KTMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde yayımladığı mesajında, “Toprak Koruma Yasası’nın olmaması sonucunda ekilebilir tarım arazilerinin her geçen gün azalmasının endişe verici boyutta olduğunu” söyledi.
Uluçam, 2010 yılından bu yana ülkedeki mevcut tarımsal arazi güncellemeleri konusunda çalışma yapılmadığını savunarak, “2000-2010 yılları arasında 75 bin dönüm arazinin tarım dışı kaldığını, bu tarım dışı kalan arazilerin büyük bölümünün birinci ve ikinci sınıf tarım arazileri olduğunu” belirtti.
“Tarım arazilerinin azalmasına paralel olarak üretimin azaldığını ve ithalatın arttığını göz ardı etmeye devam edersek, ilerleyen süreçte tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve de daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz” diyen Uluçam, “Yetkilileri göreve davet ediyoruz” dedi.
Uluçam, mesajında, bu yılki Dünya Toprak Günü'nün temasının "Sağlıklı şehirler için sağlıklı topraklar" olduğuna işaret ederek, “Bu yıl şu soruyu soruyoruz: Sağlıklı topraklar sağlıklı şehirler için neden bu kadar önemli? Tehditler neler ve olası çözümler neler?” dedi.
Toprakların, nüfus artışı, artan gıda talebi, rekabet eden arazi kullanımları ve ormansızlaşma gibi faktörlerin baskısı altında olduğuna ve bunların olumsuz etkilere yol açabileceğine dikkat çeken Uluçam, sağlıklı toprakların sağlıklı şehirler yaratığını vurguladı.
Uluçam, sağlıklı toprakların hava sıcaklığını soğutarak sıcaklığı düzenlediğini; karbonu depolamak ve iklim değişikliğinin azaltılmasına ve uyum sağlanmasına yardımcı olduğunu; biyoçeşitliliği artırdığını; havadaki kirleticileri ve suyu filtrelediğini; büyük miktarda su depoladığını ve tarımsal kullanım yoluyla gıda güvenliğini artırdığını anlattı. Uluçam, bireyler olarak ise, evde kompost yaparak, organik bahçecilik yöntemlerini kullanarak ve yeşil alanlar yaratarak, yerel girişimleri destekleyerek sürece destek olabileceğini söyledi.
Uluçam, “Ülke özeline baktığımızda ise, Toprak Koruma Yasası’nın olmaması sonucunda ekilebilir tarım arazilerinin her geçen gün azalması endişe verici boyuttadır” dedi.
“Yeterli maddi kaynağın ayrılmaması nedeniyle tarımsal arazi varlığımız 2010’den bu yana güncellenmedi”
Uluçam, “Mevcut tarımsal arazi varlığımız en son 2010 yılında güncellenmiş ve 2010 yılından sonra gerek personel gerekse arazi etüt çalışmaları için yeterli maddi kaynağın ayrılmaması nedeni ile 2010 yılından sonra günümüze kadar bu konuda yetkili makamlar tarafından herhangi bir çalışma yapılmamıştır.” diyerek, devamla şunları kaydetti:
“2000-2010 yılları arasında toplamda 75 bin dönüm arazi tarım dışı kalmış (inşaat, yol v.s.) ve bu tarım dışı kalan arazilerin büyük bölümü (45 bin dönüm) birinci ve ikinci sınıf tarım arazileridir. Bu nedenle yıllar içerisinde üretim ve ithalat rakamlarını yan yana koyduğumuzda tarım arazilerinin azalmasına paralel olarak üretimin azaldığını ve ithalatın arttığını göz ardı etmeye devam edersek ilerleyen süreçte tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve de daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz. Bu nedenle en büyük doğal kaynağımız olan toprağımızı ve buna bağlı olarak yerel tarımsal üretimimizi korumak için yetkilileri göreve davet ediyoruz.”






