Sağ olsunlar, ülke yöneticileri mikrofon gördü mü hemen en güzel sözleri sıralamaya başlarlar.

  Söyledikleri şeyleri duyduğunuzda zannedersiniz ki ülkede her şey dört dörtlük…

  Maalesef söylenen güzel sözlerle ülkede yaşananlar pek uyuşmuyor.

  Yani pratikte yaşananlar o güzel sözlerin karşılığı değil.

  Mesela Ekonomi Bakanı, “akaryakıt” ve “tüp gaz” fiyatlarının Türkiye’dekinden ve Güney Kıbrıs’takinden daha ucuz olduğuna dikkat çekerek, ekonominin iyi yönetildiğini söylüyor ama gelin bunu bir de vatandaşa sorun bakalım.

   Birkaç ürün başka ülkelerden ucuzdur diye bu durum ülkemizde ekonominin iyi olduğunu göstermez ki.

   Ülke son yıllardaki en fazla pahalılığın olduğu, hayatın en çok zorlaştığı, ülke insanının en fazla fakirleştiği dönemi geçiriyor.

   Hükümet, hayatı ucuzlatmak için hiçbir şey yapmıyor.

   Bakanın “Başka ülkelerden ucuzdur” dediği ürünler, bu ülke insanı için çok pahalıdır.

   İnsan odaklı bir politikası olmayan, vatandaşını koruyamayan, sigortalılarına devlet hastaneleri ve okullarda bile doğru dürüst hizmet veremeyen bir devletin söz konusu olduğunu unutmayalım.

    Peki ya KKTC’nin ev sahipliği yaptığı “6. Dünya Sağlık Turizmi Forumu ve Konferansı”nda ülke yöneticilerimizin söylediği sözlere bakar mısınız?

    Başbakan Ünal Üstel, “sağlık turizmini ülke ekonomisine katkıda bulunacak şekilde istenilen seviyeye getirdiklerini” söyledi.

    Güneş Gazetesi, “Sağlık turizminin yükselen yıldızı KKTC” diye manşetten verdi haberi.

    Sağlık turizminin incisiyiz ha?

    Bir yanlışınız olmasın, bu ülkede sağlık dökülüyor.

    Devlet hastaneleri halkın ihtiyaçlarına karşılık veremez duruma geldi, hastanelerde birçok eksiklik, yetersizlik var, ülkede yaklaşık dört yıldır bir “ilaç bulamama sorunu” yaşanıyor.

    Yanlış başlatılan ve birçok haksız tutuklamaya neden olan “reçete soruşturması” nedeniyle halen sigortalılar, ilaca erişmekte zorluk yaşıyor.

     Ülkede sağlıkla ilgili sorunlar saymakla bitmiyor.

     Ne ilginçtir ki bir taraftan “6. Dünya Sağlık Turizmi Forumu ve Konferansı” yapılırken diğer taraftan ülkede sağlık sorunuyla ilgili iki farklı eylem yapıldı.

    Mesela Thalassemia hastaları, yaşadıkları ilaç sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla Sağlık Bakanlığı önünde oturma eylemi yaptı.

    Thalassaemia Derneği, yaşadıkları ilaç sıkıntılarına dikkat çekmek ve taleplerini dile getirmek amacıyla dernek önünde basın açıklaması yaptı ardından Sağlık Bakanlığı önünde 5 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi.

     Thalassaemia Derneği Başkanı Çiğdem Beşevlerli, Thalassaemia hastalarının tedavisine çok iyi yanıt veren ve yıllardır kullanılan ilacın son aylarda ülkeye getirilmediğinden dolayı ulaşamadıklarını söyledi.

   Dernek Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Varoğlu da ülkedeki 150 Thalassaemia hastasının 90’ının düzenli olarak bu ilacı kullandığını, devletin 90 kişiye bu ilacı tedarik etmesinin büyük bir sorun olmaması gerektiğini söyledi.

   Bakın işte, bu kadar hayati bir ilacı ülkeye getirtemiyorlar.

   Zaman zaman benzer sıkıntıları başta kanser hastaları olmak üzere başka kronik hastalığı olanlara da yaşatıyorlar.

   Öte yandan KTAMS, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi 112 Hızır Servisi önünde basın açıklaması yaparak, personel eksikliğine dikkat çekti.

    KTAMS yetkilileri, 112 Hızır Servisi’ndeki personel ihtiyacına yönelik defalarca açıklama yaptıklarını, Sağlık Bakanına personel sayısını güçlendirme çağrısı yaptıklarını hatırlattı. _

    Ancak bu kadar hayati bir servisle ilgili uyarılar dikkate alınmamış…

    112 Hızır Servisi ve Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin yanı sıra Nöroloji Servisi ve birçok serviste de personel eksikliği varmış…

    İşte böyle… Siyasi yöneticiler, övünüyor, sağlık sistemimizi yere göğe sığdıramıyorken, sağlıkla ilgili iki eylem yapıldı, sorunlar sıralandı.

     Sağlıktaki sorunlar bunlarla da sınırlı değil, daha pek çok sorun var. Mesela Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapılamadı, Girne’de yeni hastane bir türlü bitirilemedi, Güzelyurt Hastanesi ise zaten yılan hikayesine dönüşmüş durumda.

     Ülkeyi yönetenler güzel sözler sıralamadan önce bir zahmet gözlerini açıp da sorunları görsünler.

     Kendilerini de inandırmışlar herhalde ülkede işlerin iyi gittiğine ama bir an önce bu uykudan uyansınlar ki sorunlara çözüm bulmak için bir yerden başlasınlar.