Özellikle döviz bazında alım yapmak zorunda olanlar ile döviz taksit ve borç ödeyenler için en büyük baş ağrısı hiç şüphesiz devamlı değer kaybeden Türk Lirası’dır.
TL’nin değer kaybı hakkında herhangi bir tahminde bulunabilmek için öncelikle döviz kuruna neden olan faktörleri anlamamız ve kavramamız gerekmektedir.
Bir ülke parasının başka paralar cinsinden değeri o ülke ekonomisinin bir nevi gücünü göstermektedir.
Başka bir ifade ile yabancı ülkeler bir ülke ekonomisine ne kadar muhtaç ise o ülkenin parası o ölçüde değerlenir. Bu olgu ekonomik olarak ihracat, yatırım ve spekülatif hareketler ile ölçüdür. Bu kavramsal gerçeğin en çarpıcı örneği ise Kuveyt Dinarı’dır.
Bilindiği gibi; Kuveyt Dinarı dünyanın en değerli para birimidir. Bunun en basit nedeni ise Kuveyt Devleti’nin harika bir strateji geliştirilmiş olmasıdır.
Kuveyt, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden ve satıcılarından biridir. En büyük alıcısı ABD olsa da neredeyse tüm dünya ülkelerine petrol satmaktadır. Birçok Arap ülkesinin petrol zengini olması ve her yere petrol satmasına rağmen Kuveyt’inki kadar değerli bir para birimine sahip değillerdir.
Kuveyt’i diğer petrol satıcısı ülkelerden farklı kılan şey, petrol satmadan önce koyduğu şarttır. Kuveyt bu şartında “benim sattığım petrolü ancak benim para birimim ile satın alabilirsin” demektedir. Böylece Kuveyt’ten petrol satın almak isteyen alıcı, önce milyonlarca hatta milyarlarca Kuveyt dinarı almak zorunda kalmaktadır. Daha sonrasında Kuveyt dinarı ile Kuveyt’ten petrol satın almaktadır.
Bunun sonucunda Kuveyt’in kendi parası ülkesinde kalmakta ve sattığı para üstünden döviz kârı elde ettiği için inanılmaz bir döviz rezervine sahip olmaktadır.
Kuveyt Dinarı örneğinden de anlaşılacağı gibi; bir ülkenin ürettiği mal ve hizmetlerin satışını zorlaştıran ve o ülkeye yatırım yapılmasını olumsuz etkileyen unsurlar ülke parasının değer kaybetmesine neden olmaktadır.
Bu çerçevede; yabancı ülkelere kıyasla aşağıdaki olguların gerçekleşmesi halinde Türk Lirası değer kaybedecektir:
- Enflasyonun artması
- Faiz oranlarının düşmesi
- Devlet/kamu borcunun artması
- Politik istikrarsızlığın artması ve ekonomik performansın azalması
- Ekonomik durgunluğun derinleşmesi
- Ticaret açığının artması
- Cari açığın artması
- Ülkeye yönelik güvensizliğin ve spekülasyonun artması
- Döviz piyasasına devlet müdahalesinin gerçekleşmesi
Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; TL’nin devamlı değer kaybı tesadüfi değildir. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlık ile mali disiplini bozucu olgular paralelinde TL değer kaybetmektedir. Bu gerçeği bile bile veya bilmezlikten gelerek dövizde açık pozisyon alanların gelecekte “Nerede bu devlet?” diyerek haykırmaya hakları yoktur.
