Siyasal partilerin en yüksek karar organı olan Kurultaylarda, genel kararlar yanında parti başkanı ve yöneticileri de seçilir.

Zaten genel kamuoyunun bu kurultaylara ilgisi daha çok genel başkanlık ve belli ölçüde de parti meclisi seçimleridir.

Ülkede kurultayları yarışlı ve çekişmeli geçen partiler, genelde hükümete gelme olasılığı olan, nispeten örgütlü ve çok sayıda üyesi olan partilerdir.

Tarihsel olarak bakıldığında, ülkeyi uzun yıllar yöneten UBP'de özellikle Rauf Denktaş'la Derviş Eroğlu arasındaki ayrışmanın doruğa çıktığı 90'lı yıllarda bu partide yaşanan çekişmeli kurultayların siyasal hayatta ciddi izler bıraktığı görülebilir.

Rauf Denktaş'ın dışarıdan destek verdiği adayların Derviş Eroğlu karşısında başarılı olamaması nedeniyle, Eroğlu'nun parti içerisindeki hakimiyeti daha da pekişmiştir.

Eroğlu sonrası UBP'sinde de çekişmeli kurultayların yaşandığı, hatta bu nedenle partiden ciddi bir kopuşun da olduğu bilinmektedir.

Geçen yıl yapılan UBP kurultayında da Ünal Üstel’le Hasan Taçoy arasında çekişmeli bir kurultay yarışı yaşandığı düşünülürse, kurultay mücadelelerinin UBP'de gelenekselleştiği vurgulanabilir.

Öte yandan ülke siyasetine UBP'den sonra en çok etki etmiş olan CTP'de uzun bir süre kurultaylarda başkanlık yarışı yaşanmadığı dikkate değerdir.

Sovyet blokunun varlığını koruduğu 90'lı yıllara kadar, bu bloka sempati duyan CTP'de, bazen başka adaylar çıksa da, demir bir disiplinle Özker Özgür'ün 20 yıla yakın bir süre başkan seçildiği bilinmektedir.

CTP'de esas olarak 90'lı yılların ikinci yarısında demokratik kurultay yarışları başlamış ve bunun sonucunda da Mehmet Ali Talat Özker Özgür'ü yenerek başkanlığına gelmiştir.

Talat'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sonucu bıraktığı başkanlık için de yaklaşık on yıl değişik isimler başkan, hatta başbakan olsa da bunların hiçbiri uzun süreli ve istikrarlı bir başkanlık yapamamıştır.

2016 yılında partinin “derin adamları” olarak bilinen isimlerin mutabakatı ile tek aday olarak başkanlığa getirilen Tufan Erhürman, mutabakatın bozulmaması nedeniyle 10 yıla yakın bir süre rakipsiz denecek bir başkanlık yürütmüştür.

Tufan Erhürman'ın cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle boşalan başkanlık için ise bugün üç adaylı çekişmeli geçmesi beklenen bir yarış yaşanacaktır.

Bakalım seçilecek aday uzun süreli, istikrarlı bir başkan mı olacak yoksa CTP'de de yeni bir istikrarsızlık dönemine kapı mı aralanacaktır?

Elbet bu sorunun cevabı yaşanarak öğrenilecektir.