Birçok okuyucu yazı başlığını görür görmez cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın sözünden alıntı olduğunu hatırlamıştır. 46 yıl ile en uzun süre padişahlık yapan Osmanlı İmparatorluğunun en güçl...

Birçok okuyucu yazı başlığını görür görmez cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın sözünden alıntı olduğunu hatırlamıştır. 46 yıl ile en uzun süre padişahlık yapan Osmanlı İmparatorluğunun en güçlü padişahlarından biri olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı toprakları oldukça genişlemiştir. En çok sefere çıkan padişah olarak Kanuni Sultan Süleyman padişahlık dönemi boyunca toplamda 13 kez sefere çıkmış ve bundan dolayı padişahlık yaşamının 10 yılı seferlerde geçmiştir (www.hurriyet.com.tr). Kanuni Sultan Süleyman en uzun süre padişahlık yapmış, ancak bazılarının zannettiği gibi çok uzun süre yaşamamıştır. Kanuni Sultan Süleyman 27 Nisan 1495 tarihinde Trabzon'da doğmuş ve 6-7 Eylül 1566 yılında 72 yaşında vefat etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman hükümdarlığının kırk altıncı yılı olan 1566’da hasta olduğu halde on üçüncü ve son seferi olan Zigetvar üzerine sefere çıkmış ve kuşatmanın son gününde ölmüştür. Sarayda oturup üst perdeden konuşmak yerine ülkesini ve devletini yüceltmek ve büyütmek için ordunun başında seferlerde bulunmayı ve hatta ölmeyi yeğleyen muhteşem lakaplı Kanuni Sultan Süleyman’ın bir sözü günümüzdeki halk dalkavuğu, çakma devlet adamı ve sahte vatanseverlerin yüzüne adeta tokat etkisi yapmalıdır. Sayfalar dolusu kitaplarla açıklanmaya çalışılan “Devletin Varlık Nedeni” ve “Devlet İnsan İlişkisi” gibi kavramları Muhteşem Süleyman aşağıdaki sözüyle adeta nokta atışı olarak net bir şekilde izah etmektedir. “Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi” Halkın gözünde en değerli şeyin devlet olduğunun altını çizmekle beraber “Bir nefes sıhhat gibi devlet olamaz” sözü ile Kanuni Sultan Süleyman, dünyada en önemli şeyin sağlık olduğunu ifade etmiştir. Başka bir ifade ile cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a göre öncelik soyut bir varlık olan devlette değil devletin varlık nedeni olan vatandaşların sağlık ve yaşamında olmalıdır. İnsan sıhhatinin önemi ile ilgili Yüce Peygamberimiz de “İman müstesna, hiçbir kişiye sıhhatten daha hayırlı bir nimet verilmemiştir” diye buyurmuştur. İnsan sıhhatine verilen önem KKTC Anayasası’nda “Hayat ve Vücut Bütünlüğü Hakkı” ve “Sağlık Hakkı” ile hukuki güvence altına alınmıştır. Ne üzücüdür ki; Muhteşem Süleyman’ın sahip olduğu devlet adamlığının yüzde birine sahip olmayan,  devleti yüceltmek ve cihan imparatorluğu yapmak için ödediği bedelin yüzde birini ödemeyen, Saray sefası yerine seferden sefere ordunun başında cepheden ayrılmayan Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmed ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi değerlerimiz karşısında; Kıbrıs Türkü maalesef sırça köşklerde vatandaşın vergileriyle oluşturulan örtülü ödeneğin şatafatı ile vatanseverlik ve devlet adamlığı cakası atan kıymeti kendinden menkul kahramanlarla muhatap olma durumunda kalmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman’ın sıhhat konusundaki idrakinden bihaber kendilerini devletin sahibi görüp, sözde devleti koruma adına deprem felaketinden etkilenen vatandaşın sıhhatini ve yaşam hakkını bir nevi hiçe sayan kıymeti kendinden menkul halk kahramanlarımız Güney Kıbrıs’tan gelen insani yardımları köhnemiş siyasetleri uğruna reddetmişlerdir.