Sonuçlarından az çok ne çıkacağını tahmin ettiğimiz ve pek yanılmadığımız halde yine de anketlere ilgi gösteriyoruz.

    Bildiğimiz şeylerin anketlerle teyit edilmesi bir nevi hoşumuza gidiyor.

    Yanılmadığımızı görmek, ilk etapta bizi memnun ediyor gibi gelse de aslında üzülüyoruz…

    Ülke olarak ne kadar kötü durumda olduğumuzu zaten yaşayarak görüyoruz ama bir de bunların anketlerle teyit edilmesi bizi daha çok üzüyor.

     Prof. Dr. Sertaç Sonan ve Prof. Dr. Ömer Gökçekuş tarafından hazırlanan “Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı 2023 Raporu” yayınlandı.

     Tabii ki sonuçlar hiç de iç açıcı değil… Malum yolsuzluk bu ülkede ciddi bir dert ve gittikçe daha kötü oluyor.

      Söz konusu yolsuzluk raporu, 324 iş insanıyla yapılan anketlerden elde edilen verilere göre hazırlandı.

      İş insanlarına soruldu, onlar da cevap verdi ve maalesef her dört iş insanından biri işlerini halletmek için rüşvet verdiğini itiraf etti.

      Ne kötü bir durum değil mi? Normalde halledilecek işler için rüşvet vermek zorunda kalıyorsun.

     Ankete katılan iş insanlarının yüzde 73’ü KKTC’de rüşvet ve yolsuzluğun ‘çok yaygın’ olduğunu düşünürken, yüzde 80’i de yolsuzluğun ‘çok ciddi bir sorun’ olduğu kanaatinde...

      Yani verilen cevaplara baktığınızda, iş insanları böyle olmasından memnun değil ama bir şekilde sistem böyle çalışıyor.

       Geçen yıla oranla rüşvetin daha da arttığını söylüyor iş insanları. Yani dediğimiz gibi durum hep daha kötüye gidiyor.  

      Raporda, kamu kaynaklarının siyasetçiler ve üst düzey memurlar tarafından istismar edildiğine de değiniliyor.

      Katılımcılar, hükümet üyeleri ve onların atadıkları kişilerin yolsuzluğa en fazla karışan iki grup olduğunu belirtiyor.

      Yani ülkede demetim pozisyonunda olup da sorunları çözmesi gerekenlerin aslında esas sorunu yaşatanlar olduğunu görüyoruz.

    Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) her 3 ayda bir Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmek amacıyla düzenlediği anket çalışmasının Mart 2024 dönemi sonuç raporunda da yolsuzlukla ilgili benzer sonuçlar çıktı.

    CMIRS anketine göre ülkede her 10 kişiden 9’u yolsuzluk ve adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünüyor...

     Katılımcıların yüzde 86’sı partizanlığın; yüzde 80.20’si adaletsizliğin, yüzde 90.6’sı yolsuzluğun; yüzde 82.4’ü ise rüşvetin yaygın olduğunu söylüyor.

     Anket sonuçlarını değerlendiren CMIRS Direktörü Mine Yücel, “Ekonomik istikrarsızlık, hızlı nüfus değişimleri, toplumsal ihtiyaçların göz ardı edilmesi, yönetimde boşluklar, sosyoekonomik koşulların kötüleşmesi, yasal boşluklar ve bilinçsiz seçmenlerden oluşan bir ortam rüşvet ve yolsuzluk için en uygun zemini hazırlamaktadır” dedi.

     Sayılan unsurların tümü de bu ülkede var, nasıl yolsuzluk olmasın?

     Yani anlayacağınız; her iki ankette de hem iş insanları hem de vatandaşlar, gerçekleri görüyor, her şeyin farkında ama işin kötü tarafı bunu kanıksamış durumdadırlar.

     Değiştirmek için çaba sarf etmek yerine “Nasıl olsa bir şey değişmez” diyerek yolsuzlukları kabulleniyorlar.

     Bir şeylerin değişebileceğine inananların sayısı gittikçe azalıyor.

     Çok ciddi oranda insan yolsuzluk ve adaletsizliklerin önlenmesinin mümkün olmadığını düşünüyor.

     En büyük tehlike de bu aslında… İnanç düştükçe direnç de kırılıyor.

     Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde patlak veren “sahte diploma/ rüşvet” skandalıyla ilgili soruşturmanın aniden durması, sahte diploma alan çok sayıda insanın soruşturma kapsamına alınmaması ve yetkililerin bu soruşturmayla ilgili aniden sessizliğe bürünmesi de yine adaletin yerine gelmeyeceği, yapanın yanında kalacağı intibasına neden oldu.

    Her iki anket de “sahte diploma soruşturmasından” önce yapıldı ama anket sonuçları ile “sahte diploma” olayındaki gelişmeler örtüşüyor, yolsuzluk birçok alana, hatta devletin içine kadar sirayet etmiş durumda, büyük bir çürüme var...

    Birçok insanımız bu çirkeften kurtulmak için ülkeyi terk ediyor, başka ülkelere göçüyor.

    Halbuki bıkıp kaçmak yerine mücadele etmek, temiz bir düzen için çaba harcamak gerekiyor.

     Malumun ilanı olan bu anketler moralimizi bozmasın, tam tersine toplum gözünü açmalı ve mücadele gücünü yükseltmeli. O nedenle bu konularla ilgili etkili sonuç elde edilene kadar bunlar hiç gündemden düşmemeli, yönetenler rahatsız edilmeli…