Geçen hafta başladığım Otomobil tarihinin en önemli marka ve modellerinin yer aldığı ‘’ İkonik İkizler ‘’yazıma devam ediyorum. Bazı Markalar vardır ki Tarihte yer edinmiş ve isimlerini altın harflerle her döneme yazdırmışlardır. Gerek pistlerde hız yaparak gerekse özgürlüğün simgesi olarak yollarına ve çizgilerine devam etmeyi bilmişlerdir. Bu hafta da otomobil markalarının vazgeçilmezleri arasına girmiş dört İkonik modeli daha inceleyeceğiz.
Satış Rekortmeni Volkswagen Golf
“Halkın arabası” anlamına gelen Volkswagen’in vazgeçilmez modeli Golf, 1974 yılında başladığı yolculuğuna başarılı bir şekilde devam ediyor. Yıllar önce ekonomik araba anlayışına yeni bir bakış açısı getiren Golf, sportif çizgisinden ödün vermeden üst düzey verimlilik sağlıyor.
Satış rekorları kıran otomobilin 2017 modeli ile lüks sınıf otomobillerde görmeye alışık olduğumuz yenilikler hizmete sunuluyor. Çok fonksiyonlu direksiyon ve dev multimedya ekranı sürüşe konfor katıyor. Geniş iç hacmi yolculukları çok daha keyifli bir hale getirirken 380 litrelik bagajı yolculuk sırasında yanınıza almak istediğiniz tüm eşyalara yer açıyor.
Hala Çok Şirin: Fiat 500
Şehir otomobili” deyince birçoğumuzun aklına gelen ilk otomobillerden Fiat 500, 1950’li yıllarda yola çıkıyor. İtalyan otomobil üreticisi Fiat’ın sokaklara renk katan küçük otomobili, 479 cc hacmindeki motorla piyasaya sunulduğu için 500 ismini alıyor.
Tarzını ve kendine özgü karakterini koruyan Fiat 500, otomobil tutkusu ile dolu 60. yılını 1957 Edition versiyonu ile kutluyor. Beyaz, açık yeşil ve açık mavi renk seçeneklerine sahip otomobil, sokaklarda tatlı bir nostalji rüzgârı estiriyor. Fiat 500 Lounge modeli baz alınarak yeniden tasarlanan araçta kullanılan retro konsol ve motor kaputundaki krom detaylar ilk nesline gönderme yapıyor. Çok fonksiyonlu direksiyonu, dokunmatik ekranlı 7 inçlik bilgi ve eğlence sisteminin yanı sıra kahverengi-beyaz renklerinin kullanıldığı ferah iç mekânı Fiat 500’ün dikkat çeken diğer detayları arasında yer alıyor.
Ruhunda Yarışçılık Var: BMW 2002 Hommage Concept
1973 yılında üretimine başlanan BMW 2002 Turbo; 4 silindirli, 2,0 litre hacmindeki motoru ile 170 hp güç, 245 Nm tork üretiyor. 0’dan 100 kilometre hıza 7,5 saniyeden daha kısa bir sürede ulaşan otomobil, maksimum 209 km hız yapabiliyor. Turbo teknolojisinin gücünden faydalanan inanılmaz performansı ile 2002 Turbo, BMW’nin unutulmaz otomobilleri arasında yerini alıyor.
Takvimler 2016 yılını gösterdiğinde BMW, efsane otomobil 2002 Turboyu saygıyla anıyor. BMW 2002 Hommage Concept ile retro stil, fütürist bir görünüm ile buluşarak otomobil severleri etkilemeyi başarıyor. BMW M2 altyapısı üzerine inşa edilen konsept otomobilde; 3,0 litre hacmindeki, 6 silindirli, 365 hp güç ve 465 Nm tork üreten turbo benzinli motorun görev yapıyor.
Adı ‘’ Mini ‘’ ama Kendisi Büyük
Sir Alec Issigonis ya da Alexandros Arnoldos Konstantinos Isigonis adından da anlayabileceğiniz gibi İngiliz değil. Issigonis, 1906 yılında İzmirli Rum bir ailenin oğlu olarak dünyaya geliyor. 1920’li yıllarda İngiltere’ye yerleşen Issigonis, mühendislik eğitimi aldıktan sonra araç tasarlamaya karar veriyor. Tasarımlarında küçük bir ailenin rahatlıkla sığabileceği ve ekonomik bir araç geliştiriyor. MINI ilk olarak “Austin Seven” ve “Morris Mini-Minor” isimleriyle çıkıyor. Sonraları “Austin Mini” adıyla anılan aracın MINI adını alması 8 yılı buluyor. Tasarım çizgileri korunarak pickup, van, vagon gibi birçok modeli üretilse de; 3 ve 5 kapılı modelleri vazgeçilmez oluyor. Yaklaşık olarak 50 yıl boyunca ikonik çizgileri korunarak üretilen MINI; BMW Grubu’nun değişikliğiyle günümüzdeki halini aldı. 20. yüzyılın otomobili yarışmasında Ford’un efsanevi T modelinden sonra ikinci sırayı alma başardı.
