Klasik yönetim anlayışı, planlama ile başlayan, denetim ile sonuçlanan, birbirini izleyen unsurların birleşimine dayanır.
Temelde bir süreç olan sayılan bütün fonksiyonların başarı ile gerçekleşmesi durumunda ortaya iyi yönetim çıkar.
Kriz yönetimi ise, istenmedik durumlarda, olağan dışı unsurların ortaya çıktığı koşullarda yapılan yönetimdir.
Aslında, başarılı ve iyi bir yönetim varsa bu istenmedik, iç ya da dış faktör kaynaklı kriz durumları fazla hasara yol açmadan başarı ile yönetilir.
Yönetim, daha kolay anlaşılması için, canlı bir organizmaya benzetilebilir.
Örneğin, yönetim sistemi bir insan sistemine benzetilerek açıklanırsa, normal yaşam döngüsünü sürdüren bir insanın kalp krizi geçirmesi, onun hayati varlığını dahi tehdit eden bir kriz durumu anlamına gelir.
Böylesi bir durumda vakit geçirilmeksizin hastaneye yetiştirilmesi ve uzman müdahalesi kaçınılmaz olur.
Kişi şanslıysa, zamanında hastaneye yetiştirilmiş, ona uzman eller müdahale etmişse varlığı da devam edebilecektir ama mutlaka da bir hasar görecektir.
O nedenle, kendi yaşamını iyi bir şekilde yöneten bir insanın kalp krizini de önceden öngörüp buna uygun bir şekilde yaşaması beklenir.
Yemesine içmesine dikkat etmek, hareketli yaşam sürmek, stresini yönetmek gibi.
Bir başka anlatımla başarılı bir kriz yönetimi, kriz anından epeyce önce başlamalı, kriz anında ve sonrasında devam etmelidir.
Son 3 gündür özellikle Lefkoşa, Gönyeli ve Girne'de yağan yağmurların yol açtığı duruma bakıldığında kriz yönetiminin asli unsuru olan, kriz öncesi yapılması gerekenlerin eksik olduğu kolayca görülebilir.
Örneğin Lefkoşa ve Gönyeli'yi yağmur suyu ve selden koruyabilecek barajların bakımının çok uzun yıllardır yapılmadığı ve aslında bunların su tutma kapasitesini ciddi ölçüde yitirdiği anlaşılmaktadır.
Ya da dere yataklarına veya onların birleşme yerlerine inşaat yapımına izin verildiği için aslında krize neden olunduğu gerçeği sırıtmaktadır.
Krizin aslında merkezi ya da yerel yönetim kaynaklı bir kamu yönetimi sorunu olduğu, kötü kamu yönetiminden kaynaklandığı somut bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.
Böyle olmakla birlikte zarar gören tüm insanlarımızın yaralarının sarılması ve yaşananların bir daha yaşanmaması için iyi bir yönetimin gerektiği şüphesizdir.
