Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, hükümetin Meclis’e sunduğu uluslararası protokollerin anayasal denetime tabi tutulması gerektiğini vurguladı. Solyalı, Meclis’in görevinin yürütmenin işlemlerini onaylamak değil, anayasal uygunluğu denetlemek olduğunu hatırlattı.

“Meclisin Görevi Onaylamak Değil, Denetlemektir”

CTP Milletvekili Solyalı, Meclis’e ulaşan her belgenin anayasal çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Meclis Başkanlığı’nın görevi, yürütmeden gelen belgeleri sorgusuz onaylamak değil; anayasanın belirlediği sınırlar içinde incelemektir,” dedi.

Solyalı, Meclis’in yasama organı olarak yürütmenin kararlarını sadece tasdik eden bir merci olmadığını ifade etti. “Bu Meclis, Bakanlar Kurulu’nun imzaladığı belgeleri otomatik biçimde onaylamak için değil, onları anayasal süzgeçten geçirmek için vardır,” diye konuştu.

“Protokol Onay Yasası Olarak Görülmeli”

Meclis gündeminde bulunan son protokolün “bilgiye sunuş” değil, “onay yasası” niteliği taşıdığını belirten Solyalı, Anayasa’nın 90. ve 94. maddelerine atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“Eğer bir protokol mevcut yasaları değiştiriyor ya da uygulamayı askıya alıyorsa, bu belge yalnızca bilgiye sunulamaz. Meclis’in onayı şarttır.”

Hükümetin benzer uygulamalarda da anayasayı ihlal ettiğini öne süren Solyalı, geçmişte imzalanan iktisadi ve mali protokollerin de Meclis onayına sunulmadan yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

“Protokol, Temel Yasal Düzenlemeleri Askıya Alıyor”

Solyalı, söz konusu protokolün içeriğinin anayasal sınırları zorladığını savundu.

“Bu belge, özelleştirme, rekabet, iş ve şirketler yasası gibi temel mevzuatın hükümlerini devre dışı bırakmayı öngörüyor,” diyen Solyalı, bunun ülkeyi uzun vadeli ekonomik ve hukuki yükümlülük altına sokacağını söyledi.

“Meclis, Anayasanın Koruyucusudur”

Solyalı, Meclis Başkanlığı’na çağrıda bulunarak, protokolün ‘bilgiye sunuş’ değil ‘onay yasası’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini yineledi.

“Anayasayı hiçe sayan bir uygulamaya sessiz kalınmamalı. Bu belge Meclis’in onayına tabi olmalıdır,” diyen Solyalı, aksi durumda yürütmenin Meclis denetiminden kaçabileceğini belirtti.

Konuşmasının sonunda Solyalı şu ifadeleri kullandı:

“Yirmi beş yıllığına yetki devri öngören bu tür protokoller, Meclis’in iradesini sınırlamak anlamına gelir. Bu nedenle hukuki görüş alınmalı ve süreç mutlaka anayasaya uygun biçimde yürütülmelidir.”