Her yeni asgari ücret görüşmesi daha da çirkinleşiyor. Masada bulunmayan işçi üzerinden herkesin politika yaptığı yetmezmiş gibi, şimdi de gençler masaya meze yapıldı.

İşverenleri temsilen komisyonda bulunan Metin Arhun’un söylemleri gençliğe saygısızlık, toplumu düşünmeyip bencilliğin ve para hırsının en belirgin örneği olarak not edilebilir.

Komisyon toplantısı sonrası Metin Arhun’un katıldığı programlardaki söylemlerini de dinlediğimde, tespit ve beklentilerinin büyük ölçüde doğru olduğunu belirtmek isterim.

Özellikle küçük esnafın muhtemel yeni Asgari Ücreti ödeyemeyeceğini bizler de gözlemleyebiliriz. Her yeni asgari ücrette eski asgari ücreti terketmeyip yasadışı davranan işverenlerin varlığı ve buna sessiz kalan hükümetleri de görüyoruz. Bu ve benzeri tüm zorluklara rağmen Metin Arhun’un Asgari ücreti beğenmeyen gençler gidip Avrupa’da yaşasın söylemini kabullenmek imkansızdır.

Bu sözler ne yenir, ne yutulur. Eğitim için Avrupa’ya giden iyi yetişmiş gençlerimizi ülkeye çekemezken, ekonominin en önemli damarı olan işveren kesiminin bunu dert etme yerine kişisel maddi kazancından başka bir şey düşünmediğini göstermesi acınacak halimizin göstergelerindendir.

İşçi olarak başlayan iş yaşamımda, yöneticiliğin ardından bugün asgari ücrete endeksli maaşı olan bir işverenim. Her kesimi de iyi bildiğime inanarak bu değerlendirmeleri yapıyorum.

Asgari ücret arttığı oranda benim de maaşım artacağı için oranın yüksek olmasını arzulamaktayım. Diğer yandan Anahtar Ajans’tan ekmek yiyen hepimizin aybaşı maaşını denkleştirip kimseyi mağdur etmemek için de daha çok çalışacağımızın bilincindeyim.

Ekonominin her geçen gün kötüleşmesi, topyekün tüm toplumu olumsuz etkilemektedir. Ancak kötü gidişattan en az etkilenen kesimin, açlık sınırında yaşama uğruna ülkesinde kalan az sayıdaki gencimizi de göçe zorlama emelinin söze dökülmesi her geçen gün öfkemi artırmaktadır.

Metin Arhun bizlere “Vatandaşlar gitsin, ülkede sömürdüğümüz Uzakdoğulu ve Afrikalı işçileri kayıtdışı çalıştırarak daha çok kar edelim” demektedir. Söylemin başka bir yorumu yoktur.

Ülkemiz sanayisinin değer verdiğim markası olan Ten Ten ürünlerinin üreticisi olan Metin Arhun, bilmelidir ki, ürünlerini Ten Ten ile büyüyen ebeveyinler ve çocukları yemektedir. Bizleri ve çocuklarımızı da ülkeden gönderince Tenten markasından bihaber olan Afrikalılara mı mal satacak diye sormadan da kendimi alamadım. Bu örnek bir boykot çağrısı değildir. Ten Ten bizim evimize girmeye devam edecek.

Asgari ücretin bir sonraki toplantısında hükümet kanadının tutumu, gençlerin ülkeden göçünü arzu edip etmediklerinin göstergesi olacaktır. Hükümet gençlerine sahip mi çıkacak yoksa, işverenin söylemini mi tasdikleyecek? Hep beraber göreceğiz.