Bu ülkeyi yönetenler vermeden almayı ilke edinmiş adeta… Toplumu rahatlatmak, sıkıntılarından kurtarmak için hiçbir şey yapmadıkları gibi, tam tersine her gün yeni zorluk çıkarıyorlar. Halkını r...

Bu ülkeyi yönetenler vermeden almayı ilke edinmiş adeta… Toplumu rahatlatmak, sıkıntılarından kurtarmak için hiçbir şey yapmadıkları gibi, tam tersine her gün yeni zorluk çıkarıyorlar. Halkını rahatsız etmek için bu kadar çok uğraşan bir hükümet olamaz. Görüyorsunuz işte; her gün başka bir olumsuzlukla çıkıyoruz karşınıza… İşte son marifetleri; polis açıklama yaptı; ülke genelinde gerçekleştirilecek trafik denetimleri kapsamında, geçerli seyrüsefer ruhsatı olmadığı tespit edilen araç sürücüleri aleyhinde yasal işlem başlatılacak, ayrıca sürücülerin araçları da trafikten men edilecekmiş… Hade bakalım, bir bu eksikti… Nerden çıktı şimdi bu? Zaten polis, yaptığı denetimlerde seyrüseferini yenilemeyen/ çıkarmayan kişilere ciddi bir trafik cezası yazmaktadır. Bu para cezası, verilen sürede tazelenmediğinde de katlanmaktadır. Şimdi araçlara el koymak da nereden çıktı? Ne yapmaya çalışıyorsunuz, amacınız bu ülke insanını çıldırtmak, çatlatmak mı? Haaa, bu ülkede yol ve trafik anlamında her şey mükemmel olsaydı, inanın ben bu yazıyı hiç kaleme almazdım. Ancak öyle değil… Seyrüsefer nedir? Araçların yol iznidir, yolları kullandığı için alınan bir vergidir. Peki bizim yollar için ödediğimiz bu paralar amacına uygun kullanılıyor mu? Tabii ki hayır… Ülkenin yollarının çoğu berbat haldedir… Yollar yıpranmış, yollar delik deşik, yollar içler acısı durumda. Yollar trafik kazalarına zemin hazırlıyor, araçların erken yıpranmasına, arızalanmasına, berbat olmasına yol açıyor. Ya kavşaklar, çemberler, anayollara çıkan tali yollar, yol kenarlarındaki bariyerler? Çoğu felaket durumda… Birçok yolun çizgileri görülebiliyor mu? Hayır çoğu silinmiş, kimisine hiç çizilmemiş bile… Trafik tabelalarının durumu nasıl? Nasıl olacak, kimisinin yazıları silinmiş, kimisinin önüne ağaç dalları geçmiş, kimisine araçlar çarpmış devirmiş ve öylece kalmış. Başka? Mesela ışıklandırma nasıl? Yok denecek kadar az… “Hiç olmazsa hayati yerler ışıklandırılsın” diyorsunuz ama nafile… Sen seyrüsefer parasını topluyorsun da yollara harcıyor musun ki şimdi, trafik cezası yazmak yanında araca da el koyacaksın? Senin seyrüsefer parası almaya yüzünün olmaması gerekir ki hangi yüzle araca el koyacaksın? Sakın benim seyrüsefer çıkarmadığımı da onun için bu yazıyı yazdığımı zannetmeyin. Yazım kendim için değildir… Toplumsal bir sorun olduğu ve vatandaşlardan çok tepki geldiği için bunları yazıyorum… Kaldı ki ben her zaman seyrüseferimi çıkarırım, devlete karşı her türlü yükümlülüğümü yerine getirdiğim gibi seyrüseferimi de çıkarıyorum. Ancak verdiği paranın karşılığını alamayan binlerce kişiden biriyim ben de… Böyle bir kararı alacak olanlarda biraz utanma, sıkılma olur… Hiçbir şey vermeden, durmadan halktan para koparmaya çalışacaksın, bir de “seyrüseferin yok” diyerek, aracına el koyacak, sinir uçlarına dokunacaksın. Efendim, halk seyrüsefer çıkarmıyormuş da bu yöntemle onu terbiye edip, çıkarmasını sağlayacaklarmış… Çıkarmazlar tabii ki… Çıkarmazlar, çünkü sen onları tarladan beter, içinde ölüm çukurları olan, karanlık yollara mahkûm ediyorsun. Yollarımız mükemmel, trafik sistemimiz harika olsa neden ödemesinler seyrüsefer ücretini? Yollarımız her hafta insanlara mezar olmasa, insanlar seyrüseferini çıkarmaz mı? Ha bir de halkın alım gücünü yükseltseniz, hayatı ucuzlatsanız da insanlar rahatlasa, seyrüsefer ödemekte zorlanmasa, neden çıkarmasın? Siz hiçbir şey yapmayacaksınız, sonra ansızın “aracınıza el koyulacak” diyeceksiniz, yine vatandaşı polisle karşı karşıya getireceksiniz. Vazgeçin lütfen, daha fazla bu halkın üzerine gitmeyin, delirtmeyin insanları, çıldırtmayın…  

12 Nisan 2023