Bilim dünyası yaşlanmaya neyin yol açtığını ve bunun nasıl yavaşlatılıp tersine çevrilebileceğini araştırırken, son dönemlerdeki çalışmalar yaşlanmayı hücre düzeyinde tersine çevirmeye odaklanıyor. 2022'deki bir çalışmada hücresel yeniden programlama denen yöntemle farelerin pankreas, karaciğer, dalak ve kanında gençleşme belirtileri gözlemlenmişti.

Ayrıca farklı türleri de inceleyen bilim insanları, hücrelerini ilk haline döndürerek yeni bir hayata başlayabilen "ölümsüz denizanaları"nın gizemini çözmeyi başarmıştı.

Bu konuyla ilgili etik soru işaretleri de tartışmalarda kendine yer buluyor. Örneğin ölümsüzlüğün başarılması halinde bunun herkesin ulaşabileceği bir şey olup olmayacağı sorgulanırken, insanlığın yaşama bakışını nasıl değiştireceği gibi temel bir soruyu da beraberinde getiriyor.

Why We Die: The New Science of Aging and the Quest for Immortality (Neden Ölüyoruz: Yaşlanmanın Yeni Bilimi ve Ölümsüzlük Arayışı) adlı yeni kitabında uzun ömre dair teorileri ve bunun karşısındaki kısıtlamaları yazan Venkatraman "Venki" Ramakrishnan, sonsuza kadar yaşama girişimlerinin toplumsal, siyasi ve etik maliyetleri hakkında da kritik sorular ortaya atıyor.

Nobel ödüllü moleküler biyolog Ramakrishnan, CNN'in yaşlanma, ölüm ve ölümsüzlük üzerine sorularını cevapladı.

Yaşlanma nedir?

Yaşlanmayı, hücrelerin içindeki moleküllerde meydana gelen kimyasal hasarın birikmesi diye tanımlayan Ramakrishnan, bu sürecin anne karnındayken başladığını belirtiyor.

Moleküler biyolog, insan vücudunun DNA ve üretilen düşük kaliteli proteinlerdeki yaşa bağlı hasarı düzelttiğini fakat zaman içinde bu hasarların, onarma becerisinin önüne geçmeye başladığını söylüyor.

Ölümün kritik bir sistemin işlemeyi bıraktığında gerçekleştiğini ifade eden Ramakrishnan şöyle diyor:

Birinin öldüğünü söylediğimizde, onun bir birey olarak öldüğünü kastederiz. Aslında öldüğümüzde büyük bir kısmımız (organlarımız gibi) hayatta kalır. Bu nedenle kazalarda hayatını kaybedenlerin organları nakil için bağışlanabiliyor.

Yaşam süresi önünde bir kısıtlama var mı?

Yaşam süresiyle ilgili kısıtlamaları evrim üzerinden açıklayan bilim insanı, başka bir canlı tarafından yenerek, açlıktan veya bir sele kapılarak ölme olasılığı daha yüksek olan küçük hayvanların daha kısa ömürlü olduğunu söylüyor