularına dönüştüğü iddiaları gerçek midir?

    Niye “tak” diye durdu bu soruşturma?

    Soruşturma ve tutuklamalar devam etse ucu kime dayanacaktı?

    Kimlere ve kimlerin yakınlarına?

    Sahte diplomaların ne kadarı parayla satıldı ne kadarı hatır olarak verildi?

    Sahte diploma vermenin yanı sıra başka rüşvet olayları yok mu üniversitede?

    Üniversitenin bazı işleri olsun diye verilen rüşvetlerden gerçekten üniversite sahiplerinin haberi yok mu?

    Başka üniversitelerin yapamadığı işlerin bu kadar kolay yaptırılması konusunda üniversite sahipleri, yöneticilere “nasıl becerdiniz?” diye sormadı mı sorgulamadı mı?

    Yoksa Kemal Dürüst Bey’in eski bir bakan olarak elinin, kolunun uzun olduğu ve her işi halledebileceği mi düşünüldü?

    Üniversite sahipleri, Kemal Dürüst Bey’in bir “superman” olduğunu, diğer yöneticilerin de insan üstü yetenekleri bulunduğunu düşündü de hiçbir şeyden şüphelenmedi mi?

    Başta her şeyden memnunlardı da “ciddi para kaybına uğrayınca” mı gözleri açıldı?

    Üniversite sahipleri dikkat ederseniz ta baştan açıklamalarında üniversitedeki yolsuzlukların “sahte diploma” meselesine indirgenmesinden hep rahatsızlık duydu, meselenin çok daha ciddi olduğunu, ortada bir çete bulunduğunu ve vurgunun çok büyük boyutlara vardığını söylüyordu.

   Sanki sahte diploma vermek o kadar da önemli bir şey değilmiş gibi…

   Ortada onlarca soru işareti var ama bunlara cevap verecek olan yok.

   Şakkadak kesildi soruşturma, oh ne güzel değil mi?

   Eğer soruşturma son bulmadıysa da birileri çıkıp açıklasın, “hayır polis soruşturmasına deven ediyor, savcılık titiz çalışma yapıyor” desin.

   Bu üniversitedeki olaylar ciddidir, yüksek öğretime darbe vuracak, ülkemiz üniversitelerine kuşkulu bakışa neden olacak, kötü şöhret kazandıracak kadar önemlidir.

   Ülkemizdeki çürümenin devlet ve hükümet kademelerine kadar nasıl bulaştığını ve nasıl gittikçe daha kötü olduğunu ortaya koyacak kadar hayati bir meseledir.

   O nedenle bu konuda ya Başbakan, ya Eğitim Bakanı, ya Başsavcı, ya Polis Genel Müdürü, ya da tümü birden açıklama yapmak zorundadır. Soruşturma ile ilgili durum nedir?

  “Hade bu iş kapandı” mantığıyla hareket etmek olmaz.

  Çıkın açıklayın, soruşturma ne aşamadadır, devam edecek misiniz yoksa kapattınız mı bu işi, devam edecekseniz sahte diploma alıp da tedavüle süren başkaları var mı, sahte diploma alıp da tedavüle sürmeyen kaç kişi var, bu kişilere “suç işlemedi” muamelesi mi yapacaksınız, başka rüşvet verme olayı var mı, benzer bir durum başka üniversitelerde de yapıldı mı diye oralarda da soruşturma yapılacak mı, sahte diploma olaylarıyla ilgili ortada bazı siyasilerin adı dolaşıyor, o konuda ne yapılması düşünülüyor?

    Bakın bir çırpında aklımıza ne kadar soru geldi? Aklımıza gelen soruların yanıtlarını kim verecek?

    Öylece cevapsız mı kalacak bunlar? Akımızla alay edenler, aklımıza gelen soruların cevabını vermeyi düşünmüyor mu?

    Kalsın mı öylece? Yine yapanın yanına mı kalsın? Çürüme devam etsin mi? Çürümenin devam etmesi kimin işine geliyor acaba? Daha sorular sorayım mı yoksa bu kadar yeter mi?