“Sahte diploma” soruşturması, aslında herkesin bildiği ama hep örtü altında kalan gerçeğin ortaya çıkmasını sağladı.

   Evet, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki soruşturma ülkedeki kokuşmuşluğun örtüsünü kaldırdı.

   Herkesin bildiği, konuştuğu ama bir türlü kanıtlanamayan usulsüzlüklerin, sahteciliğin, yolsuzlukların ortaya saçılmasıdır olanlar.

   Takke düştü kel görüldü bir kere…

   Ortadaki rezilliği, çürümüşlüğü örten şey kalkınca bütün çirkinlikler, büyük ayıplar, utanç tabloları olduğu gibi ortaya çıktı.

   Bakar mısınız orada olanlara?

   Sahte diploma, sahtekarlıkla para temini, rüşvet, yolsuzluk var ve bu işlere devletin belirli kademelerindeki müdürler, memurlar da karışmış…

   Acımasızca, arsızca, düşüncesizce ve de yasal olmayan işler yapılıyor, tinyozluklar görüyoruz.

   Cesarete bakar mısınız? Yapılan işlere baktığınızda yolsuzluk, usulsüzlük, sahtecilik için ortaya konulan cesarete şaşırıyor musunuz?

   Denetimsizliği zaten biliyoruz ama esas sorun, denetleyici konumundaki kişilerin bazı kesimleri cesaretlendirmesidir.

   Liyakatsiz, torpille bazı makamlara gelmiş kişiler o kadar şımarmış o kadar cesaretlenmiş ki yüzsüzlüğü, arsızlığı gittikçe artırmışlar.

   Yapılan işler için bazı kişilerin “cahil cesareti” dediğini duydum.

   Hayır bakın bu olaylara karışanların hiçbiri cahil değil, bunlarınki partizanlık cesaretidir.

   Partizanlık her tarafı bürüdü, yapılan işler hep partizanca, iktidardaki partilerden güç alan bazı kişiler her şeyi yapabileceğini ve kendisine hiçbir şey olmayacağını düşünüyor.

   Genellikle bir şey olmuyor da…

   Yıllardır birçok kişinin yaptığı yanına kalıyor.

   Sahte diploma alanlara ve verenlere bir bakın bakalım.

   Sıradan insanlar mı bunlar? Hayır değil, iktidar partisi için önemli kişiler ve de bunlar gibi çok sayıda insanın olduğu iddiaları var.

   Dairede ve kurumda daha onlarca kişide sahte diploma olduğu söyleniyor.

   Ortadaki, yüzsüzlüğe, şımarıklığa bakar mısınız?

   Bir eğitim kurumunu ne hale sokmuşlar?

   Parayla bir günde diploma satıyorlar, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali hediye olarak dağıtıyorlar.

   Bu hakkı kendilerinde görüyorlar, bu arada birçok tarafa rüşvet veriyorlar.

   Ne üniversite misyonuna uyar bunlar ne eğitimci ahlakına…

   Bölgelisi ve de partilisi olan herkese dağıtmış, “Uğraşma, gel vereyim sana” diyor ve birileri de utanmadan gidip alıyor.

   “Olmaz, bunu almak hakkım değil” demiyor, alıyor ve baremini artırıp devleti çalıyor.

   Devlet organlarında yönetici de olan kişiler devleti, sahtecilik yaparak çalıyor.

   Biliyor musunuz? Bugün birçok daire ve kurumda yönetici konumundaki liyakatsizler ordusu neler yapıyormuş neler…

    Bu tür insanların yarattığı sorunların, yaptıkları şımarıklığın, yüzsüzlüğün haddi hesabı yokmuş.

    Bunların altında çalışan birçok kişi, liyakatsiz ama yüzsüz yöneticiler nedeniyle illallah demiş.

    Partizanlık alıp başını gittiği için kimse bunlara dokunamıyor hesap soramıyor, şımartılmışlar bir kere.

     İş o kadar ciddiyetini kaybetti ki birisi bir dairenin tepe yöneticisi diğeri bir kurumun müdürü, haklarında Sayıştay raporu olan, mahkemeye gidip gelen, yargılanan iki kişi görevlerine devam ediyor.

    Hatta bu iki kişiyle ilgili Başbakanlık Denetleme raporu bile var ama halen görevdedirler.

    Hakkında Sayıştay raporu ve Başbakanlık Denetleme raporu olan kişi Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun başında olabiliyor.

    Hakkında Sayıştay ve Başbakanlık Denetleme raporu bulunan, mahkemeye gidip gelen yargılanan başka bir kişi KIBTEK’in müdürü olabiliyor…

    Böyle bir şey olabilir mi? Oluyor işte, bu ülkede böyle şeyler oluyor.

    “Henüz yargılanıyorlar, suçlu sayılmazlar” demeyin sakın, suçlu değil şüphelidirler, haklarında rapor var, aklanıncaya kadar o makamda kalamazlar, kalmamalıdırlar…            

    Başka başka dairelerde, kurumlarda da oluyor birçok şey…

    Bu hükümet kontrolü kaybetmiş durumda, her taraf dökülüyor, her taraf rezalet içinde.

    O üniversitede ortaya çıkan usulsüzlükler, yolsuzluklar, rüşvet, vurgun, mal sahibinin polise yaptığı şikayetle ortaya çıktı, bir şekilde örtü kalktı, rezillik ortaya çıktı.

    Bir şekilde daha fazlasının ortaya çıkmaması için baskılar olduğu söyleniyor, polis ve savcılık hiçbir baskıya boyun eğmesin, örtüyü daha da kaldırmaya davam etsinler, çünkü başka başka yerlerde de yeni suçlar, suçlular ortaya çıkacaktır, çorap söküğü devam etmelidir.