O Bir Bond otomobili, o bir oyun yıldızı, o bir efsane... Esprit ile Lotus bugünkü konumuz. Çocukluğumuzda hepimizin uçuk hayalleri vardır. Kimimiz Ninja Kaplumbağalar’a beşinci eleman, kimimiz Batman, kimimiz ileride Barbie bebek, kimimiz ise uzaylılarla dost olmayı hayal eder. Ben ise evimize yeni katılan Commodore 64’te oynadığım ilk yarış oyunu Lotus Esprit Turbo Challenge’daki, Esprit’e sahip olmayı gözüme kestirmiştim. Az Joystick kırmadık arkadaşlarla.

Lotusesprit

Felsefesi gereği mücadele için doğmuş bir marka olarak nitelendirebileceğimiz Lotus, 1952 yılında iki üniversite arkadaşı olan Colin Chapman ve Colin Dare tarafından kuruldu. 1952 olarak gözüken Lotus’un kuruluşu aslında ilk Lotus modeli olarak kabul edilen Mark 3‘ün üretilmesi olarak kabul edilir. Lotus’un kurucusu Colin Chapman’ın alüminyum yapıda geliştirdiği otomobil, O ‘dan 100‘e 7 saniye civarında erişebiliyorken, saatte maksimum 145 km hıza ulaşabiliyordu.1952 yılında iki yıllık bir süre içerisinde altı örneği üretilen Mark 4, Lotus’un ilk seri üretim otomobili olarak kabul ediliyor. Lotus Mühendislik şirketinin Mark 4’ün ardından ürettiği Mark 6, zamanında öyle ilgi görür ki markanın bile önüne geçer. Bunun üzerine bağlı olduğu bütün işlerden istifa eden Chapman, Lotus otomobillerinin seri üretime geçmesi için yoğun bir çalışma içerisine girer. Büyük ilgi gören Mark 6’yı Mark 9 ve Mark 10 takip eder. 1959 yılında yeni bir fabrika inşa eden Lotus ekibi, 1966 yılına kadar üretimlerine bu fabrikada devam eder. 1966 yılında ise günümüzde de halen önemli yerleden olarak bilinen ve Lotus sürüş akademisinin yer aldığı Hethel fabrikasında üretime geçilir. 60‘lı yıllara gelindiğinde Lotus, satış rakamlarında yüzünü güldüren Elan’ı kullanıcılara sunar. Bu süreç içerisinde Ford ile birlikte geliştirme çalışmasını yürüttüğü Cortina‘yı kullanıcılara sunduktan sonra Elan ve Europa, Lotus’un ürün gamındaki yerlerini alır. Dört kişilik yolcu kapasitesi bulunan Elite ve Eclat modellerini ürün çeşitliliği sunmak adına kullanıcılara sunan Lotus, Mark serisinin ardından kendi ismiyle özdeşleşecek ikonik modelini 1972 yılında konsept olarak kullanıcıların karşısına çıkarır

Lotus Esprit Bagimsiz (5)

Birinci Jenerasyon: (1976–1978)

İngiliz üretici Lotus, Esprit’i ilk kez 1972 Torino Otomobil Fuarı ‘nda tüm dünyanın karşısına çıkardı. Dünyanın en köklü otomobil fuarlarından birisi olan Torino Otomobil Fuarı’nda, Ferrari başta olmak üzere diğer süpersport üreticilerin modellerini tanıttığını düşünürsek Lotus’un bu hamlesini fazlasıyla anlamlı bulmak mümkün. Peki küçük bir İngiliz yarışçının hamlesi nasıl karşılandı? 1972 yılında konseptiyle boy gösteren Esprit’in tasarımı BMW ‘nin efsane M1 modelinin de tasarım sürecini yürüten Giorgetto Giugiaro tarafından oluşturuldu. Giugiaro’nun adıyla özdeşleşen “Folded Paper” tasarımı üzerine şekillen Esprit, tasarımının yanında far yapısıyla “gözleri” kapalı bir canavarı andırıyordu. Aracın tasarım hatlarını oluşturan Lotus ekibine yeni aracın adı için ilk olarak Kiwi ismi önerildi. Lakin Lotus geleneği olan bütün modellerin baş harflerinin “E” olmasından ötürü karar Esprit’ten yana kullanıldı. Konsept aşamasından üretime hazır hale gelmesinin ardından Esprit tüm ihtişamıyla Ekim 1975 Paris Otomobil Fuarı ‘nda kullanıcıların karşısına çıktı. Üretim hayatı boyunca S1 olarak bilinen birinci jenerasyon Lotus Esprit’te çelik şasi üzerine fiberglass gövde yer alıyor. Eğer konu bir Lotus modeliyse akıllara gelmesi gereken ilk şey o otomobilin ağırlık değeridir. Geçmişten günümüze çıkarttığı hemen hemen her Lotus modeli hafif yapısıyla ön plana çıktığını belirtmekte fayda var.

Lotus Esprit Bagimsiz (1)

James Bond’un LOTUSU…

Lotus Esprit’in geçmişinde, ona tasarımının ve performansının yanı sıra özgünlük katan ilginç bir hikâye daha var. Fuarın ardından satışa sunulan Esprit, bu ününü belki de dünyanın en ünlü ajanına borçlu: James Bond! Lotus Esprit, 1977 yılında başrollerini Roger Moore ve Barbara Back‘in üstlendiği, James Bond serisinin 10. filmi olan Beni Seven Ajan (The Spy Who Loved Me) filminde Bond’un dönüşebilen aracı olarak üne kavuşur. Film için özel olarak tasarlanan ve aynı zamanda denizaltı olarak kullanılabilen Esprit S1’in (Wet Nellie olarak da bilinir) sürprizi bu kadarla kalmayacaktır. Günümüzün en önemli Elektrikli otomobil üreticisi olan Tesla ‘nın kurucusu Elon Musk tarafından, 2013 yılında 650 bin poundluk bedelle satın alınan Wet Nellie, Musk’ın filme kullanılan bu konsepti gerçek hayata uyarlama hayalinin bir parçası olarak kabul ediliyor.

Lotus Esprit Bagimsiz (2)

İkinci Jenerasyon: (1978–1981)

Sinema perdesinde kazandığı ünle yoluna devam eden Esprit’in ikinci jenerasyonu 1978 yılında tanıtıldı. Lotus, ikinci jenerasyon Esprit’te tasarım iyileştirmelerine yer vererek kullanıcıların karşısına çıktı. Arka tarafta yer alan hava kanalları, farlar (Rover SD1’den esinlenilerek), ön tampon spoilerı ile özel tasarlanmış 14 inçlik jantlar dış tasarımda elden geçirilen yerlerken iç tasarımda konsol bu değişimden nasibi alan yer oldu. Lotus’un 1978 yılında elde etmiş olduğu Formula 1 Şampiyonluğu için üretimi 149 adetle sınırlandırılan JPS Esprit özel versiyonu o dönem kullanıcılara sunuldu. Formula 1 takımının renkleri olan Altın ve siyah renk seçenekleriyle sunulan JPS Esprit’te, normal versiyonlarda olduğu gibi 160 beygir güç üreten 2,0 litrelik motor görev yapıyordu. 1980, Esprit’in üretim hayatında ilklerin yaşandığı bir yıl oldu.

Esprit için Turbo vakti: Essex Turbo Esprit


Lotus fabrikasından çıkmış ilk turbo beslemeli Esprit, 1980 yılında karşımıza çıkıyor. Lotus’un, petrol şirketi Essex ile yaptığı Formula bir sponsorluğunu kutlamak amacıyla Essex versiyonu adını verdiği turbo beslemeli Esprit’in 210 beygir güç ve 270 Nm ‘lik tork değeriyle 0’dan 100’e 6,1 saniyede çıkabildiğini görüyoruz. Aracın maksimum sürat değeriyse saatte 240 km olarak kayıtlardaki yerini koruyor. Motor iyileştirmeleriyle birlikte tasarım, dayanıklılık ve süspansiyon yapısında da iyileştirmeler bulunan Essex Turbo Esprit, yine tasarımcı Giugiaro tarafından aerodinamik modifikasyona uğradı. Bu modifikasyonla birlikte arka spoiler, tamponlar ve ön hava girişleri yenilenirken araç dahilinde sunulan jantların boyutu 15 inçe yükseltildi. Esprit, bu sefer Essex Turbo ile 1981 yılında izleyicilerle buluşan James Bond: Sadece Senin Gözlerin için (For Your Eyes Only) projesinde beyaz perdede karşımıza çıktı.

Lotus Esprit Bagimsiz (3)

Üçüncü Jenerasyon: (1981–1987)

1981 yılında üretimine başlanan üçüncü jenerasyon Esprit’in Lotus tarafından üç farklı versiyonu üretildi. Altyapı olarak tamamen aynı şasi üzerine geliştirilen üçüncü jenerasyon Lotus Esprit modelleri yenilenmiş ortak kokpit yapısının yanı sıra tasarım ve gövde yapıları bakımından birbirlerinden ayrıldı. Eski jenerasyonlara göre biraz daha yükselen üçüncü jenerasyon Esprit modellerinin standart versiyonu S3’te, 160 beygir güç üreten 2,2 litrelik motorun kullanımına devam edildi. Turbo Essex modellerinde yine aerodinamik tasarım kitine yer veren Lotus, bu modellerde BBS ‘in 15 inç’lik jantlarını kullandı.1986 yılı, Lotus Esprit’in yaratıcısı olan Giugiaro’nun imzasının yer aldığı son yıl oldu

Lotus, 6 yıllık bir zaman diliminin ardından meraklılarını heyecanlandıran bir projeye imza attı. 2010 Paris Otomobil Fuarı ‘nda yeni jenerasyon Esprit olarak kullanıcıların karşısına konsept bir model çıkartan Lotus, ortaya çıkardığı tasarımla kullanıcıların ilgisini çekmeyi başarmıştı. 1.495 kg ağırlığında olduğu açıklanan model, karbon fiber komponentlerden meydana geliyordu. Dış tasarımında yine özgünlüğü yakalayan Lotus, o dönem yeni Esprit’in 2013 yılında üretime, 2014 yılında satışa çıkarılmasının planlandığını açıkladı. Meraklıları için kötü haberse 2014 yılında geldi. Lotus, 29 Eylül 2014‘te Esprit’in üretilmeyeceğini açıklayarak bekleyenlerini büyük hayal kırıklığına uğrattı. Lotus’un efsane modeli Esprit, gerek beyaz perdede gerekse döneminde markayı başarıyla temsil etti. Belki bir gün bu ikonu tekrardan yollarda görme şansımız olur, kim bilir?

Lotus Esprit Bagimsiz (4)

BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ     :       LOTUS AMBLEMİ

Logosunda bulunan birbiri içine geçmiş A- C- B ve C harfleri yaratıcısının baş harfleridir (Anthony Colin Bruce Chapman). Sarı yuvarlak güneşi, yeşil renk ise ingiliz yarış arabalarının uluslararası rengini temsil etmektedir. Lotus isminin ise çiçek ismi olan Lotus'dan geldiği düşünülmektedir.