Ahmet KARAGÖZLÜ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde (KSTU) yürütülen "sahte diploma" soruşturması kapsamında tutuklanan okulun direktörü ve hissedarlarından Serdal Gündüz ile asistanı Berke Özbek, bugün yeniden Güzelyurt Kaza Mahkemesi'ne çıkarıldı. 

Bugün saat 12.00'de başlayan ilk tahkikat (PI) duruşmasında sanıklar, yeniden itham edildi. Duruşma yaklaşık 2 saat sürdü. 

Önceki duruşmada, 83 davadan itham edilen sanıklar aleyhinde bugünkü ithamnamede tadilat yapıldı; sanıklar toplam 98 davadan itham edildi. 
İddia Makamı adına Savcı Damla Güçlü, ithamnameye yeni davalar eklendiği için tadilat yapıldığını söyledi. 

Serdal Gündüz’ün avukatı Doğa Zeki ile Berke Özbek'in avukatı Hasan Yücelen'in yeni ithamnameye itirazı olmaması üzerine Savcı Güçlü, sanıklar aleyhindeki 98 davayı tek tek okudu. 

Toplam 7 tanığının bulunduğunu söyleyen Savcı Güçlü, bugünkü duruşmada ilk olarak Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi‘nin kurucu şirketi Helpco Education Co. Ltd Sekreteri ve Direktörü Mehmet Altuntaş'ı dinletti.

Savcı Güçlü daha sonra KSTÜ Diş Hekimliği Bölümü Öğrencisi Görkem Odacı'yı tanık kürsüsüne çağırdı. 

Altuntaş: Üniversite büyük zarar etti...

Helpco Education Co. Ltd Sekreteri ve Direktörü Mehmet Altuntaş, üniversitede büyük hissedarın, şirketin kurucusu olan Ece Uysal olduğunu söyledi. 

Kendisinin kurucu ortağın yetkilendirilmiş vekili olduğunu belirten Altuntaş, Kıbrıs'ta olma sebebini mahkemeye anlattı. 
Altuntaş, okulun kurucusunun talimatıyla zaman zaman Kıbrıs'a gelerek sanal ortamda aldıkları verilerle akademik ve idari işleyişle ilgili incelemeler yaptığını söyledi. 

Altuntaş ifadesinde şunları anlattı:
"2023 yılı ortalarında üniversitenin verileri üzerinde bir kayıp olduğu ihbar edildi. Bundan sonra incelemelerimizi daha sık yapmaya başladık ve 2024 yılı başında üniversitede dijitalleşme sürecini başlattık. Bu süreçte kurucu hissedar Ece Uysal'ın talimatıyla bir ekip olarak dijitalleşmenin uygulamaya aktarılmasına ve bununla birlikte eş zamanlı iş denetimi yapılması için adada bulundum. 
Bu süreçte, üniversitenin işleyişiyle alakalı bazı usulsüzlüklerin olduğu yönünde personellerce sözlü ihbarlar yapıldı. Bu sözlü ihbarları yazılı kağıda dönüşmesi ve süreçlerin hukuki tabana işlemesi adına üniversite personellerinden Zalihe Eminel ile Doğan Güneş yazılı ihbarları resmi makamlara teslim etti. 

Biz de bu süreçte inceleme yaparken özellikle mali anlamda kayıtsızlık ya da usulsüz hesap hareketlerinin olduğuna rastladık. Bu durum üzerine 5 Şubat'ta, resmi vekaletimle Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne şikayette bulundum. 

Diğer yandan bu süreçte öğrenciler, tedarikçiler, ve diğer paydaşlarla bazı bilgilerin teyitleşmesini sağlamaya çalıştık. Bu noktalardan biri de öğrenci harçları ve yaz okulu ücretlerinin okulun resmi hesabı yerine çalışan personelin bireysel hesabına yattığı, ancak aynı gün veya ilerleyen günlerde bunların üniversitenin resmi hesabına aktarılmadığı yönündeydi. 

Öğrencileri çağırdığımızda, o dönemki genel sekreter Serdal Gündüz'ün talimatıyla ödemelerin üniversite çalışanı Berke Özbek'in hesabına yatırıldığını öğrendik. 

Konuyu Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne aktarıp, bankalar ve ilgili kamu kuruluşlarıyla teyitleşmeler yaptık.

Yargılamanın bu aşamasında konu mali içerikli olduğu için üniversitenin muhasebe biriminin yetkili ve çalışanlarıyla öğrenci bilgilerini ve belgelerini doğrulamak maksadıyla Öğrenci İşleri Birimi ve çalışanlarıyla süreci birlikte yönettik. 

Bu süreçte Öğrenci İşleri Birimi Sorumlusu Pakize Kutlu ile Muhasebe Birimi Sorumlusu Zalihe Eminel ile birlikte çalıştık. 
Burada bir konuya hassasiyet gösterdik. Öğrencilerin eğitim haklarının aksamaması noktasında ödemelerini üniversitenin resmi hesabına yapmasalar da, bu süreçte üniversite zarar etmiş olsa da, bazı tahsilatlarını yapmamış olmasına bağlı olarak faiz maliyetine katlanarak öğrencilerin öğrenim haklarını hiçbir şekilde engellemedik. 

Bu süreçte öğrenciler, eğitim haklarına devam ettiler. Üniversitenin bu noktada burada büyük bir zararı söz konusu... İlk gün yani 5 Şubat’ta bu konu hakkında şikayetçi oldum ve halen şikayetçiyim." 

Avukatlardan "istintak hakkı" talebi...

Sanık Serdal Gündüz’ün avukatı Doğa Zeki, tanığın ifadesini dinlediğini ve söylediklerinin hiçbir yere varmadığını gördüğünü söyledi. 
Zeki, "Eğer meselenin ana şikayetçisi Mehmet bey ise, bu şahadette söz konusu davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesinin mümkün olmadığı düşüncesindeyim" diye konuştu. 

Zeki, bu suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini beyan ettikten sonra dosyanın ilerde Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi durumunda istintak hakkını saklı tuttuğunu söyledi. 

Sanık Berke Özbek'in avukatı Hasan Yücelen de istintak hakkını Ağır Ceza Mahkemesi'ne sakladığını belirtti. 
Savunma avukatların beyanlarının ardından Savcı Damla Güçlü, okulda öğrenci olan Görkem Odacı'yı tanık olarak dinletti. 

Odacı: Serdal Gündüz'e 19 bin doları nakit ödedim...

İddia Makamı'nın tanığı Görkem Odacı, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi Diş Hekimliği Bölümü’nde 1. sınıf öğrencisi olduğunu söyledi. 

Odacı, bugünkü duruşmada şunları anlattı: 

"Bu okulu arkadaşımın arkadaşı olan Fahran Adilad sayesinde öğrendim. Daha sonra Fahran'la Whatsapp üzerinden konuşmaya başladım. 2023 Ağustos ayında yaptığımız Whatsapp konuşmaları sırasında Suudi Arabistan'daydım. 
Fahran o dönem Kıbrıs'taydı ve Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi Diş Hekimliği Bölümü’nde 3. sınıf öğrencisiydi. Fahran'a Whatsapp'tan yazdım, konuştuk. Bana okuldaki öğrenci burslarından bahsetti. Yüzde 50 bursun senelik 6 bin dolar, tam bursun ise 5 yıllık eğitim dönemini kapsayacak şekilde toplam 19 bin dolar olduğunu söyledi. Fahran baba bu süreç içerisinde başka hiçbir ücret ödemeyeceğimi söyledi. Ben de bu durumu aileme danışıp, tam burslu olmasında hemfikir oldum. Daha sonra Fahran bana Serdal Gündüz'ün kendisine 19 bin doları hemen ödemem gerektiğini söylediğini belirtti. 

Bende 19 bin doları yollayamayacağımı, çünkü Suudi Arabistan'a kural ve kanun gereği bu yüklü miktarı ülke dışına çıkarmaya izin vermiyorlardı. 
Daha sonra Fahran, bu konuyu Sedal Gündüz’le konuştuğunu yazdı ve bana ön ödeme olarak kontenjan dolmasın diye 3 bin dolar ödeme yapmamı söyledi ve Whatsapp'tan bana Serdal Gündüz'ün kendisinin parayı yollamam için verdiği IBAN numarasını gönderdi. 
Fahran'ın yolladığı IBAN'ı araştırmak istedim ve üniversitenin internet sitesine girerek oradaki hesaplar kısmında yer alan diğer IBAN numaralarıyla çakıştığını, aynı olmadığını gördüm. Bana gönderilen IBAN numarasının kime ait olduğunu bilmiyorum ama okula ait olmadığını biliyordum. 

Bunun üzerine Fahran'a 19 bin doları nakit olarak vermek istediğimi söyledim. Fahran bunu Serdal Gündüz’e ilettiğini söyledi ve Sedal Gündüz 19 bin doları nakit olarak almayı kabul etti. 

5 Eylül 2023'te Kıbrıs'a geldiğimde ben, Fahran ve babam, okulun Uluslararası Öğrenci Ofisi'nde Serdal Gündüz'le görüşmeye gittik. Orada 19 bin doları ve kayıt için gerekli olan tüm belgeleri Serdal Gündüz’e teslim ettik. Ancak Serdal Gündüz, teslim ettikten sonra bize herhangi bir dekont veya makbuz vermedi. Sadece öğrenci belgesi verdi. Ben Serdal Gündüz’ün bu ödemeyi okul muhasebesine yatırıp yatırmadığını bilmiyorum. Yapmış olduğumuz ödemeyle ilgili Serdal Gündüz’den şikayetçiyim."


Yargıç Gülay Süleymanoğlu Uğur, duruşmayı diğer tanıkların dinlenmesi için 11 Haziran'a, saat 10.30'a tehir etti.

Editör: Yasemin Canbaz