Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde (KSTU) yürütülen "sahte diploma" soruşturması kapsamında tutuklanan okulun direktörü ve hissedarlarından Serdal Gündüz ile asistanı Berke Özbek, bugün yeniden Güzelyurt Kaza Mahkemesi'ne çıkarıldı. 

Toplam 7 tanığının bulunduğunu söyleyen Savcı Güçlü, bugünkü duruşmada ilk olarak Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi‘nin kurucu şirketi Helpco Education Co. Ltd Sekreteri ve Direktörü Mehmet Altuntaş'ı dinletti.

Helpco Education Co. Ltd Sekreteri ve Direktörü Mehmet Altuntaş, üniversitede büyük hissedarın, şirketin kurucusu olan Ece Uysal olduğunu söyledi. 

Kendisinin kurucu ortağın yetkilendirilmiş vekili olduğunu belirten Altuntaş, Kıbrıs'ta olma sebebini mahkemeye anlattı. 

Altuntaş, okulun kurucusunun talimatıyla zaman zaman Kıbrıs'a gelerek sanal ortamda aldıkları verilerle akademik ve idari işleyişle ilgili incelemeler yaptığını söyledi. 

Altuntaş ifadesinde şunları anlattı:
"2023 yılı ortalarında üniversitenin verileri üzerinde bir kayıp olduğu ihbar edildi. Bundan sonra incelemelerimizi daha sık yapmaya başladık ve 2024 yılı başında üniversitede dijitalleşme sürecini başlattık. Bu süreçte kurucu hissedar Ece Uysal'ın talimatıyla bir ekip olarak dijitalleşmenin uygulamaya aktarılmasına ve bununla birlikte eş zamanlı iş denetimi yapılması için adada bulundum. 
Bu süreçte, üniversitenin işleyişiyle alakalı bazı usulsüzlüklerin olduğu yönünde personellerce sözlü ihbarlar yapıldı. Bu sözlü ihbarları yazılı kağıda dönüşmesi ve süreçlerin hukuki tabana işlemesi adına üniversite personellerinden Zalihe Eminel ile Doğan Güneş yazılı ihbarları resmi makamlara teslim etti. 

Biz de bu süreçte inceleme yaparken özellikle mali anlamda kayıtsızlık ya da usulsüz hesap hareketlerinin olduğuna rastladık. Bu durum üzerine 5 Şubat'ta, resmi vekaletimle Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne şikayette bulundum. 

Diğer yandan bu süreçte öğrenciler, tedarikçiler, ve diğer paydaşlarla bazı bilgilerin teyitleşmesini sağlamaya çalıştık. Bu noktalardan biri de öğrenci harçları ve yaz okulu ücretlerinin okulun resmi hesabı yerine çalışan personelin bireysel hesabına yattığı, ancak aynı gün veya ilerleyen günlerde bunların üniversitenin resmi hesabına aktarılmadığı yönündeydi. 

Öğrencileri çağırdığımızda, o dönemki genel sekreter Serdal Gündüz'ün talimatıyla ödemelerin üniversite çalışanı Berke Özbek'in hesabına yatırıldığını öğrendik. 

Konuyu Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne aktarıp, bankalar ve ilgili kamu kuruluşlarıyla teyitleşmeler yaptık.

Yargılamanın bu aşamasında konu mali içerikli olduğu için üniversitenin muhasebe biriminin yetkili ve çalışanlarıyla öğrenci bilgilerini ve belgelerini doğrulamak maksadıyla Öğrenci İşleri Birimi ve çalışanlarıyla süreci birlikte yönettik. 

Bu süreçte Öğrenci İşleri Birimi Sorumlusu Pakize Kutlu ile Muhasebe Birimi Sorumlusu Zalihe Eminel ile birlikte çalıştık. 

Burada bir konuya hassasiyet gösterdik. Öğrencilerin eğitim haklarının aksamaması noktasında ödemelerini üniversitenin resmi hesabına yapmasalar da, bu süreçte üniversite zarar etmiş olsa da, bazı tahsilatlarını yapmamış olmasına bağlı olarak faiz maliyetine katlanarak öğrencilerin öğrenim haklarını hiçbir şekilde engellemedik. 

Bu süreçte öğrenciler, eğitim haklarına devam ettiler. Üniversitenin bu noktada burada büyük bir zararı söz konusu... İlk gün yani 5 Şubat’ta bu konu hakkında şikayetçi oldum ve halen şikayetçiyim." 

Avukatlardan "istintak hakkı" talebi...

Sanık Serdal Gündüz’ün avukatı Doğa Zeki, tanığın ifadesini dinlediğini ve söylediklerinin hiçbir yere varmadığını gördüğünü söyledi. 
Zeki, "Eğer meselenin ana şikayetçisi Mehmet bey ise, bu şahadette söz konusu davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesinin mümkün olmadığı düşüncesindeyim" diye konuştu. 

Zeki, bu suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini beyan ettikten sonra dosyanın ilerde Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi durumunda istintak hakkını saklı tuttuğunu söyledi. 

Sanık Berke Özbek'in avukatı Hasan Yücelen de istintak hakkını Ağır Ceza Mahkemesi'ne sakladığını belirtti. 

Editör: Yasemin Canbaz