Bilindiği gibi; CTP Lefkoşa Milletvekili Fikri Toros, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Yatırım ikliminin iyileştirilmesi gerekiyor” ifadesinde bulundu.
Toros, Cumhuriyet Meclisi’nde Katma Değe...
Bilindiği gibi; CTP Lefkoşa Milletvekili Fikri Toros, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Yatırım ikliminin iyileştirilmesi gerekiyor” ifadesinde bulundu.
Toros, Cumhuriyet Meclisi’nde Katma Değer Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşüldüğü sırada; yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini, KDV indiriminin bu ortamı iyileştirmek için yeterli olmadığını, aynı amaca hizmetle enflasyon muhasebesinin de ivedi gündeme alınıp ilgili tüm teknik çalışmaları yapıp uygulamaya geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Fikri Toros’un Kıbrıs Türk Ticaret Odası Eski Başkanı olarak kendisine yakışanı yaptığını ifade etmek isterim. Şöyle ki, müktesebatına uygun olarak ülke ekonomisinin gelişimi için misyon yüklenmiş durumdadır. Keşke, seçilen diğer vekiller de sahip oldukları kariyer ve evsaflarına uygun olarak vatandaşın faydasına seçmenden aldıkları vekâletin hakkını verebilseler diye düşünmekteyim.
Toros’un açıklamalarına katılmamak elbette mümkün değildir. Enflasyonist dönemlerde çalışanların alım gücünü korumak için Eşel Mobil sistemi uygulanırken, fiktif kârların vergilendirilmesinden işletmeleri korumak için ise ‘Enflasyon Muhasebesi ’ne geçiş yapılmaktadır.
Enflasyonist dönemlerde işletmeleri korumak ve sermaye yapılarının erimesine fırsat vermemek için ‘Enflasyon Muhasebesi ’ne KKTC hükümeti de behemehâl geçmelidir. Ancak, yatırım iklimini sadece enflasyon muhasebesi ile sınırlı tutmak son derece miyopik bir yaklaşım olacaktır.
Yatırım iklimi olgusu, yatırımcıların bir ülkeyi tercih etmesi için neleri arzu ettiği ile doğrudan ilgilidir. Genel çerçevede bakıldığında, yatırımcıların bir ülkede aradığı özellikler sade, açık ve anlaşılabilir kurallar ile gerekli bilgiye ulaşımı sağlayan etkin yönetsel genyöntemler, politik istikrar, istikrarlı ve şeffaf düzenlemeler altında iş yapma özgürlüğü, güvenli, ipotek edilebilir ve uzun süreli kiralama olanağına haiz arazi, rekabet kurallarına haiz bir piyasa ortamı, başta haberleşme olmak üzere, rekabetçi fiyatlara sahip, güvenilir, sürekli ve güçlü fiziki altyapı, yetişmiş insan gücü ve iyi çalışan bir finansal sistem olarak ifade edilebilir.
Başka bir ifade ile bir ülke veya bölgedeki yatırım ortamı, yerli ve yabancı yatırım olup olmadığını belirleyen çok çeşitli faktörlerle tanımlanabilir. Bu faktörler makroekonomik politikaların sağlamlığı, ekonomik ve politik kurumların gücü, yasal ve düzenleyici çerçevenin işleyişi ile altyapı ve diğer hizmetlerin kalitesi şeklinde özetlenebilir.
Bir ülkedeki yatırım ikliminin düzeyi içi boş hamasi söylemler ile belirlenemez. Yatırım iklimi konusunda bir ülkenin uluslararası arenadaki yeri bilimsel ölçütler ile ortaya konur. Bu ölçütlerden en yaygın olanı İş Yapabilirlik, Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi, İş Çevresi için Kurumsal Anketler ve dünya genelindeki yönetişim göstergeleridir.
Sonuç olarak; bir ülkenin kalkınması ve refahı o ülkenin yatırım iklimiyle doğrudan ilişkilidir. Sayın Fikri Toros’un önerileri hiç kuşkusuz kısa vadede yatırım ikliminin iyileşmesine olumlu katkı yapacaktır.
Ancak, yatırım iklimine köklü ve sürdürülebilir bir iyileştirme yapabilmek için somut ölçülere dayalı olarak iş yapabilirlik, iş çevresi, rekabet edebilirlik ve yönetişimi iyileştirecek unsurlar üzerinde mutlaka yoğunlaşılması gereklidir.