Narenciye ürünleri yalnızca Güzelyurt ve Lefke ilçelerinin ana geçim kaynağı değil, aynı zamanda KKTC'nin de çok uzun süre en temel ihracat kalemini oluşturmuştur.
Özellikle 1980'li yıllarda İrfan Nadir öncülüğünde İngiltere'ye yapılan ihracat sayesinde Güzelyurt-Lefke ülkenin en zengin yerleşim yerleri olmuşlar, diğer yerleşim yerlerindeki insanların gıpta ile baktıkları cazibe merkezleri haline gelmişlerdi.
Ne var ki, önce çok uluslu şirket niteliğindeki ihracatın motoru olan Poli Peck'in İngiltere'de yaşadığı trajik durum, hemen akabinde de 1994 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın aldığı ve fiilen Avrupa'ya ihracatı durduran kararlar sonucunda ciddi bir türbülansa girildi.
Avrupa'ya yapılan ihracatın fiilen durdurulması, sonrasında Türkiye ile imzalanan kıyı ticareti anlaşması ve akabinde yine Türkiye üzerinden yürütülen pazarlama ile sektör yaşatılmaya çalışılsa da, maalesef eski parlak günlere ulaşılamadı.
Gelmiş geçmiş hükümetlerin kalıcı bir narenciye politikası oluşturamaması ve işin yıllık sezonlar çerçevesinde ele alınması da sektörün gelişimini engelledi.
Üretici birliklerinin her sezon öncesi ve sırasında hükümetlere yönelik yaptığı eylemler o sezon için bir nebze nefes alma olanağı sağlasa da üreticinin önünü görememesi nedeniyle bahçelerin ciddi bir oranı kurudu ya da verimsiz hale geldi.
Nitekim geçen akşam Güzelyurt'ta başlatılan “eylem ateşi” artık klasikleşmiş bir çare bulma çabası olarak dikkat çekmektedir.
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Ağaoğlu da bu çabayı vurgulayarak Tarım Bakanlığı'na bir dizi öneride bulundu.
Taban fiyatının şekillenmesi, kasalı ürünlerin yeniden ihracata açılması ve Narenciye Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulması, bunların başlıcaları.
Ağaoğlu bakanlığa bu taleplerini ilettiklerini ve bakanlığın bugüne kadar zaman istediğini de açıkladı.
Aslında bakanlığın elindeki en temel enstrüman Cypfruvex şirketi.
Uzun yıllardır sektörün ana enstrümanı olan Cypfruvex 'in bu yıl için de can simidi olacağı öngörülebilir.
Ne var ki Ali Ağaoğlu’nun talepleri doğrultusunda oluşturulacak, kalıcı bir narenciye politikası belirleyecek Narenciye Koordinasyon Kurulu'nun zaman geçirmeksizin faaliyete geçmesi sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından da kaçınılmaz bir görev kabul edilmelidir.
Çünkü, bütün zorluklara ve girilen türbülansa rağmen narenciye hala ülkenin, hellimle birlikte en önemli ihracat ürünü olmaya devam etmektedir.
