Ne zamandır trafikteki tahammülsüzlüğü, magandaları yazmak istiyordum. Gazeteci arkadaşımız Alihan Pehlivan bugün trafikte saldırıya uğrayıp darp edilince “artık yazayım” dedim… Ne yazık ki; ne...

Ne zamandır trafikteki tahammülsüzlüğü, magandaları yazmak istiyordum. Gazeteci arkadaşımız Alihan Pehlivan bugün trafikte saldırıya uğrayıp darp edilince “artık yazayım” dedim… Ne yazık ki; ne Kıbrıs’ımız eski Kıbrıs’tır ne de trafiğimiz eski trafik… Uzunca zamandan beridir durum böyledir ama trafikte tahammülsüz, öfkeli, saygısız, şiddete meyilli kişiler gittikçe artmaktadır. “Hem suçlu hem güçlü” tavrıyla hem kurallara uymayan hem de uyarılınca karşısındakine saldıran kişiler var… Mahkeme haberlerini takip ediyorsanız, oradan da görüyorsunuzdur, darp edenler mi istersiniz, bıçak çekenler mi, tabanca ile tehdit edenler mi? Ne ararsanız var… Eskiden Türkiye televizyonlarının haber bültenlerinde ya da Türkiye gazetelerinin üçüncü sayfalarındaki haberlerde gördüğümüz bu olaylar şimdi ülkemizde de bolca yaşanıyor. Trafikte ne olursa olsun artık birini uyarmak çok tehlikeli bir durum. Birini uyardınız mı dayak yeme ihtimaliniz çok yüksek, hatta sizi bıçaklayabilirler de… Hatta bırakın birisini uyarmayı, yan baksanız bile saldırıya uğrayabiliyorsunuz. Hiçbir şey yapmasınız da hem gelip otomobilinize çarparlar hem de dönüp sizi döverler. Alihan Pehlivan da “dikkatsiz şekilde şerit değiştirip hem kendi yolcularını hem de trafikte başkalarını riske atan bir taksiciyi” uyardı diye darp edildi. Hem de eşinin, çocuklarının ve Türkiye’den gelen misafirlerinin gözü önünde. Üstelik de bu darp olayını ülkemize gelen başka turistler de izledi. Ne güzel bir turizm tanıtımı değil mi? Alihan’a “geçmiş olsun”, umarım ona bu hareketi yapan kişi hak ettiği cezayı alır. Baktım haberin altına, “Uyarmak senin işin mi, plakayı al polise bildir” diye yazanlar oldu. Evet belki de insanın kendi güvenliği için yapması gereken budur… Ancak insanlık hali, tehlikeli bir durum görünce, birisinin sizi riske attığını fark edince, insan uyarmak istiyor, en azından “Ne yapıyorsun, öldüreceksin bizi” diye sözler ağzınızdan dökülüyor. Tabii gördüğünüz gibi sonucu da ağır oluyor… Daha önce de eşinin, çocuklarının gözü önünde darp edilen sürücüler olmuştu. “Gördüğün ihlali polise bildir” deniyor, güzel bir söz de kanıtlayabilmek lazım bunu, ifade vermek, uğraşmak lazım… Her zaman işe yarayacağı konusunda şüphelerim var… “Ülkemizde iyi bir trafik kültürü oluşsun” diyoruz ama tam tersine trafik kültürü daha da bozuluyor, hiç de alışık olmadığımız bir şeye evriliyor. Zaten trafik baştan aşağıya ele alınıp, yeniden dizayn edilmesi gereken, kangren bir konu, mevcut sıkıntı yetmezmiş gibi bir de trafikte maganda sorunu yaşıyoruz. Nüfusu gittikçe artan ve ne kadar olduğunu tam olarak bilmeyen bu ülkenin trafiğinde de birçok ülkeden insan var, her birinin trafik kültürü farklı. Yeterince ülke trafiğini özümsemeden yollara çıkıyorlar; görüyorsunuz çok sayıda trafik kazasını yabancılar yapıyor. Trafikte genel bir tahammülsüzlük var; adeta trafik bir kavga mecrası gibi, sürekli birbirine sinirlenen, katlanamayan birçok insan görüyoruz. Şiddete meyilli bu kadar cüretkâr insan trafikteyken, saldırıların, darpların olması da normal. Bu ülkeye girmek de çok kolay, trafiğe çıkmak da ehliyetsiz araç kullanmak da başkalarını darp etmek de… Ne bekliyorsunuz yani? Ülke değişiyor, bize ait olan her şey ya azalıyor ya yok oluyor… Her şey değişecek de trafik kültürü aynı mı kalacaktı? Yok o da değişiyor… Ülkede yolda yürürken kendisine yan baktı diye darp edilen insanlar çoğalıyorken, trafikte kendisini uyaranları darp eden insanlar çoğalmayacak mıydı? Hiç şaşırmayın, anormal ülkenin normalleridir bunlar… Bu ülkeye gelen herkes; ister Türkiye’den, ister Afrika’dan, ister Ortadoğu’dan, ister Türki cumhuriyetlerden, ister Rusya’dan, nereden gelirse gelsin, Kuzey Kıbrıs’ta bir otorite boşluğu olduğunu hemen fark ediyorlar ve bırakın kurallara uymamayı, kendi ülkelerindeki kötü örnekleri de ülkemize taşıyorlar… Devlet otoritesinin hissedilmediği, herkesin istediğini yaptığı, başı sıkıştı mı torpil kullanabildiği/ kollandığı yerde her şey olur, hem de her şey… Trafikte dayak da yersiniz, yolda giderken yan baktınız diye darp da edilebilirsiniz, barda bıçaklanabilirsiniz… Hem “kim olursan ol gel” deyip, bu ülkeye denetimsiz insan sokacaksınız, hem hiçbir alanda bir devlet otoritesi olmayacak, kuralsız bir yaşam hüküm sürülecek hem de asayişin berkemal olmasını mı bekleyeceksiniz? Zor çok zor… “Yeter artık” demekle yetmiyor, bitmiyor sorunlar, yakınmakla da son bulmuyor, sorunu tespit edip çözüm bulabilmek, tedbir alabilmek lazım… Biz bu ülkede ne tedbir alabiliyoruz ne de denetim yapabiliyoruz. Tek yaptığımız ah vah çekip yakınmak… Yakınmakla sorun çözülmez, çözülmeyecek ve biz bunları boş yere defa defa konuşacağız…  

9 Nisan 2023