Yarın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” ya, şimdi de yönetenlerde sıra gençler için en güzel sözler söylemeye geldi.

  Hangi gençlere övgü yapıyorsunuz, hangi gençler için “ülkenin geleceği” diyorsunuz?

  Gelecek sağlayamadığınız ve bu ülkeden kaçırdığınız gençler için mi?

  Bu ülkede gelecek göremeyip, başka ülkelerde yaşam arayan gençler için mi en güzel sözleri sarf ediyorsunuz?

  Memleketinde ışık göremediği için eğitim gördüğü ülkelerde kalan gençler için mi?

  Güney Kıbrıs’ta inşaatlarda, mandıralarda, tarlalarda işçi olarak çalışan üniversite mezunu Kıbrıslı Türk gençler umurunuzda mı?

   Kınıyor ya da hor görüyor değilim, her meslek özeldir, her meslek kutsaldır, çalışsınlar tabii ki.

   Çalışmanın ayıp tarafı yoktur ama siz değil misiniz “Halkımızı Ruma muhtaç etmeyiz” diyenler?

   Ben insanın kendi ülkesinin diğer tarafında çalışmasını, para kazanmasını son derece doğal karşılıyorum ama siz yönetenlerin bakış açınıza göre muhtaç olmaktır da onu hatırlatmak istedim.

   Ülkede her tarafımız dökülüyor, ne vaat ediyorsunuz gençlere?

   Bu ülkede hemen her bakımdan yaşamak bir eziyete dönüşmüşken, ileriye dönük ne bir planın ne bir projen varken, hiç kimse önünü göremiyorken, gençlerle ilgili güzel sözlerinizin hiçbir önemi yok.

   Çünkü gençler hep “kaçıp kurtulayım” duygusuyla yaşıyor…

   Siz ne yapıyorsunuz? Tabii ki sürekli olarak partizanlık…

   Hep bir ahbap çavuş ilişkileri, hep yandaşları kollama…

   Partizanca istihdamlar, liyakate uymayan atamalar…

   Fırsat eşitliğinin olmadığı bir düzen, haksızlıklar, adaletsizlikler, bitmek bilmez ayak oyunları…

   Yanlış anlamayın, yalnızca halen üniversite okuyan ya da üniversite mezunu gençleri kastetmiyorum, onların yaşlarında, üniversite okumayan ama başka yetenekleri olan, çeşitli mesleklerle meşgul olan gençler de kaçma peşinde…

   Onlar da kaçıyor bu ülkeden ya da kaçmaya çalışıyor. Başka ülkelere göç etmeyenler de Güney Kıbrıs’ta iş buluyor ya da bulmaya çalışıyor.

   Siz görmek istemeseniz de durum budur, biraz gözünüzü açarsanız, göreceksiniz.

   Ya lise çağındaki gençler? Lise çağındaki gençler, yıpranmış okul binalarında, “acaba başıma yıkılır mı?” korkusuyla eğitim alıyor.

   Siz geleceğin nesli olan liseli gençlere 21’inci Yüzyıl’da çadırlarda eğitim veriyorsunuz.

   Siz liseli geçleri, derslikler başlarına yıkılabilir diye göçebe gibi başka başka binalara taşıyorsunuz.

    Bakımsızlıktan dökülen, çok sayıda sorun barındıran okullarda eğitim görüyor, geleceğin gençleri…

    Kuzey Kıbrıs’ta hayat o kadar zor, döviz o kadar yakıcı yükseliyor ki ciddi şekilde pahalı hale gelen bazı özel okullarda okuyan gençler, yıllarca eğitim aldığı okulunu bırakıp devlet okullarına geçmek zorunda kalıyor.

    Bana göre sorun yok, devlet okulu da okuldur ama o gençlerin, “paramız yetmiyor diye okul değişiyoruz” psikolojisine sokulması, okulunu bırakıp başka bir okula gitmek zorunda kalıp üzülmesi güzel bir şey mi?

    O kadar kolay mı sanıyorsunuz siz bu işleri?  

    Dünyadan izole bu ülkede gençlerimiz gerek sportif gerek kültürel gerekse bilimsel yeteneklerini kendi çabalarıyla göstermeye, dünyaya açılmaya çalışıyor, başarıyor da birçoğu, canını yiyor, devlet desteğini göremiyor.

    Farkında mısınız, çok sayıda genç artık ev sahibi olamıyor, ev sahibi olmak bir hayal onlar için.

    Evlenmeye korkuyor gençler, ailelerinden bir şekilde destek alabilenler şanslı ama herkes bu şansı bulamıyor…

    Bırakın ülke gençleri için güzel sözler söylemeyi de onlara güzel bir yaşam sunmak için çaba sarf edin…

    O kadar kopuksunuz ki bu toplumdan, gençlere “İlk Evim Kredisi” diye bir kredi vermeye çalışıyorsunuz da getirdiğiniz şartları kaç genç yerine getirebilir, mesela 20 bin TL’ye yakın taksitleri hangi genç nasıl ödeyebilir diye düşünüyor musunuz?

     Siz bu ülkede gençlerin maaşlarının 40- 50 bin TL olduğunu mu sanıyorsunuz da “kredi” diye imkânsız bir meseleyle karşılarına çıkıyorsunuz, dalga geçer gibi…

     “Gençlerin devletlerine aidiyeti kalmadı” diye söylenip duruyorsunuz. Sorundan, sıkıntıdan başka ne veriyorsunuz ki bu gençlere de devletine aidiyet istiyorsunuz?

     Gençler ülkesini seviyor, köklerinin buralarda olduğunun farkındadır merak etmeyin ama başarısız yöneticiler nedeniyle öfkelidirler, buralarda yaşam göremedikleri için göç ediyorlar.